Kızıl

436 55 4
                                    

Bir önceki bölümün medyasında bir sıkıntı çıkmış sanırım,tekrar yükledim. Halen mobilde problem çıkartıyorsa tekrar yükleyebilirim.

Öncesinde...

Sherry ve Doktor kapıya yönelirken Anna Doktor’un önünü kesti. Doktor ne olduğunu anlamadan Anna Doktor’u öpmüştü bile! Doktor kısa bir anlığına dikkatini kaybetmiş bu da Sherry’nin kapıdan önce çıkmasına neden olmuştu.

...

Güneşin uzaklığı ışınların ulaşmasını engellemese de onları epey bir değiştiriyordu. Geceye yakın olan havanın rengi ufak bir aydınlık taşıyordu sadece. Mavi bir aydınlıktı gelen. Çevredeki buzlar ve zemin büyüleyiciydi. Havada nerdeyse asılı duran donmuş kaya parçaları dağlar olmalıydı. Attıkları her adımda zeminin sertliğini hissedebiliyorlardı. Bembeyaz olan yer karla kaplı değildi. Farklı bir elementin buzlaşmasından oluşmuş olduğu öyle belliydi ki göz kamaştırıyordu. Üçü birlikte adımlarını dikkatle atarken Sherry'nin ufak çaplı çığlığı üçünün de durmasına neden oldu.

KIZIL

Ah!”

Doktor endişeyle Sherry’e döndüğünde Sherry de aynı derecede endişeli gözlerle Doktor’a bakıyordu.

“Saçların.”

Anna da merakla Doktor’a yaklaştı. Gülme isteği içine dolup taşmıştı.

“Noldu saçlarıma?!?”

“Bir şeyden falan mı zehirlendin acaba Doktor?”

Sherry’de de oluşan gülme isteğini dizginleyen şey şüphe olmalıydı. Çünkü Anna’nın aksine o neler olduğunu bilmiyordu.

“Lütfen saçlarımın hala yerinde olduğunu söyle.”

“Evet.Gayet iyi. Hepsi. Yani sanırım. Yerlerindeler.”

“Perçemlerim hala aynı mükemmellikte mi?”

“Evet.Elbette. Fazlasıyla mükemmeller. ”

Doktor kafası karışmış halde birkaç saniye boş boş Sherry’e baktı. Ne olmuş olabilirdi ki saçlarına?

“Saçımın modeli mi bozulmuş?”

“Hayır.Aynı şekilde duruyorlar.”

“Ohalde problem ne? Anna’nın sessiz sessiz gülmesini sağlayan şey ne?”

“Saçların…Kızıl olmuşlar.”


Doktor yaşadığı birkaç saniyelik şokun ardından inanmaz bir şekilde sordu.

“Hadi canım.”
“Gayet ciddiyim”

Sherry her ne kadar ciddi olduğunu söylese de kendini gülmekten alıkoyamıyordu. O da Anna’ya katıldı. Doktor ise ikisine inanmaz gözlerle bakmaya devam ediyordu. Anna o sırada mağaraya varmış olduklarını fark etti. Bu mağara Cryovolcano’nun merkezine kadar iniyordu. İkisine gelmelerini işaret ettiğinde Sherry biraz durulmuştu. Doktor ise merakla etrafına bakınıyordu. Sonunda berrak bir buz parçasının yanına koştu.

“Biliyor musunuz hep kızıl olmak istemiştim. Çünkü hiç kızıl olmadım. Elbette istesem bunu kontrol edebilirdim ama rastgele olduğunda daha eğlenceli! Ve şimdi. Ben Kızılım!... Aman Tanrım! Benim güzel kahverengi saçlarıma n’olmuş böyle?”

Kızıl saçlar Doktor’un hiç de hayal ettiği gibi durmamıştı. Aksine o harika kahverengi saçlarının yerini almış olmaları büyük bir hayal kırıklığıydı.


“Ne oldu bana böyle? Neden olmuş olabilir ki? Ne yedim ben? Nasıl olur?”

Anna duruma müdahale etmesi gerektiğini fark etti.

“Doktor.Sanırım benim yüzümden. Tardisteyken… Ben seni öptüğümde olmuş olmalı. Benim saçlarım bildiğiniz gibi aslında yılanlarımdı. Asla tamamen ölmezler. Zihinleri yoktur,yaşamları yoktur ama… Her neyse. Sanırım biz öpüşürken seni ısırmış olmalı. Benim saçlarım kızıl olduğundan sende de buna benzer bir renk ortaya çıktı. 5-10 dakikaya geçer, korkma.”

Sherry merak ettiği bir soruyu dillendirme fırsatı bulmuştu.

“Saçlarının bu kadar parlak görünme nedeni yılan derisiyle alakalı mı acaba?”

“Onlar bizzat yılan derisi.”

“Yılan derisi çantayı kaldırabilirim ama saç… Dokunabilir miyim?”

“Elbette.”

“Nasıl temizliyorsun bu saçı?”

“Özel şampuan kullanıyorum elbette.“

“Aaa..Ama saçların yumuşak?”

“Şampuan dandolayı. Normal bir saça yakın hale getirmeye yarıyor. Bir de kremi var aslında.”

Doktor konuşmalarını bölme gereği duymuştu.

“Acaba siz kızlar güzellik sohbetine ara verseniz de bir an önce şu kristali alıp,gezegen yok olmadan önce sizleri burdan kurtarsam mı? Ne dersiniz? Yaşamak falan? Bu sohbetler için yeterince vaktiniz olur o zaman.”

Anna önlerinden ilerlemeye başladı.

“Ne var biliyor musunuz? Burda gözüm kapalı bile yolumu bulabilirim. Sanki yıllardır burda yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Cryovolcanonun her bir köşesine nasıl varılacağını çok iyi biliyorum. İçindeki elementleri hissedebiliyorum.”

Sherry bir şey söylemek için hazırlanırken içeri giren yaratıklar durumun daha da kötüleşmesine neden oldu.

“Arkanızı dönün.”
“Bu bir emirdir.”
“Buraya dönün.”

Devam Edecek...

YAZAR NOTU: Geçen seferkinin aksine üzgün bir not bu. Yeterli geri dönüş almıyor olmam hikayeye olan bağlılığımı azaltıyor. Bu bölümü birleştirip atmayı planlamıştım ancak bu kadar geri dönüte bu kadar bölüm atabildim, üstelik hiç atmak istemeden. Bir aydır her gün baktım. Bir tek kişi daha artsa da bölüm eklesem diye. Maalesef o kişi gelmedi ama ben bu hikayeyi 50.yıl özelden evvel, 1 yıldan fazla oldu, bitirmiştim. O yüzden içim elvermiyor yok olup gitmesine.

Ama  buna rağmen sabırla bekleyen okuyuculara da teşekkür etmeliyim. Teşekkür ederim.

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin