#OzgecanAslan

257 12 9
                                    

Bu bir bölüm değil. Yazar notu da değil. Sadece içimi dökmek istedim. Okumayabilirsiniz. Yorum bırakabilirsiniz, hatta lütfen bırakın ama lütfen votelamayın.

Aslında hikayelerimi kesinlikle gündemden uzak tutmak gibi bir prensibim var. Ama bu olanlar ve #sendeanlatma'da okuduklarım nefes almamı zorlaştırıyor.

Ben hayalleri ve umutları olan bir genç kızım. Öyle çevreden haberi olmayan biri değilim. Ama insanların iyi niyetine inanmayı tercih ederim. Çünkü kötü niyetli çıkarsa bu durum benim hatam değil, saflığım olur. Ancak bugünlerde neden yaşadığımı sorgular hale geldim. Bu kadar iğrenç bir dünyada ne işimiz var diye... Durum sadece Özgecanla sınırlı değil. Öyle şeyler okudum ki, nefretim sadece erkekleri veya kadınları içermiyor artık. Tüm insanlığa öfke kusuyorum.

Normalde böyle bir duruma sağduyulu yaklaşıp kızın günahı olmadığından tedbirlik bir durum yok diyerek kendimi cesaretlendirirdim. Burdaki olayın tek sorumlusu o küfür etmeye bile değmez, kelimelerimin anlatamayacağı şey. Sapık demek bile az geliyor bazılarına. Dediğim gibi, olayları bu şekilde atlatmaya çalıştırdım en azından özgüvenimi yitirmemek için.

Ama benim hayallerim elimden çalındı. Ben ki, tek başına ayaklarının üzerinde durmak istiyordum artık tek başıma nefes almak bile korku hissettiriyor. Sırf zorda kalayım, hayatı öğreneyim diye ailemi arkada bırakmayı planlıyordum ben. İnsanların nefslerine karşı koymaktaki başarısızlığını ve bu durumdan sıyrılışlarını görünce inancım da, güvenim de, hayallerim de gitti. Ve birçok insan korku duyuyor benim gibi. Bu olay bu kadar tazeyken bile devam ediyor iğrençlikleri.

Gerçekten yarın sabaha nasıl uyanacağımı bilmiyorum artık. Dik durmayı ,soğuk kanlılığı felsefe edinmiş ben her gece ağlayarak uyuyorum. Gerçekten canım yanıyor. İnsanın insana zarar veriyor olması canımı yakıyor. Ve haklı çıkabilecekmiş gibi öne sürülen onca şey. Geceleri onların uykusu kaçmalıyken bizim nefes alamayacak kadar korkmamız, saatlerce ağlamamız ne kadar acı.

Gerçekten aynı gezegende yaşıyor olmak utanç kaynağı oldu artık. Müslüman ülke olmanın daha çok tacize neden olması ne demektir? Nasıl Müslümanız diyebilirler hala? Hangi dinde buna izin var? Ateistin bile ahlak yasası var be.

Avrupadaki cinsellik sınırı toplum bozulmasına yol açıyor belki, ama onlarda "hayır" yine "hayır" algılanıyor. En azından bu konuda bilinçlendirilmişler. Sokakta öpüşen çifte laf atan millet, kocası tarafından sokağın ortasında dövülen kadına dönüp bakmıyor bile. Bunu bizzat görmemiş olsaydım belki bir yerlerde umut kırıntısı kalmış olurdu.

İlkokula giderken gördüm. Saçından sürükledi adam kadını. Kadın bağıra bağıra yardım istedi, işhanının içine kaçtı. Ben oncacık halimle napıyosunuz ya diye bağırırken kimse müdahale etmedi. Az ilerdeki karakola Koşuşumu hatırlıyorum. Ben küçüğüm diye inanmamalarından korkuşumu. Bize o hayat bilgisi derslerinde öğretilen insanlık dersleri yıllar geçtikçe anlamını mı kaybediyor?

Ve bir gün -yakın zamanda- arkadaşlarımla gülüşürken yaşlı bir "amca"nın yanımıza gelip bir anda ciddi anlamda küfretmeye başlamasını hatırlıyorum. Bizimse ilk anda adres sorcak diye güler yüzlü karşılamamızı. Fark ettiğimizde suratımızdaki şaşkınlığı. Arkadaki galerideki kadının adamı polisi arıyorum çocukları rahatsız etme diye çıkıp sonra polis molis gelmediğini. Ve kadının galerinin kapılarını kapatıp içeri kaçtığını. Bizimse sinirden kuduran arkadaşlarımızı tutmaya çalışmamızı. Sonunda yoldan geçen bir adamın müdahale edip adamlar muhabbet eder gibi onu bizden uzaklaştırmasını hatırlıyorum. Ne yaptık çok mu sesli güldük? Yanımızda erkek arkadaşlarımız olmasaydı sadece küfretmekle mi kalacaktı o adam?

Peki ya arkadaşlarımın anlattıkları? Yaşlı bir adamın yanlarına gelip kollarını okşaması ve yemeğe davet etmesine ne demeli? Benimkiler hiç bile. Ama taciz hepimizin hayatına bir yerden dokunuyor.

Bunca olayı ailelerimize anlatamayacağımız gerçeği var bir de. Babamın cebinde silahla her gün beni okula bırakması ya da şehir dışında okumama izin vermemesi bir şey olmazdı. Ya o silahı çıkartırsa korkusu var.

Ben şimdi bunca olan bitene rağmen nasıl diyebilirim ki konsere gideyim, imza günü var, üniversiteyi okurken yalnız olmak istiyorum, eve tek başıma dönebilirim, dolmuşa biner gelirim? 

Onların izin vermemesi değil mesele. Benim artık bunları yapacak cesaretim yok. Kendimi eve kapatmak istiyorum. Ama o da engel değil tacize. Telefon sapıkları var. Henüz ne olduğunu anlayamayacak yaşta olan kız kardeşimin telefonuna gelen mesajlar gibi. Telefonu açıp küfrettiğimiz o adamın aynı muhabbete telefonda devam etmesi gibi. İnternet üzerindeki sapıkları anlatmakla bitmez. Engellemekle kurtulamadığın o tipler. Keşke sadece spam içerikli olsa dediğin linkler. Sadece mutfağında eşofmanıyla kahvesiyle otururken camın aşağısından tacize uğrayan var. İşin en kötü tarafı sadece tacizle kaldıklarında yırtıyor oluşları. Gerçi ileri gittiklerinde bile yırttıklarına şahit oldu bu gözler. Bir de bu insanların evli işinde gücünde görüntüsüde oluşu. Cahil ya da okumuş diyemiyorsun. Üst düzey yöneticilerin gündemi eleştirip ertesi gün stajyere sarktığı ortada. Beren Saat bile yaşadıklarını susmuşsa şimdiye kadar, psikolojiyi ne denli derinden etkilediğini görmem lazım. Ve artık susmamak lazım. Belki de bu ufak uğraşmaya değmez diyeceğimiz şeylerle başlıyorlar. Siz bırakırsanız sonraki adımının cinayet olabileceğini düşünün.

Kim bilir benim gibi kaç kişi var geleceğini, umutlarını yitirip korkular kazanan. Bunu bilmiyorum ama artık ilk fırsatta canımdan çok sevdiğim ülkemi terk edeceğimi biliyorum.

Elimden gelse gezegeni terk ederdim.

Bunca yazıyı okudunuz mu bilmiyorum ama benim yazmam gerekiyordu. Teşekkür ederim.

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin