KÖTÜ ÇOCUK 2

716K 7.2K 551
                                    


Siyahın İçindeki Beyaz Noktanın Silik Hikayesi 


1

"Tüm siyahlığın içinde beyaz nokta olmak."

Sınıftaki uğultu bir anda kesildiğinde gözlerimi etrafta gezdirdim. O kadar da garip bir şey değildi. Çok fazla kafa karıştırıcı? Anlamsız? Hayır anlamsız değildi. Meriç, anlamıştı.

Tüm karanlığın içindeki ışık, günahların içindeki tek bir iyilik. Heathcliff'in Catherine'i gibi bir şeydi bu. Galiba bunun hakkında fikir yürütemeyecek kadar uzaktılar konuya.

"Arkadaşların için biraz daha açar mısın?"

Yazın bile bu suratı görecek olmak tüm ruhumu benden alıp çekiyordu. Öğretmeni sevmediğimden değil ama yaz mevsiminde bile bu okula geleceğimizi öğrendiğimde hayat benim için iyi bir hale gelmemişti. Ne kadar derslerim iyi olsa da yazın okula gelmek istemiyordum. Kim yazın okula gitmek ister ki? Üstelik annemi görmeye gidecektim. Eskişehir'e... O kadar çok özlemiştim ki...

Hem annemle biraz limoni bıraktığımız durumumuzu düzeltmemiz için yaz tatili süper bir fırsattı.

Muhtemelen beni annemden ayıran süper anlayışlı biyolojik babam beni bu okula yazdırırken yaz okulu uygulamasını biliyordu. Bundan o kadar emindim ki ona sorma gereksinimi bile duymuyordum. Aramızdaki soğuk sular çekilmeye başlamasaydı muhtemelen şu sıralar ondan nefret ediyorum diye dolanıp etrafa sinir saçarak gezerdim.

"Karanlığın içindeki beyaz nokta. Farklı olan şey olmaktan bahsediyorum. O beyaz nokta siyahlığı rahatsız edebilir mi? Tek başına ufak bir nokta. Bundan korkan karanlık ne kadar karanlık kalabilir ki? Beyaz nokta olmak bence cesaret ister. Çoğunluğun arasında farklı olmak. Düşman sanılmak belki ama inadına orada kalmak. Herkes bir yerlerde kendini öyle hissetmez mi? Yani bence hepimizde ortak olan şey hepimizin bir yerlerde beyaz olan olmamız."

Yaslandığı sıradan kalkan öğretmenimiz beni dinledikten sonra sınıfa doğru kollarını açıp "Siz ne düşünüyorsunuz?"diye sordu. Nihayet benim işim bitmişti. Yerime sessizce oturduğumda sınıfta bir tartışma ortamı oluşmuştu.

Sözünü söyleyip köşesine çekilen bilginler gibi sınıftan soyutlandığımda annemi düşündüm. Muhtemelen o buraya gelecekti. Hafta içi her gün olmayacaktı bu yaz okulu ama bir ay sürecek. Benim için oldukça gereksiz ama eğitimimle oldukça yakından ilgilenen babam mutlaka buna katılmamı istiyordu.

Babamla ilişkim büyük bir nefretle başlamıştı. İkimizde inatçı olduğumuz için başlarda hiç iyi vakit geçirmiyorduk. Bana zorla yemek yedirmelerini hatırladığımda şimdi bile midem bulanıyor.

Üzerimde otorite kurmaya çalışıyordu. Ondan bir şekilde intikam alacaktım. O sıralar tek düşüncem buydu. Çünkü elimden hayatımı, annemi, arkadaşlarımı alıp beni yeniliğe mecbur etmiş ve bir süre boyunca da olsa varlığını iyi bir yolla kabul ettirmeye çalışmamıştı.

Ondan intikam alma çalışmalarım kredi kartıyla yapılabilecek maddi zararlar değildi. Onun hakkında hala bildiğimden emin olduğum bir şey varsa o da düzenli, saygılı bir hayatı olduğuydu. Tabii ki benim de öyle olmamı isterdi. Öyleydim. Gerçekten.

Parmakla gösterilen örnek çocuk, komşunun çocuğu bendim. Annesiyle baş başa bir hayat sürmek zorunda kalan, onun üzüntüsünü her gün yaşayarak daha iyi öğrenen ve annesinin ondan daha çılgın olduğu kız olsaydınız siz de benim gibi olurdunuz.

Dersleri her zaman oldukça iyi, büyüklerine saygılı, çocuklara iyi davranan, arkadaş çevresi toplum tarafından onaylanmış çocuklardan oluşan çocuk. Hayatım elimden alınmadan önce.

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin