Başı ve Sonu

423 46 9
                                    

 Medyada da ufacık bir çalışma var bakarsanız mesut olurum efeniim :) :D

YENİ BÖLÜM


“Doktor, karadelikleri ziyaret etmemiştik değil mi?”

Doktor garip bir şekilde Sherry’e baktı.

“Kara delikler mi? Hayır.”

“Of. Garip bir rüya gördüm de…”

“Umarım rüyanın manasını sormayacaksın.”

“Elbette hayır! Sadece… Bazen yaptığımız yolculukları rüyamda görüyorum ve… Bu da onlar kadar gerçekti. Konuşan bir karadelik falan vardı. Sonra ışık… Sarı.”

“Sherry buna devam edecek misin?”

“Tamam. Sustum. Bu sefer nereye gidiyoruz? ”

“Bilmem. Nereye istersin?”

“Lütfen sakin bir yer olsun. Medeniyet falan kurtaracak havamda değilim.”

“Ne zaman tehlikeli bir yere gittik ki!”

“Doktor seyahat etmeye başlayalı en fazla birkaç hafta olmuştur ama sakin geçen günlerimiz sayılıydı.”

“Sana seyahatin düşündüğün kadar mükemmel olmadığını söylemiştim.”

“hayır hayır. Mükemmelden de öte! Tehlikeye bayılıyorum ama arada değişiklik iyidir değil mi?”

“Tamam o halde… Yıldızların gece gündüz gökyüzünü süslediği, turta kokulu çiçeklerle bezeli, dağlarının tepesi güneşe değen bir gezegene ne dersin?”

“Kulağa hoş geliyor.” 

“O halde… Allons-y!”

Tardis bilindik sallantısıyla zaman girdabında usul usul yol alırken saniyeler içinde gerçekleşmesi gereken bu yolculuk birden uzamıştı.

“NE?!?”

“Doktor ne oluyor?”

“Ama bu imkansız.”

“Doktor!”

“Bu olamaz.”

Tardis garip bir ses çıkardıktan sonra birden durdu. Doktor ve Sherry birbirlerine bir bakış attılar. Sherry gülümsemekten kendini alamıyordu.

“O kapının ardında beni bekleyen nasıl tehlikeler var?”

Doktor Sherry’i kapıya gitmemesi için uyardı. 

“Burdan hemen gitmeliyiz. Bu kez ciddiyim. Birdenbire Zaman Girdabının tam ortasındaymışız gibi gözüküyor. Şu değerlere bak. Zaman akmıyor. Zaman yok, mekan yok. Boşluk bile yok! Zaman girdabının ortasında, dışında , sonunda ve başındayız.”

Sherry garip bir şekilde Doktor’a bakıyordu. Ne olursa olsun dışarı bir göz atmasına her zaman izin verirdi. Ama bu sefer anlattıklarından sonra dışarı çıkmaması gerektiğinin daha iyi olduğu apaçık ortadaydı. Yine de hala anlayamadığı bir şey vardı.

“Tam olarak… Nerdeyiz?”

“Var olmayan bir yerde…”

Sherry söylediklerinden çok Doktor’un yüz ifadesinden korkmuştu. Nefes bile alamayacak haldeydi… Ortamdaki sessizliği bozan Tardis oldu. 

“Doktor ne oluyor?”
“Bizi geride bırakıyor!”
“Ama bu… Lütfen bunu yapamayacağını söyle.”
“Hadi ama kızım sen her halükarda bizi korursun. Neler oluyor sana böyle?”

Tardis birden bire etraflarından yok olunca üst katta olan Sherry düştü.

“İyi misin?”

Sherry’nin bir eli başındaydı. Konuşmakta zorlanıyor gibiydi. Yavaş yavaş nerdeyse heceleyerek konuşuyordu.

“Doktor… neden elinde… silah var?”

“Ne silahı Sherry kendine gel!”

Şimdi de harfleri uzatmaya başlamıştı.

“Banaaa doğrrru tutma! Kooorkuyoooruuum.”

Sherry birden bayılınca Doktor Sherry’i tuttu.

“Tamam. İyisin.”

Doktor Sherry’i usulca yere yatırdı. Etrafı ve Sherry’i taradıktan sonra bulduğu sonuçlar çok da hoşuna gitmemişti. Sonik tornavida hiçbir ölçüm göstermiyordu. Bu da yetmezmiş gibi Sherry’den de bir sonuç alamıyordu. Sağlıklı gözüküyordu ama değerleri… Fazla sabitti. Mükemmel derecede gözüküyorlardı. Arkasını yalnızca birkaç saniyeliğine dönmüştü. Ama bu zaman Sherry’nin kaybolmasına yetmişti.

“Sherry!”

İçine ne yapacağını bilemez bir çaresizlik kaplamıştı. Bu hissi çok iyi biliyordu. Her seferinde bu şekilde bitmek zorunda mıydı? Ama çabalamadan vazgeçemezdi. 

YAZAR NOTU: Seviyorum sizi gençler <3 :)

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWWhere stories live. Discover now