43.BÖLÜM: ''ZİHİN YANILSAMASI''

En başından başla
                                    

Biraz daha ileriye gitmek zorundaydım.

Sedyedeyim, hatırlıyorum. Gözlerim yarı açık, hızla akıp giden floresan lambalar tekrar canlanıyor gözümde. Annemin endişe ve korkuyla bakan gözleri... Yine hayal kırıklığa uğratmıştım, duygusuzca gülümsedim. ''Her zaman ki gibi.''

''Ne her zaman ki gibi, Eftelya?''

Aynı bulanık görüntü. Gerçek dünyadan çok uzağım.

Yanağımda hissettiğim ıslaklık bir an beni gerçek dünyaya taşısa da tekrar zihnimin karanlık odalarına gitmem uzun sürmemişti. Ağlıyor muydum?

Bilincimin açık olduğu birkaç saniye sadece annemi görmüştüm. Annem... Öfkeli miydim ona, çektiğim her acıyı görüp sessiz kaldığı için?

Aşırı doz. İşte o bakışların sebebi buydu. Bütün bunlar gerçekten benim suçum muydu anne? Beni o karanlığın içinde yalnız bırakmanız da benim suçum muydu? Elimi tutmanız için uzatmadım mı kaç defa?

Kime öfkeleniyordum, burada kimse yoktu. Yanımda kimse yoktu.

''Buradayım.''

Gözlerimi hızla açtım. Bu gerçek bir sesti, bu sesi tanıyordum.

''Kıvanç.''

İşte, bencilliğimin kurbanlarından biri daha. Kendimden başımı kaldırıp, ona yardım edememiştim ama buradaydı işte.

Hızla ayağa kalktım. Başım çok fazla dönüyordu. ''Buradasın.''

''Gitmeyeceğim, Eftelya.''

Ağlamam şiddetlenirken durduramayacak kadar kendimi kaybettiğimin farkında bile değildim. ''Özür dilerim, beni affet!''

''Özür dileme, sakin ol.''

Omuzlarımda ellerini hissettim, gerçekten buradaydı. ''Tek başınayım, Kıvanç. Korkuyorum, yardım et.''

Kıvancın yüzü yok oldu, yerine başka bir yüz geldi. ''Hayır, hayır, hayır gitme yalvarırım.''

Dizlerimin üstüne çöktüm. Kafayı yemek üzereydim, gerçek ve hayal arasında sıkışıp kalmıştım. Ne gerçek ne değil anlayamıyordum.

''Kafayı yiyeceğim!'' Tüm gücümle, ses tellerim yırtılırcasına çığlık attım. ''Lütfen, kurtulmak istiyorum.''

O an zihnimde gür bir kahkaha işittiğime yemin edebilirim. Biliyordum, kimin bu halime sevineceğini çok iyi biliyordum. Daha fazla hatırlamamı istiyordu.

Hastaneden birkaç saat geriye gidiyorum. Hayır, istemiyorum.

Hatırlamak istemiyorum, yalvarırım.

Hatırlamak zorundaydım, peşimi bırakmayacaktı.

Dizlerimin üstünden kalkmadan olduğum yerde cenin pozisyonu aldım, korkuyordum. Hafızamda canlanan anıların hep bir ortak noktası vardı, tek başınaydım.

Karanlık bir oda.

İstemiyorum, istemiyorum...

Odadayım, uyuşmuş haldeyim. Bunu neden yapıyorum kendime? Bir yabancıya bakıyorum, yüzünde hafızamdan silinmeyen o iğrenç gülüşü. Ne kadar itsem de, gücüm onu geri çekmeye yetmiyor. Acıyı hiç bu kadar saydam hissetmemiştim.

Yalvarırım, silinsin artık görüntüler.

Biliyorum, silinmeyecek. Ben bir şeyleri hatırladıkça kahkaha sesleri yükseliyor. Yorgun düştüğümü hissediyorum. Bilincim tekrardan kapanıyor ve birinin beni kucağına almasıyla sırtım sert zemini terk ediyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖLÜM YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin