11

439K 13.4K 1K
                                    

"Benim yüzümden kavga etmiş. O yüzden gittim."

Ders arasında beni pencere kenarına çeken iki arkadaşıma yaptığım açıklama buydu. Semih ile olan kısmı çok çabuk atlamıştım.

"Çok hızlı giriş yaptın, yeni. Meriç biri için kavga ettiyse ilişkiniz çabuk yayılır."

Ömer'in komplo teorisine karşı "Bir ilişkimiz yok."diyebilsem de bu fikirle karnıma bir sancı girmişti.

Pencereden dışarıya bakıyordum. Semih'in bahçenin bir ucundan bana baktığını görünce bakışlarımı ondan kaçırdım. Neden şimdi bu bana bakıyordu ki? Hayır hayır! Ben öyle bir bakışla saçma şeyler düşünecek, kendimi saçma şeylere inandıracak biri değildim. Gözü dalmıştı. Göz onun gözü değil mi? Of kes düşünmeyi Kayla!

"Meriç aslında çok kavgacı biri değildir. Kavga ettiyse bir şey vardır."dedi Ömer soğukça. B

en kimdim ki? Benim için neden kavga etmişti? İkinci kez hayır hayır. Kendimi inandırmayacağım kesin olmayan şeylere.

Zil çalmaya başlayınca pencerenin önünden kalkıp yerimize geçtik. Semih sınıfa girdiğinde ondan tarafa bakmadım. Onun da bana bakmamasını tercih ediyordum. Bir de onunla uğraşamazdım şimdi.

Son zilden sonra ne yaptığımı bilmeyerek ve kesinlikle doğru olmadığını düşünerek teneffüste Bora'dan aldığım numaraya mesaj attım ve sahile yürüdüm.

Aslında mesajını açıkça vermişti. Ondan uzak durmalıydım. Bu babamı rahatsız etmek için seçenek olabilecek kadar masum bir durum değildi ama tuhaf bir şekilde onun gösterdiği kadar tehlikeli olmadığına inanıyordum. Sahile gidip bir banka oturduğumda bekledim. Geleceğini biliyordum. Mesajıma cevap vermese bile.

Geldi de.

"Ne istiyorsun?"

Yanıma oturup aramıza sırt çantasını koymuştu.

"Beni oraya neden götürdün Meriç? Neden kavgan ettin öğreneceğim. Ya sen şimdi anlatırsın ya da ben oraya gider, oradakilerden öğrenirim."

Ciddi değildim.

"Sen cidden baş belasısın. Yapman gereken tek şey korkup bir daha bize yaklaşmamaktı."

"Söylemeyecek misin?"diyerek meydan okudum.

"Öyle insanları görüp bir daha benimle uğraşmazsın sandım. Korkarsın sandım ama ya çok aptalsın ya da derdin öyle büyük ki gözü fena karartmışsın."

Derdim öyle büyüktü ki!

"Sorun neydi bugün?"

"Seni korkutmak için bile oraya götürmemeliydim." Benden çok kendiyle konuşuyor gibiydi. Saçlarını dağıtırken ellerindeki boya izlerini fark ettim.

"Ne olduğunu bana da söyleyecek misin?"

"Hakkında abuk sabuk konuştukları için oraya gitmem gerekiyordu. Aslında seni hiç oraya götürmemeliydim ama..."

Götürmüştü bir kere.

"Mafya gibi bir şey mi onlar?"

Kaşları alayla havaya kalkarken "Gibi bir şey."diye yanıtladı beni.

"Başıma bela olurlar mı yani?"

"Bugün oraya gelmek zorunda mıydın?"

Nihayet şimdi bana bakıyordu.

"Evet. Aslında gelmek zorundaydım."

"Neden?"dedi anlamayarak.

"Benim için yaralanmanı istemem."

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin