35

1.7K 67 6
                                    


Okulun 25 yılı şerefine verilecek olan partiye az kalmışken biz de Mehmet Hocanın dün geceki mesajı üzerine il elemelerinden sonra ilk defa toplanıyorduk. Öğlen arası olacaktı. Zil çalar çalmaz Bora ve Asyayla kantine indik ve hızlıca bir şeyler atıştırıp müzik odasına çıktık. Mehmet Hoca son derece hazır bir şekilde bizi bekliyordu. Biz kapıda belirince gülümseyerek bize döndü.

"Geçin çocuklar , hoşgeldiniz."

İçeri geçip oturduk. Kerem ve Meriç gelmişti. Yusuf da geldikten sonra tamamlanmıştık. Mehmet Hoca oturduğu yerden kalkıp önümüze geçti.

"Evet gençler , il elemelerinde çok başarılıydınız. Önümüzdeki bir sonraki adım bölge elemeleri. Bölge elemeleri hakkında bilgi vermem gerekirse ; 8 ayrı ilden sizin gibi 3 er grup gelecek. Yani toplam 24 grup. Bu sefer bir şarkı söyleyeceksiniz. Yani tek bir şarkıya odaklanıp çok iyi hazırlanmamız lazım. Biz iki kısa şarkımızı cover yapacağız. Ben size çok güveniyorum. Ama baştan söylemek gerekirse bu sefer ki işimiz daha zor çünkü 24 grup arasından yalnızca 3 grup seçilecek. Bunların hepsi kendi illerinde ilk 3 e girmiş gruplar. Ben de il elemelerini geçtiğimizden beri zor ve güçlü bir şarkı arayışındayım. Tabi Asyanın sesini de düşünerek. Ve bu sefer belirlediğim şarkı yerli bir şarkımız. Hey Gidi Karadeniz & Ander Sevdaluk. Karadenize ait bu türküyü bir çoğunuzun bildiğine inanıyorum. Bölge elemelerinin tarihi 15 Mart. 15 Marta kadar sıkı ve düzenli bir çalışmayla bu şarkıların coverını çok başarılı bir şekilde yapacağımıza inanıyorum. Alın , bunlar kağıtlarınız."

Mehmet Hoca hepimize hazırladığı kağıtları dağıtırken incelemeye başladım. Bu şarkıyı gerçekten güzel çıkartırsak başarılı bir sonuç elde edebilirdik. Prova yapacağımızı sanıyordum ama Mehmet Hoca bugün çalışmamızı söyleyip yarından itibaren provalara başlayacağımızı söyledi. Herkes dağıldıktan sonra kendi kendime biraz çalışmayı denedim. Zor bir şarkıydı ama başarılı olursa çok güzel bir sonuca ulaşıp birinci olabilirdik. Müzik odasından çıkıp merdivenlerden sınıfa doğru ilerledim. Eylülün sınıfta olduğunu görünce rahatlayıp yanına gittim.

"Müzik provası erken bitti , bu seferki şarkımız biraz daha zor ama 24 grup arasından ilk 3 girmemiz gerekiyor yani zor olmalı. Neyse , parti için kıyafet almaya ne zaman gideceğiz?"

"Bilmem , gidelim mi okuldan sonra? Kısa bir iş zaten."

"Olur tamam , kızlara da sorarız."

"Aynen , off hadi dışarı çıkalım sıkıldım ben sınıfta."

Eylülle beraber sınıftan çıktık. Anılın nerede olduğunu merak ediyordum. Bizimkiler çardaktaydı ama Anıl yoktu. Etrafıma bakındım. Bahçede de gözükmüyordu. Bir süre sonra boşvererek diğerlerinin konuşmasına katıldım.

***

Dün Eylülle beraber kıyafet işini halletmiştik. O yüzden parti konusunda kafam rahattı. Bugün müzik grubu provasına gelmiştim. Asyanın içeride olduğunu görünce çok rahatladım çünkü dün alışveriş merkezinde grup için de kıyafetlere bakınmıştım. Şöyleceğimiz şarkı bir Karadeniz şarkısı olduğundan beyaz tonlarda giyinebileceğimizi düşünüyordum. Sahne kıyafeti hakkındaki fikirlerimi onunla da paylaştığımda Asya da fikrimi beğenmişti.

Diğerleri de provaya yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Mehmet Hoca da tüm enerjisiyle geldiğinde provaya başladık. Hepimiz dün çalışmıştık. İlk denemelerden başarılı olunması zor bir şarkıydı. Ama çalışırsak yapabilirdik tabiki. Provanın sonlarına doğru güzel sayılabilecek bir şekilde çalabilmiştik. Bu arada Asyanın sesi bu tarz bir şarkıya son derece uyuyordu. Mehmet Hoca gerçekten de çok güzel bir seçim yapmıştı.

SOLOWhere stories live. Discover now