2.4

638K 6.2K 473
                                    

Özel okulumdaki ilk karne günüm.

Yazlık bir elbise tercihinden sonra saçlarımı tarayıp omuzlarımdan aşağı bıraktım. Okul bitiyor değildi ama işte son günü gibi karne almaya gidiyorduk.

Mutfağa girip babamın karşısındaki sandalyeye otururken "Günaydın."dedim gülümseyerek. Babam gazeteyi kapatıp katladıktan sonra masanın üzerine bıraktı.

"Günaydın. Karne için hazır mısın?"dediğinde gözlerimi kırpıştırıp önümdeki servis tabağına salatalık dilimlerinden aldım.

"Yaz okulu saçmalığı olacağı için hiçbir şey ifade etmeyen bir karne."dediğimde gülümseyerek fıstık ezmeli ekmeğinden bir ısırık aldı.

"Çalışmak güzeldir, Kayla."

"Ne demezsin!"diye mırıldandıktan sonra peynirden bir dilim alıp ağzıma attım.

"Okulu sevdiğini sanıyordum."

"Tatili de seviyorum."

"Seneye zaten zor olacak. Erken bir hazırlık çok da fena değil gibi."

"Ben kendi başıma da o hazırlığı yapabilirdim."

"Okula gitmek sıkıcı mı diyorsun yani?"

"Eh, yani!"dedim omuz silkip. "Yazın bir olayı var. Güneş doğar, camdan içeri sızar. Sen esneyerek uyanmaya çalışırsın. Biraz yatağın içinde oyalanırsın. Keyif yaparsın falan. Erkenden kalkıp okul için hazırlanmazsın mesela."

"Kulağa güzel geliyor valla."

"Yaa! Değil mi?"

"Maalesef bu hayallerin biraz daha bekleyecek ama."

Maalesef.

"Ben gidip şu karneyi alayım."dedim somurtarak. Babam cesaretlendirici bir şekilde göz kırptı.

"Bol şans."

Şansa ihtiyacım yoktu ama her neyse!

Serviste annemle konuşup ona da biraz ağlandığımdan yol hızlı geçti gibi gelmişti. Okuldan içeri girdiğim anda ise ismimi duydum.

"Kayla!"

Cansu ellerini şaklatarak yanıma koşturarak geldi. Yanağıma sulu bir öpücük bıraktıktan sonra ışıldayan gülümsemesiyle bana baktı. Bir şey geliyordu. Hissediyordum.

"Yaz okulunun finalindeki parti organizasyonunu yapmak bana layık görüldü. Bu ne demek biliyor musun?"

Kaşlarımı kaldırmış merakla onu izlerken "Öğretmenler tarafından çok beğenilen saygı değer öğrenci?"dediğimde elini havada salladı.

"O da var tabii ama öğrenciler için diyorum. Şu an okulun kraliçe adayıyım. Mertebem yükseldi yani."

Gözlerimi devirme isteğimi zorlukla zapt ettim. Saçma bir tepki verip hevesini kursağında bırakmamak için gözlerimi büyütmüş kıpırdamadan ona bakıyordum.

"Tamam, senin anlayacağın dilde konuşursak eğer ben davranışlarımla örnek olacağım. Ve ben burslulardan biriyle çıkıyorum. Yani dengeleri değiştirebiliriz."

Derin bir nefes verdim. Şu okulun saçma sınıf sisteminde mertebe atladığı için sevinecek kadar boş biri olmadığını biliyordum ama yüksekler insanı değiştirir değil mi?

"Çok sevindim."

Şimdi samimiydim. Meriç ve Bora için üzülmüyordum. Bu okulda düzeni ilk geldiğim günden beri umursamıyordum ama Meriç'in arkadaşları kendilerini kendi sınırlarına hapsedip diğerlerine karşı hep ön yargılı yaklaşıyorlardı. Özellikle de Suzan. Hala bana dostça bakmıyordu ama bunun tek nedeninin onun burslu olması olmadığını biliyordum ya da babamın arabaları... Meriç'ten hoşlanıyordu. Emindim.

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin