FİNAL 2 / Zaman Çizgisi

307 36 7
                                    

YENİ BÖLÜM

Doktor sese doğru dönerken bunu beklemediğinden emindi.

-Sen!

-Sen! Bekle bir dakika… Sen. Nasıl? Sen gerçeksin!

-Elbette! Ve şimdi hatırlıyorum, koca aptal. Hangi akla hizmet kendi zaman çizgine atlarsın?

-Bana söyleyene bak, koca şapşal. Sen de şuan onun içindesin.

Spark neler olduğunu sordu. Doktor;

-Bu benim… Bir sonraki bedenim. Resmen hakaret değil mi? Böyle bir bedenden sonra, kız saçlı biri olmak.

-Sen… Küçük… Ah.

Anna gülümseyerek fikrini belirtti.

-Aslına bakarsan o daha yakışıklı.

O ana kadar Anna’nın varlığını fark etmemiş olan “Eleventh” dönüp ona baktı. Ve gözleri doldu. İki kalbi de heyecanla atıyordu. Bir kelime döküldü ağzından.

-Amelia…

Sonra sımsıkı sarıldı Anna’ya, Amelia’yı bulma umuduyla. Anna biraz şaşkınlıkla da olsa anlamıştı durumu. “Tenth” “Eleventh”a doğru 
eğilip durumu anlattı. Gözleri dolmuştu ikisinin de. “Eleventh” üzgün ve buruk bir gülümsemeyle reverans yaptı.

-Memnun oldum.

Clara “Eleventh”ın arkasından koşarak gelmişti.

-Burdan… Nasıl… Çıkacağız?

Yaptığı şey yüzünden hala yorgun hissediyordu kendini. “Tenth”i görünce neler olduğunu sordu. İkisi de artık anladıkları için birbirlerinin sözünü tamamlayarak anlattılar.

(Tenth)

-Büyük Zeka sağ olsun. Benim bu bedenime yaşam enerjisi bağışladı.

-Demek istediği, benim zaman çizgime atlayıp kendi hayatının sonlanmasına neden oldu. Ancak bu basit bir yerde değildi. Benim 
wibbly- wobbly çizgimin içindeydi. Yaşam enerjisi benim diğer versiyonlarımdan birinin oldu.

-Ve bu da ben oluyorum. Böylece bütün anılara sahip ancak bir önceki versiyonumun görünümünde hayata döndüm.

Spark sessizliğini bozdu.

-Peki … Zaman Lordu olarak mı?

Bu soruya “Eleventh” cevap verdi. Cevap veriş tarzında “Tenth”i geçmeye çalışan bir ses tonu vardı. Zira Clara da dahil asıl ilgi onun üstündeydi. Bu da gayet doğaldı aslında, çünkü konu oydu.

- Aynen öyle! Çünkü o benim bir versiyonum. Tıpkı senin gibi o da bir Zaman Lordu…

Birkaç saniye sonra ne dediğini fark etti. Sessiz bir şekilde “Tenth” e ağız hareketleriyle sordu.

-O bir…ZAMAN LADY’si. Öyle mi?

-Evet. Master’ın Kızı.

-Oh… Tamam. Bekle. Ne?!?

-Master’In beni yok etmek ve geri dönmek için yaptığı eksik olsa da mükemmel bir planın parçası. Zihin okuyor, telepatik yeteneği var. Omega tarafından yetiştirilmiş. Büyük bir ihtimalle burdan çıkınca bizi öldürmeye çalışacak.

Spark el salladı.

-Merhaba!

“Eleventh” biraz çekingen bir tavırla karşılık verdi.

-Merhaba.

Spark yine soru sormaktan kaçamadı. 

-Hepsini anladım ama biz neden sahte evrendeydik?

“Eleventh” da merakla baktı. “Tenth” “yine mi en zeki benim.” Der gibi baktıktan sonra;

-Ben yaşam enerjisiyle buluşup çizginin dışına fırlayınca, nerde olduğumu tam olarak anlayamadım önce. Dolayısıyla Tardis’i bulmak için dışarı çıktım. Sonra da Tardis’in içine girdim ve Tardis de benim yanlışlıkla gelmiş olduğumu anladı. O da beni koruyabileceği bir yere, kendi yarattığı hayal evrenine koydu. Ancak “Eleventh” a bağlı olduğundan o Zaman Çizgisinde kaybolurken o da güç kaybetti. Biz de ipuçları bulduk. “Beyaz Boşluk” gibi. Ve dışarı çıktık.

O sırada arkadan gelen ses hepsinin yerinden sıçramasına neden oldu. Doktor’Un hayatında bir yerlerde bir şeyler patlıyordu. “Eleventh” herkesin aklındakini söyledi.

-Hadi burdan çıkalım.

Anna ve Spark aralarına Clara’yı almış, Doktorları takip ediyorlardı. İkisi de nereye gittiklerinden eminmiş gibi ilerliyorlardı. Anna dayanamayıp sordu.

-Nereye gidiyoruz?

Spark da merakla baktı. Clara da hafifçe doğrulmuştu. “Tenth” ve “Eleventh” birbirlerine bir bakış attıktan sonra birlikte yanıt 
verdiler.

-Bilmiyoruz.

Spark sinirli bir ses tonuyla sordu;

-O halde neden bizi yürütüyorsunuz?!? Durun da şu lanet olasıca yerden çıkmanın bir yolunu düşünelim.

İkisi tekrar bakışıp aynı anda yere çöktüler. Clara yerinde doğruldu. Hala gücünü toparlamaya çalışıyordu.

-Beni dinleyin… Senin… Hayatının zirveleri… Çıkış…

Spark’ın siniri hala geçmemişti.

-Ne diyo bu?

“Tenth” ve “Eleventh” bakışıp ayağa kalktılar. Aynı heyecanı aynı anda yaşıyorlardı.

-Zirve anlar!

-Çıkış anı!

-Aynı zamanda benim hayatımın Büyük Zeka tarafından değiştirilip, sonra da Clara tarafından düzeltildiği anlar.

-Üzerinde oynanmış anlar.

-Eğer oraya gidersek…

-Zamanımda önemli bölümü kapladığından…

-Bizim çıkışımıza yardım …

İkisi aynı anda bağırdı.

-Edecektir!

3 kız da garip bir şekilde onlara bakıyordu. Spark sessizliği bozdu.

-Siz gerçekten de aynı kişisiniz.



Aradan geçen kısa sürede yön bulmak için Doktor yerine Spark’a güvenmeye başlamışlardı. Çevredeki düşünce ve hislerin yoğunluğunu dinliyordu. Yoğun enerjiye doğru ilerliyordu. Hepsi beraber ilerlemekte zaman zaman zorlanıyordu. Zira Clara’dan sonra Spark ve Anna’da da benzer semptomlar görülmeye başlamıştı. Baş ağrıları en büyük engellerden biriydi. Ve bir yandan da nerden geldiği belli olmayan patlama sesleri vardı. Doktor hayatı boyunca ne yaşadıysa bunların arasında tehlikeli olanlar fena halde fazlaydı.
İlerlediler… İlerlediler…

Karşılarında Gallifrey toprakları uzanırken Spark durdu.

-Korkunç.

Diyebildi sadece.

Devam Edecek...

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin