Doctor, Who Am I? | Türkçe | DW

2.Sezon - Kraliçe Mary - Dreamly Gezegeni

Medyada yeni karakterimiz Mary'e özel karakter videosunu görebilirsiniz. Şarkıyı da ona göre seçtim :D Cidden ya bi bakıverin lütfen? :D Hem sezon boyu Mary'nin yapacağı şeyler var orda. Daha rahat canlandırırsınız gözünüzde :D -gevezeyazarınızdanbirrica-

Öncesinde

Yorgun suların ışığı ne derece yansıtır gerçeği? Rüyalar bizim gerçeğimizse şayet diğerleriyle nasıl bir aradayız?"

Spark'ın afallamasına neden olan cümlelerin edebi yoğunluğu değildi. Cümleleri duyuyordu. Bunu daha önce hiç yaşamamıştı. Düşünce okumak bir şeydi ama düşünce duymak? Neden bilmiyordu ama biraz baskıyla düşüncenin sahibini zihninde görebilirdi belki. Kaşlarını çattı. Bu kadarı biraz fazlaydı.

Kraliçe Mary

Adımları içinde artan merakla birlikte büyürken, silüetin bir insan olduğunu seçmeye başladı. Ya da insan formunda bir yaratık. Ne? O da insan gibi görünüyordu ama bir Zaman Leydisiydi. Zihnindeki duyumu nasıl nitelendireceğini bilemediğinden güvenli olduğunu düşündüğü bir mesafede durdu. Her ne kadar gizlice gözleyebileceği bir şey arasa da, bir açıklıktaydı. Üstelik bunu biraz da gereksiz görüyordu. Ne de olsa zihin okumanın yanında zihin bükmeyi de başarıyordu.
Bu kadar mesafeden insan formunun başında kırmızı bir başlık olduğunu fark etti. Zararsız görünüyordu.

"Yoruldum yahu. Aramaktan yoruldum. Neden anlamak istemiyorlar ki? Hem olduğum yerdeyken farklı olanı nasıl bulabilirim? Bulduğum tek şey daha fazla ümitsizlik. Daha fazla yorgunluk. Daha fazla bulamamakla ne geçecek elime? Aradığım şeyi verecek olan bizzat kendimmişim. Kendimi sorguluyorum daha! Şu sular getirse ya doğruyu. Bıraksam artık aramayı da aranmaya başlasam."

Spark duyduğu sesin hemcinsine ait olduğunu anlamıştı. Biraz yorgun ve ümitsiz bir sesti duyduğu. Yaklaşmaya karar verdi. Karşısındakinin karmaşık düşünceleri dışında zararsız olduğuna inanmış gibiydi. Kız aniden anlamış gibi ona doğru dönünce bu fikri bir kez daha gözden geçirmeye karar verdi.

-Kimsin sen?

Aynı soruların zihninden geçiyor olması, Spark'ın afallamasına neden oldu. Siyah saçları omzuna dökülüyordu. Üzerinde kraliyet ailesine yakışır güzellikte bir elbise vardı. Saray hanedanından olup olmadığından emin olamıyordu Spark. Selam vermeli miydi? Adını bile bilmediği gezegenin kraliçesiyle mi karşılaşmıştı?

-Ben...Spark.

Kız sorgulayan bakışlarla bakmaya devam ediyordu.

-Neden geldin? Annem mi yolladı seni? Yükseltgen birileri mi gelmiş?

-Hayır ben...

-O halde beni rahatsız etme, hizmetli.

Hizmetli?!?

-Peki.

Spark geri çekilmeye karar vermişti. Ağlayan Meleği bulana kadar bu kızdan uzak durabilirdi. Kız kaşlarını çattı.

-Dur bir saniye. Sen... Rüya haline geç.

Spark yüzündeki ifadeyi gizleyemeden kız fena halde şaşırdığını anlamıştı.

-Kimsin sen?

Bu kez tehditkar bir tonla söylemişti bu cümleyi. Hava kararmış gibiydi. Şimşeğin kurtuluş ışığı gibi çaktığı sırada kızın ardındaki ağlayan meleği gördü.

(Medyada bu sahneyi gif olarak bulabilirsiniz.)

Kızı kolundan çekip geriye doğru aldı. Zihninin tüm kapılarını açıp içindeki Zaman Leydi'sini ve karanlığı serbest bıraktı.

Ağlayan Melek'in onlara doğru uzanmış olan eli hafifçe aşağıya döndü. Ağzındaki korkunç dişler çatladı ve toprağa karıştı. Çatlayan kanatları onu heykele dönüştürürken, gözlerinden aşağıya dökülen siyah madde onları gerçekten ağlıyormuş gibi gösteriyordu. Heykele dönüşen Ağlayan Melek'in kolu ters dönmüş bir açıyla yere doğru bakıyordu. Spark'ın gözlerindeki alevler kolun yere düşmesine neden olmuştu. Kız Spark'ın kolunu çekiştirdi.

-Naptın?

Spark omuz silkti. Neden yalan söylesindi?

-O bir ağlayan melekti. Seni yakalamaya çalışan bir yaratık ve bende zihnimi kullanarak onun zihnine ulaştım. Sonra da zihnini büktüm.

Kızın şaşkınlığını duymayı beklerken heyecanını hissetti.

-Nasıl yaptın? Erkek kardeşin var mı?

Şaşkınlıkla ona doğru döndü Spark. Erkek kardeş mi?

-Erkek kardeş mi?

-Ben... Dreyleam Gezegeninin Kraliçesiyim. Yani... Adayı diyelim. Eğer yükseltgen eşimi bulabilirsem kraliçe olacağım. Bu yüzden Mesajcılıktan çok daha fazlasını yapan birine ihtiyacım var.

Spark'ın yüzündeki şaşkın ifade azalmak yerine artmayı tercih etmişti. Artık taş olan Ağlayan Melek'in gölgesinden rahatsız olmuşa benzeyen kız
Spark'ı sarayın içine kadar götürdü. Sparksa merakına yenik düşmüş bir halde peşinden gitti. Spark neden burda olduğun ve bu gezegenden olmadığını açıkladığında Mary şaşırmış olsa da anlayışla gülümsedi.

-Bu gezegen Dreyleam Gezegeni. Bizler Dreamly halkı rüyaya haber gönderme gibi bir güce sahibiz. Mesaj kutusu gibi zihninde mesaj yolladığımızda uyarı oluşuyor. O kişide uykuya yatıp mesajı dinliyor. Rüyada etkileşime giriyoruz yani. Hanedan kanının olduğundan daha iyi olması için benim bizden üstün biriyle evlenmem gerekiyor. Kraliçeliğimin tescillenme şartı bu.

Spark duyduğu her kelimeye hayretle karşılık verirken, Mary'nin (Adının Mary olduğunu söylemişti) sesini neden duyduğunu anlamaya çalışıyordu. Mary'e bundan bahsettiğinde Mary şaşırsa da ses tonunu sabit tutmayı başardı.

-Senin zihin gücün görülmemiş raddeye erişmiş. Zihinlere müdahale edebiliyorsun. Bendeki mesaj sinyallerini yakalamış olmalısın. Sanırım uyanıkken de etkileşime geçtik.

Mary gülümsedi.

-Anneme senin yeteneğinden bahsedersek, benim yerine seni kraliçe yapabilir. Benim için koca arayıp duruyor. Keşke erkek kardeşin falan olsaydı da kurtulsaydım bu işten.