42

1.6K 64 13
                                    

Söyledikleri ve benim sözlerim kafamdan çıkmıyordu.

Ben hayatımda ilk defa bir kızı severken sen onunlasın

O an Anıla karşı olan tavrımı ve duygularımı düşündüm. Anıl bana seni seviyorum derken ben neden ona seni seviyorum diyemiyordum? Çünkü başından beri onunla olmamalıydı. İçimde bir yerlerde aslında sevdiğim , her yakınlaşmasıyla kalbimi yerinden çıkacak dereceye getiren çocuk az önce beni sevdiğini söylemişti. Bense tüm hırsımı ondan çıkarmayı seçmiştim.

Sırf senin hayatında olmak için arkadaşın olmayı bile kabul ettim ben

Gözlerim tekrardan dolarken bu sefer kalbim acıyordu. Gerçek sevgi bu muydu? Eylül ve Uğurun ilişkisinin neden Anıl ve bende olmadığını şu ana kadar hep sorgulamıştım. Cevap basitti. Anıl doğru kişi değildi. En başından beri yanlıştı. Oturduğum yerden kalktım ve çantamı da alıp basket sahasından çıktım. Okuldan çıkıp anayola geldiğimde bir taksi çevirdim ve evin adresini verdim. Duygularım netleşmeye başlarken pişmanlık tüm gücüyle beni ele geçiriyordu. Telefonumu elime alarak Doruğun sohbetine girdim ve mesaj attım.

: Konuşabilir miyiz? Sinirliydim ve sana patladım. Üzgünüm.

Mesaj iki tik bile olmadığında telefonu kapattım. İçimde oluşan bir yumru kötü bir histi. Evin önüne gelince taksiye ödemeyi yaparak indim. Kapının önünde bir curcuna vardı. Nazlı Teyze ve Dalya telaşla evden çıkıyordu. Ne olduğunu anlamadan içimi saran korku git gide yayıldı. Nazlı Teyzenin ağladığına emindim. Telaşla eve girdim. Aysel Teyze kapıyı açar açmaz içeri daldım ve salona gittim. Annem salondaydı. Telefonla konuşuyordu ve beti benzi atmıştı. Ne oluyordu? Artık iyice telaşlanmaya başlamıştım. Annem telefonu kapatınca hemen yanında bittim. Sözcükler ağzımda düğümlenmişti. Ağzımdan güçlükle tek bir sözcük çıktı.

"Anne."

"Doruk , kaza yapmış. Hastaneye kaldırmışlar."

O an duyduklarımı idrak etmek için birkaç saniyemi verdim. Gözlerimi birkaç defa kırpıştırdıktan sonra açılan dudaklarımı kapadım. İçimi saran kötü dalganın sebebi buydu. Benim yüzümdendi. Benimle kavga etmeseydi..

Hızla evden çıktık ve annemin arabasının anahtarını aldım. Annem de peşimden geliyordu. Arabayı kullanmak için direksiyonun başına geçtiğimde anneme dönüp olabildiğince güçlü çıkarmaya çalıştığım sesimle sordum.

"Hangi hastane?"

Annem hastanenin adını söyledikten sonra yola çıktım. Yol boyunca gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle silmeye çalışırken bir yandan da içimden sürekli aynı duayı ediyordum.

Allahım ne olur ona bir şey olmasın

Hastanenin otoparkına girer girmez arabayı hızla parke edip arabadan indim. Elimden gelen en hızlı şekilde hastaneye girdikten sonra danışmaya gittim. Sesim titriyordu.

"Doruk Poyraz Gürel , kaza yapmış."

Kadın bilgisayarına göz atar atmaz merdivenle gösterdi.

"4. Kat , yoğun bakım ünitesinde."

Yoğun bakım mı? Annem benim peşimden gelirken asansör yerine merdivenleri kullanmayı tercih ederek olabildiğince hızlı bir şekilde koşmaya başladım. Ne olduğunu , nasıl olduğunu görmeliydim. 4. Kata gelince hızlıca sağıma ve soluma baktım. Uzaktan Nazlı Teyzeyi seçebilmiştim. Koşarak yanına doğru gittim. Bir sağa bir sola giderken ağlıyordu. Enver Amca da Dalyayı sakinleştirmeye çalışıyordu. Nazlı Teyze beni görünce kollarını açarak bana sarıldı. Ağlaması daha da şiddetlenirken ben de robota dönüşmüştüm sanki. Kollarımı arkasında birleştirdiğimde hıçkırıklarını arasında bir şeyler söylüyordu.

SOLOWhere stories live. Discover now