Dönüş

331 36 4
                                    

Evet mikrofon Anna ve Spark'ta !

Yeni Bölüm

Bu sırada Anna ve Spark.

Anna usulca eğildi Spark’a doğru.

-Hala anlayamıyorum. Madem bir Zaman Lady’sisin, telepatik yeteneğin nasıl bu kadar güçlü? 

-Master’ın yaptığı bir şey. Zaten var olan yeteneğimi insan bedenine büründüğümde tam güç olması için ayarlamış. Böylece Doktor’un dikkatini çekecektim. Ki öyle de oldu.

-Doktor’u… Öldürecek misin?

Spark duraksadı. Demek bundandı en baştan beri Anna’nın tavırları. Ona doğru döndü. Kolunu tuttu.

-Beni dinle. Anna bir taraf seçmen gerekecek.

-Ne demek istiyorsun?

-Ben Master’ı geri getireceğim. Sonra olacak şeyler hiç hoş olmayacak. Doğru tarafta olmaya dikkat et. 

-Beni tehdit mi ediyorsun?!?

-Hayır. Sadece sana yol gösterenin kim olduğunu hatırla.

Anna irkildi. Doğru söylüyordu. Onun öğretmeni Sparktı. Doktor’u da fazla tanıyor sayılmazdı. Birlikte ilerlemeye devam ediyorlardı. Spark’ın aracı onu bıraktıktan sonra binanın dışına atılmıştı. Bunun nedeni Spark’ın tecrübesizliğiydi. Aracı henüz düzgün olarak kontrol edemiyordu. Mecnun araya girdi.

-Şimdi biz, tam olarak napıyoruz? Nedir yani olay?

Spark Mecnun’u süzdü. Sonra Anna’ya döndü.

-Bu da gelecek mi?

-Yardım istemiştim de ben ondan. Gelecek sanırım.

Mecnun gözlerini kıstı.

-Benim bir planım var.

Tam o sırada Tardis önlerinde cisimlendi. Ancak Spark önce davranıp aracının önüne kadar gitmişti. Doktor ve Sema dışarı çıktığında içeri girmeye hazırlanıyordu. Doktor seslendi.

-Amy!

Şaşkın bir şekilde Doktora baktı hepsi. Sema Spark’a durmasını anlatmaya çalışırken bir Shinto olduğunu ağzından kaçırmıştı. 

-Tam da ihtiyacım olan şey! Benimle geliyorsun.

Semayı da araca alıp adeta ordan kaçtı. Anna Spark’a döndü.

-Mecnun nerde?

-Mecnun kim?

Anna bir an duraksadıktan sonra yeni uyanmış gibi;

-Bilmem. Dedi.

Sema tam kapıdan çıkmaya hazırlanıyordu ki Mecnun’u fark etmeyiş, sonra da hatırlamayışlarını garipsedi. Kalmanın daha iyi olacağını düşünüyordu çünkü. Aynı şeyi Doktor’da yapmıştı. Rejenerasyonundan bahsederken konuyu unutmuştu. Üstelik Amy diye bağırdıktan bir an sonra o da ne yaptığını anlamamış gibiydi.

Spark Sema’ya döndü.

-Master’ı geri getirme vakti geldi.

... (YAZAR : Bölüm Bitti dermişim. Ehehe :D Yok bitmedi devam bir reklam arası gibi sayın bu notu :D )

Spark uzanmış ve yarı baygın bir halde kablo ve borularla dolu bir odada duruyordu. Koluna bağlı olan ince boru kanını çekiyor, bir şişeye boşaltıyordu. Anna etrafta boruları doğru şekilde bağlıyordu. Sema ise kolunda Spark’ın zihnine bağlı bir kelepçe ile yapılması gerekenleri yapıyordu. Defalarca kez bunun çok riskli olduğunu söylese de Spark ısrarla bu evrendeki sorunu tek başına çözemeyeceğini Master’ı getirmesi gerektiğini söyleyip duruyordu. Doktor’dan yardım almalarını da teklif etmişti Sema aslında ancak karşılık olarak “Sıra ona da gelecek” olmuştu. Bunun iyi bir anlam ifade etmediğini anlamak için aynı ırktan olmak gerekmiyordu. Ancak Sema bir sorun olduğunu seziyordu. 

Spark yerinden kıpırdayamasa da emirler yağdırmaya devam ediyordu. Anna artık koşulsuz şartsız ona hizmet ediyordu. Spark sayesinde Cryovolcano gücünü kontrol etmeyi öğrenmiş, yalnızca oralarda değil başka yerlerde de doğru nota vuruşlarını öğrenmeye başlamıştı. Gücünün ırkından ona kalan tek şey olduğunu biliyordu. O da buna sıkıca sarılmıştı. 

-Kolye…

Spark’ın boynundan kolyeyi aldı. Kolyenin Spark’ın asıl zihnini saklamaktan çok, Master’dan bir parçayı sakladığını biliyordu. Master’ın rejenerasyon enerjisi…

Kolyeyi alıp 3 kez saat yönünde kanın üstünde çevirdi. Master’ın DNA’sı hareketlenmeye başlamıştı. Kan da saat yönünde dönüyordu. Kan gittikçe artıyordu. Bu işte bir gariplik vardı.

-Spark, kanaman artıyor.

Spark’ın dudakları ve yüzü rengini kaybetmişti. Başıyla devam etmelerini işaret etti.

Anna kolyeyi kanın içine attı. 

Bu sırada Sema ise elindeki Gallifrey gümüş yapraklı ağacının iksirini boşalttı. Aslında yaprakları veya ağacı bulamamışlardı. Onun yerine Spark da yer alan kitapları kullanmışlardı. Kitaplar da her zaman bir tutam olsun, bulunduğu söylenirdi. Sema kitabı elinde tuttuğu an anlamıştı. 

İksir gümüş ışıltılarıyla kıpkırmızı kana karışırken sarı bulut yükseldi üzerinden. Spark yorgun gözlerle izliyordu. İlk kez Ağlayan Melekleri alt ettiğinde görmüştü bu buluttan. Zaman Lordlarının yaşam enerjisi olduğunu yeni öğreniyordu. Spark’ın gözleri yavaş yavaş kapanırken son hamleyi yaptı Sema. Spark’ın yaşam enerjisini serbest bıraktı.

Bu aşamadan Anna’nın haberi yoktu. Serbest bırakılan enerji Master’ı ve Spark’ı aynı anda ayağa kaldıramayabilirdi. Ya da ikisini de kaldıramazdı. Anna bunu anladığı an boruyu çıkartmaya yeltendi ancak artık çok geçti. Sarı bulut büyüdü, ışığa dönüştü.

İnsan bedeni oluşturdu, silüet gibi. Kan yavaş yavaş bulutun içine aktı. Mavi bir ışık (yaşam enerjisi) buluta doğru gitti. 

Spark nefesini dışarı verirken o ilk nefesini alacaktı.

Devam Edecek... Şimdi Bölüm Bitti. :D )

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin