43

1.6K 70 2
                                    


Acı hissedilmek ister

Uğurun sözleri kafamda yankılanırken gözlerimi kapatmış ve başım artık kendini taşıyamadığında yanımda oturan Uğurun omzuna düşmüştü. Bitkin ve yorgun hissediyordum.

Gözlerimi tekrar araladığımda kafamın üzerinde bir ağırlık hissettim. Uğurun kafasıydı. Benim hareketlenmemle oda kalktı. Ne kadar uyumuştuk. Koltukta Dalya , Enver Amca uyurken , Nazlı Teyze kafasını Enver Amcanın omzuna yaslamış şekilde oturuyordu. Mavi gözleri kan çanağına dönmüştü. Babam da onların karşısındaki koltukta başını duvara yaslamıştı ve gözleri kapalıydı. Uğur ayağa kalkınca bende kalktım. Arkamı sırtımı yasladığım duvara dönüp yoğun bakımın camından içeriden yatan sevdiğim adama baktım. Kablolar her tarafını sarmıştı. Huzurlu gözüküyordu. Elimi cama koyup hissetmeye çalıştım. Ona dokunamayacağımı bile bile hissetmeye çalıştım. O sırada arkamızdan gelen bir grup doktor içeri girdi. Uğur kenara çekilerek girmelerine izin verdi. Doktorlar içeri girip muayene etmeye başladığında büyük bir dikkatle onları izliyordum.

Onlar içeriden çıkmadan bu kata gelen asansörün kapısı açıldı ve annemle birlikte Yaz göründü. Saate baktığımda sabahın 7 si olduğunu gördüm. Sabaha kadar uyumuş muydum yani. Her tarafımın tutulmasından bunu anlamam gerekiyordu. Bakışlarımı tekrar yoğun bakım camına çevirdiğimde doktorların kapıya doğru yöneldiğini gördüm. Nazlı Teyze yerinden aniden kalkıp kapının oraya geldi. Onun bu hareketiyle Enver Amca ve Dalya da uyanmışlardı. Ne olduğunu anlayamadıkları için ikisi de kalkıp Nazlı Teyzenin peşinden gittiler. Doktorlar çıktıktan sonra hepimiz ne diyeceklerini bekliyor , resmen ağızlarının içine bakıyorduk. Kalbim deli gibi atıyordu.

"Durumu şu an çok daha iyi. Hayati tehlike kalmadı. Kafa travmasından dolayı onu tüm akşam uyutmak durumunda kaldık. Ama şu an değerlerinde ve muayene de bir sıkıntı gözükmüyor. Travma dolayısıyla uyandığında bilinç bozuklukları ve istifra görülebilir. Birkaç gün içerisinde zamanla normale döneceğini umuyoruz. Yakın bir zamanda uyanır , uyandıktan sonra içeri girebilirsiniz. Geçmiş olsun."

Nazlı Teyze bu sefer göz yaşlarını mutluluktan akıtmaya başladı ve önce bilgi veren doktora sarıldı.

"Sağolun , sağolun. Çok sağolun."

Doktorlar uzaklaşırken etrafta bir bayram sevinci vardı sanki. Herkes birbirine sarılıyor , mutlu bir şekilde kucaklaşıyordu. Bense donup kalmış bir hayalet gibiydim. Gelip bana sarılanların kim olduğunu dahi çözemiyor , bilmiyordum. Etraf sakinleşip herkes mutlu bir şekilde yerine oturduktan sonra bu sefer ben de bekleme koltuklarına oturdum. Uğur yanıma gelip bana güven vermek istercesine elimi tutup sıktı. Yine bir tepki veremeden boş bol yüzüne baktım.

Babam herkese kahvaltı için bir şeyler almaya kantine gitti. Nazlı Teyze sürekli oturduğu yerden kalkıyor ve yoğun bakım camından oğluna bakıyordu. Dua ettiğini görebiliyordum. Öğlene doğru Eylül de gelmişti. Hemen önce Uğura sonra bana sarıldı. Nazlı Teyzeden durumunun iyi olduğunu öğrenince Uğurun keyfini yerine getirmeye ve ona destek olmaya başladı. Bir an düşündüm. Aynı durumda ben olsam ben de Doruğa böyle yapardım. Eylül ve Uğur konuşurken onların yanında oturuyor , ama dinlemiyordum. Kafam o kadar doluydu ki şu an tam olarak ne hissettiğimi yada ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Öylece oturmak dışında elimden bir şey gelmiyordu. Doruğun kalan arkadaşları ve Yağmur denen kız da gelmeye başladığında burası yine kalabalıklaşmıştı.

Bir süre sonra camın başına giden Nazlı Teyzenin çığlığıyla yerimden sıçradım.

"Gözlerini açıyor , uyanıyor. Görüyorum."

Herkes camın başına aniden toplanırken bir an ne yapacağımı bilemedim. Yerimden kalkıp camın başındaki kalabalığın arasından Doruğa baktım. Gözlerini aralamıştı ve yavaş yavaş açıyordu.

SOLOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin