Kötü Çocuk I & II

22

Felsefe dersinde araştırma ödevi için Semih ile eşleştiğimden beri suratımı asıyordum. Resmen bilerek yapmıştı. Okulda ondan kaçmak için türlü taklalar attığımı fark etmişti ve derste benimle eş olmayı üstelemişti. Konuyu daha fazla uzatıp insanların dikkatini çekmemek için sonunda pes etmiştim. Zaten ondan başka kiminle olacaktım ki! Cansu ve Ömer birlikteydi. Sınıfta hala konuştuğum sayılı insan vardı. Semih konuşmaktan kaçtıklarımdandı tabii ve biz onunla eş olmuştuk.

Şaka gibi.

Zil çaldığında "Yemeğini yedikten sonra kütüphanede buluşalım."deyip göz kırptı. Cansu'ya bakmadan kaşlarımı çattım.

"Benim için dert etme. Onun ilgisini çekmediğimi biliyorum. Yıllar bana bunu öğretti. Aslında o kadar kötü bir çocuk değil. İyi arkadaş olabilirsiniz."

Ona bakmadan kapıdan çıkan Semih'i izliyordum.

"Kalsın."dedikten sonra çantamdan cüzdanımı aldım. Yemekhanede oturmuş yemek yerken Cansu'nun da en az bizim kadar hızlı ve iştahla yemek yediğini görünce ağzıma tıktığım salatalığı çiğneyip yuttum.

"Seni ilk defa bu kadar iştahlı görüyorum."dediğimde gülümsedi. "Ödev yapmamız lazım."

Çoktan tabağını yarılamış olan Ömer ağzı hala doluyken "Kolay iş."dedi. Onunla bugün aynı nikaha gidecektik ama söylememiştim. O kadar sıkılıyordu ki bu konu açılınca oraya gidince sürpriz yapmayı düşündüm. Birlikte takılırsak o kadar da sıkıcı geçmeyebilirdi.

"Bora beni yarışa davet etti."dediğinde kafamı çevirip Cansu'ya baktım. Omuzlarını silkip önemsiz bir şeymiş gibi bir hale büründü. "Canlı izlemekten hoşlandığımı söyleyince."

Cansu'nun karşımızda oturan o sinir bozucu Semih'e aldırmayıp nasıl iştahla yemek yediğini şimdi daha iyi anlıyordum.

"Siz iyice bulaştınız burslulara. Yakında birileri sizi dışlar."dediğinde Ömer'e ters ters bakıp "Mesela sen mi?"diye sordum.

"Öyle olsa en başından sana yardım etmezdim, yeni."

"Ben artık yeni sayılmam."

O liste aklıma gelince Meriç'in hemen altında Bora'nın adını gördüğümü hatırladım. Bora Soykan. Bora da oldukça yakışıklı ve göze batan bir çocuktu tabii. Suzan da çok güzeldi mesela ama sürekli etrafa öfkeli bakıyordu.

"O sitenin yöneticisi hakkında bir fikriniz var mı?"

"Muhtemelen bol vakti olan biri ve bilgisayardan anlayan. Okuldaki herkesi araştırıp bir şeyler bulduğuna göre çok geziyor olmalı."

Açık bir cevap değildi.

"Aklıma hemen Ömer geliyor nedense."dediğimde Ömer homurdandı. Bugün o kadar huysuz ve sıkıntılıydı ki ona bakıp gülmek istiyordum ama bu onu daha da kızdıracağı için kendimi tutuyordum.

"Ömer'in yönetici olduğunu sanmıyorum ama yöneticiyi tanıdığına bahse girerim."dedi Cansu gülümseyerek. Böyle mutluyken daha güzel gözüküyordu. Ve bir şekilde Bora'yla takılmalarına da sevinmiştim. Semih'ten daha iyi olduğu kesindi. Ve asıl önemli nokta Cansu'nun da Ömer hakkında düşündükleriydi. Evet, bence de kesinlikle biliyordu yöneticiyi ama söylemiyordu işte.

Ömer sıkıntıyla ayağa kalkıp "Senin yapman gereken bir araştırman yok mu?"diye sitem ettiğinde Cansu gülümseyerek ayaklandı.

"Gizlilik esastır."

"Ya nereye gidiyorsunuz? Ben daha bitirmedim!"

"Git partnerinle biraz araştırma yap geveze."dedi Ömer dudak sarkıtmama aldırış etmeden.