SOLO

5

Buraya taşınalı 2 ay olmak üzereydi. Ağustos aynın  ortalarına gelmiştik. Annem dernekte sözü geçen bir konuma ulaşmak için ilgisinin çoğunu oraya yöneltmişti. Babam , Evren Amcayla yeni projeye başlamıştı ve çok yoğunlardı. Yaz ise yeni arkadaşlarıyla yaz mevsiminin tadını çıkarmakla meşguldü. Bense evdeydim. Günlerim normal , sıradan geçiyordu. Yürüyüşlere çıkıyor , hayvanlarımla vakit geçiriyor , bahçedeki havuzumuzda yüzüyordum. Gitar provaları yapıyordum. Gitar çalmaya 10 yaşında başlamıştım. 7 yıldır benim için asla azalmayan çok güzel bir tutkuydu. Elektro Gitar çalmayı normal gitardan çok seviyordum. Şarkı söylemeyi de severdim ama okulda hiçbir zaman müzik grubunda solist olan taraf olmamıştım. Ama gitar çalardım. Sesimin güzel olduğunu ailemden başka bilen yoktu sanırsam. Müzik benim için çok önemliydi. Ama bunu çoğu kişinin bilmesi gerekmezdi. Kendi kendime yazdığım şarkı sözleri çok amatör şeylerdi. Müzik benim bu hayattaki en güzel hobimdi. Bugün de gitar çalışmayı planlıyordum. Sabah yine erkenden kalkıp aşağı indim. Annemler çoktan çıkmıştı. Tam mutfağa gidip birşeyler hazırlayacaktım ki kapı çaldı. Kimdi ki bu saatte? Kapıyı açtığımda Dalyayı görmeyi beklemiyordum. Gülümseyerek bana bakıyordu.

"Günaydınn."

"Günaydın. Hoşgeldin , girsene."

İçeri geçti. Sonra bana bakıp gülümsedi.

"Artık kaçamazsın bugün benimle sahile geliyorsun. Kaçma diye almaya geldim seni direkt."

"Ama-"

"Ama yok. Lütfen Lavin. Çok eğlenceli olucak. Bizimkilerle tanışman için sabırsızlanıyorum."

Dalyanın pes etmeyeceğini anlayınca bişey demedim.

"Peki o halde ama önce kahvaltı yapacağız."

"Anlaştıkk."

Yardımcımızın hazırladığı kahvaltıyı yaptıktan sonra odama çıkıp plaj çantamı hazırladım. İçime giydiğim siyah bikinin üzerine kot bir şort ve beyaz bir tişört giydikten sonra gitarıma son bir kez bakış attım. Bugünki planlarımın arasında tüm gün gitar çalışmak vardı. Aynaya baktığımda derin bir nefes aldım. Yeni insanlarla tanışmaya çok hevesli olmasam da Dalya çok ısrarcıydı. Aşağı Dalyanın yanına indim. Dışarı çıktımızda taksi çağırmak için telefonunu çıkardı.

"Keşke Doruğa beklemesini söyleseydim. Çoktan gitmiş bile."

Kendi kendime gözlerimi devirdim. Aman ne yazık.

Taksi geldikten sonra evimizden çok da uzak olmayan plaja geldik. Etraf kendi kendine gruplar halinde takılan gençlerle doluydu. Dalyanın peşinden giderken etrafımı inceliyordum. Dalya bir grup kızın yanında durdu.

"Kızlar , bu size bahsettiğim yeni arkadaşım , Lavin."

Kızların çok da umrunda olduğunu düşünmüyordum nezaketen gülümsediler. Ben de aynısını yaptım.

"Lavincim bunlar da sınıf arkadaşlarım Duru , Leyla ve Ecenaz."

"Memnun oldum."

"Bizde."

"Bizde."

Dalya kendisiyle bana içicek almaya gittiğinde kızlar kendi aralarında konuştukları konulara geri döndüler. Şimdiden gerilmiştim. Sessizce boş şezlonga oturup güneş kremimi çıkardım. Fazlasıyla beyaz tenli olduğumdan yanmaya çok meyilliydim. Kızlardan (sanırım Ecenaz) bir süre sonra bana döndü.

"Eee Lavin , nasıl buldun İzmiri?"

"Güzel , yani çok bilmiyorum daha tabi. Çok olmadı. Fazla sıcak ama."