2.Sezon - Bitmeyen Gün

162 21 22
                                    


Görüntülenme ve oylardaki düşüş beni kaygılandırıyor. Bölümler arasındaki zamanın uzama nedeni bu arkadaşlar. Yoksa ben aynı gün içinde iki bölüm bile atabilirim. Üstelik bu zaman uzaması sizi de hikayeden soğutuyor sanırım. Cidden bir önerisi olan var mı? :(

Öncesinde...

Luke'un düşüncelerinin kaybolması için yapılabilecek tek şeyin ne olduğunu fark etmesi uzun sürmedi. Luke'un zihninin kıvrımlarına ulaştılar. Tüm vücut sistemini denetleyen beyine kendini imha emrini yollayınca, zihin sessiz bir biçimde kapandı. Luke ölmüştü.

...

Dylan durumdan hoşnut biçimde ayağa kalktı.

-Merhaba kız kardeşim.

Mary başını dikleştirdi.

-Nasılsın küçük kardeşim?

...

Anna acılar içinde kıvranırken Dylan herkesin bakışları içinde gözlerinin gücünü ona vermeye kalktı. Ancak bu Dylan'ın geriye doğru savrulmasına neden oldu. Bunu bir güç gösterisi gibi yapmaya çalışmış olsa da durum beklemediği şekilde olmuştu. Anna gücü reddediyordu.

...

Hem Spark hem Mary hem de Dylan Anna'nın zihnine ulaşmayı deniyorlardı. Doktor ise Anna'nın baş ucunda oturuyordu.

Hiçbiri başarılı olamazken, Anna çığlıklarına ve titremelerine devam ediyor, serbest kalmış olan yılanları korkutucu bir görünüme bürünüyordu. Doktor sonik tornavidasını doğrulttu. Anna'nın yüksek ateşi önce gözünü korkutsa da sonra asıl sorunun daha büyük olduğunu fark etti.

-Nöbet geçiriyor.

...

Dylan'ın şaşkın bakışları bileklerine dönünce, Mary gülümsedi. Günün tek iyi haberi Dylan'ın şu anda kelepçeli olmasıydı.

BİTMEYEN GÜN

-Nasıl yaptın bunu?

Dylan'ın ses tonunda ne bir dehşet kırıntısı vardı ne de bir panik. Soru tamamıyla öğrenme amaçlı sorulmuştu. Büyülenmiş gibiydi. Sanki ablasından beyzbol oynamayı öğretmesini istemiş kadar da sakindi.

-Ben bir kraliçeyim. Beni küçümsemesen iyi olur küçük kardeşim.

Dylan şüpheyle başını yana eğdi.

-Senin gücün ancak rüyalarda işe yarar. Buysa bambaşka bir şey.

Mary bilmiş ve tehditkar olduğunu uman bir ses tonuyla Dylan'a cevap verdi.

-Rüyadayken olanları da gerçek sanırsın. Ancak uyandığında gerçek olmadığını fark edersin. Şu anda rüyadayızdır belki.

-Kendi zihnini kandırdın yani? İyi iş majesteleri. Ama eğer burası gerçek değilse bir kabustasınız demektir. Size cehennemi yaşatmayı planlıyorum.

Mary kanının ısınmaya başladığını hissetti. Sinir kontrol gücünü yitirmesine sebep olurdu. Saçma sapan bir şey söylemek için ağzını açtığı anda Spark'ın seslenmesiyle durdu.

-Buraya gel. Nasılsa elleri bağlı.

Mary Spark'ın yaptığı gibi Anna'nın elini tuttu. Anna'nın başı Doktor'un dizlerindeydi.

-Ölüyor.

Mary elini tuttuğu an hissetmişti. Anna zihnindeki yılanlarla savaşırken ölüyordu. Çığlıkları kesilmek bilmiyordu. Doktorsa gördüğü onca ölümden sonra bile Anna'nın ölümünün uzunca bir süre aklından çıkmayacağını biliyordu. Üstelik Anna'nın değişmiş yüzüne rağmen hala Amy'i anımsatması hiç de yardımcı olmuyordu.

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin