39

739K 14K 504
                                    

Bu ilişkiye isim bile koyamıyordum ama varlığından her nedense emindim. Emin-di-m. Geçmiş zaman. Bundan önce tek bir ilişkim olmuştu. O da çocukluk arkadaşımlaydı. Dolasıyla ilişkilerde çok da deneyimli değildim.

Yaşıtlarımdan bazılarının kendilerinden yaşça büyük sevgilileri vardı, ailelerine yalan söyleyerek bazı geceleri birlikte bile geçiriyorlardı. Önceki okulumda konuşmalar ben sınıfa girince kesilmediğinden duyuyordum. Hiçbir şey olmadı, sarılarak uyuduk, aileme yalan söyledim, evli arkadaşlarıyla tanıştım, birlikte mangala gittik, evleneceğimizi söylüyor...

Bu konuşmaların çoğunu sahte bulur, kendimi böyle bir senaryonun içinde hayal edemezdim. Diğer tarafta bahçenin belirli köşelerinde dip dibe oturanları izler onların her normal hareketi bana muhteşem romantik görünürdü. Sevgilisinin omzuna kolunu dolayanlar, fısıl fısır konuşanlar, kapıya yaslanıp flörtöz bir halde son sınıflardaki sevgilisine naz yapanlar... Birlikte tost yemeleri bile romantikti.

Berkan ve ben ise sürekli bir grupla takılan iki sevgiliydik. Omzuma attığı kolu bile dostça gelirdi. O kadar diğerlerine benzemiyorduk ki sevgili kavramanı karşılamıyor gibi hissederdim.

Her ne kadar Meriç onlardan çok farklı olsa da bazen de onlara çok benziyordu. Basketbol sahasının tribününde hoşlandığı kızın omzuna kolunu dolayan sözel sınıfındaki o son sınıfta okuyan çocuktu. Lisede bile olmayan yaşça büyük erkek arkadaştı. Çevresindeki herkesin ondan yaşça büyük olmasından böyle hissetmiştim belki de. Buraya gelmeden önce uzaktan baktığım resme onu ve kendimi yerleştirmeye çalışmıştım.

Aslında romantizmden çok uzak kaba, umursamaz, canımı sıkan davranışlarına rağmen onu bu resmin içinde var etmeye çalışmıştım. Ve gideceği için kötü hissediyordum. Katıksız saf ya da katıksız aşıktım ki son seçenek korkunçtu. Aşk!

Sadece ilgimi çekti, diye uyardım kendimi.

Aşk, çok büyük bir iddiaydı.

Sadece ilgimi çekiyor. Ona karşı derin hislerim yok. Hiçbir şey paylaşmadık bile. Benim için biriyle kavga etti. Beni mecazen değil, gerçekten resmetti. Babama karşı bile benim yanımda durdu. Sözleri ne kadar keskin olsa da yumuşacak kahverengi gözleriyle baktı.

Ne sandın Kayla ya da Derin mi demeliyim?

Göbek adımı söylemedim diye ondan bir şeyler sakladığımı düşünecek kadar güvensiz birinden ne çok şey anlatmasını beklemiştim...

"Nereye gidiyorsun?"

Mercedes yanımda durduğunda onu görmek için hafifçe eğildim.

"Neden peşimdesin?"

"Bırakabilirim seni. Islak kıyafetlerle yürümemelisin."

"Seni ilgilendiren bir şey yok."deyip yürümeye devam ettim. Elbisem kurumamıştı elbette.

"Resmi bende unutmuşsun."

"İstemiyorum!"

İstiyordum. Keşke o hatırlatmadan onu almayı akıl edebilseydim.

"Senin için bu ama."

Durdum ve tekrar onu görebilecek kadar eğildim.

"Ne istiyorsun Meriç?"

"Gel hadi!"deyip arabanın kapısını açtı.

Neden bilmiyorum bir anda "Annem seninle tanışmak istiyor."dedim. Beni bırakıp gitmesini ve layıkıyla acımı çekmeyi istiyordum belki de.

"Tamam, olur."dediğinde yanlış duyduğumu sanıp "Ne dedin?"diye sordum.

"Arabaya gel, gidelim, annenle tanışalım."

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin