Doctor, Who Am I? | Türkçe | DW

Shada

YENİ BÖLÜM

()

“Evet Doktor, İlk olarak gemini gezdirmelisin. Artık ben de mürettebattanım! ”

“Öncelikle bazı konularda anlaşmalıyız. Bir, onun adı Tardis. İki, bu geminin mürettebatı yok. Üç- ”

“Yani haklıydım değil mi? Bu bir gemi!”

“Ona bu demeyi kes!” (‘It’ )

“Bir dakika, eğer geminle… Hayır… Olamaz. Sen gemin… Sakın bana onu ’ seksi şey’ ya da ‘güzellik’ diye sevdiğini söyleme.”

“Elbette hayır!... Neden sordun ki, sevsem ne olacaktı ki?”

“Öyle yapıyorsun değil mi? Ah! Uzaylı falan olman hiçbir şeyi değiştirmiyor. Siz erkekler ve arabaları.”

Doktor cevap vermek yerine kontrol düğmeleriyle oynadı. Aradan ne kadar zaman geçmişti ikisi de bilmiyordu. Sessizliği bozan Doktor oldu.

“Bir ismin yok mu? Yani insanlarla tanıştığında… Soruyorlardır.”

“Aslında Sam ile bir isim bulmuştuk. Sherry. Biz birlikte kahveli ve vişneli bir dondurma yapardık her zaman. Ben ona kahve derdim o da bana ‘cherry’. Sonra insanlar için daha normal bir şeyler bulmaya karar verdik.”

Sherry ister istemez duygulanmıştı. Doktor duruma müdahale etmek istedi. Merak ettiği şeyleri gün ışığına çıkartmakla bunu yapabileceğini biliyordu.

“Eee… Şu izafi boyut olayı… Nasıl düşünebildin?”

“Yani çok açık değil mi? Bu iki yerin aynı boyutta yer alması mümkün değil. En azından fiziksel açıdan. Fakat ben iki tarafta da fiziki olarak bulunabiliyorum. Bu da demek ki Tardis’in içi başka bir boyut. Dışıysa bu boyutun bir çeşit kamuflajı.”

“Evet. Yani… Bütün bunları nasıl bilebilirsin? İnsanların böyle bir bilgiye erişebilmeleri imkansız. Yani bildiğim kadarıyla. Yani en azından uzun yıllar boyunca erişemediler. Milyonlarca yıl.”

“Bilmem. Sadece… Düşündüm.”

“Şimdi burdan çıkarttığım sonuç sen kesinlikle insan olamazsın.”

“Yani doğru mu? Ben şuan başka bir boyutta mıyım?”

“(Well..) Yani…Bu birazcık daha karışık.”

“Zekiyimdir.”

“Fena halde farkındayım… Tamam, şöyle anlatayım. Biz Zaman Lordları hayal edebileceğinin ötesinde çok şey öğrendik. Zaman bize bütün ayrıcalıklarını sundu. Biz de elimizdeki Harmonik gözün de yardımıyla -kendisi enerji kaynağı olur- bir de paralel evrenleri denetleyebilme gücümüzle bir tohumun içine yepyeni bir evren yerleştirdik. Bu evren yalnızca aracın kendi olacaktı. Daha sonra içine koyulacak gezilebilir koordinatlar yerine bütün bir zaman vorteksi koyuldu. Böylece zaman ve uzayda yolculuk yapmamıza yardım edebilecek araçlar yetiştirdik. Hepsi Gallifrey’in topraklarında beslendi. Bütün o tarihi ve güzelliği içlerine aldılar. Yetiştiren kişi nasıl baktıysa Tardisin tohumuna ona göre şekil aldı. Her Tardis kendine özgü oldu böylece… “

“Peki sen… Gübre olarak polis falan mı verdin? Neden polis kulübesi olarak gözüküyor?”

“Aslında bukalemun devresi bozuldu. Tardis cisimlendiği yere göre onu kamufle edebilecek bir şekle bürünürdü. Sonra da sıkıştı.”

“Tamir etseydin?”

“Yedek parça bulmak kolay olmuyor, acemi. Bu bir uzay aracı. Hem ben polis kulübesini seviyorum. Neden herkes görüntüsünü bu kadar sorguluyor?”