4

632K 16.3K 733
                                    

Biyolojik gereksiz adamdan beni annemden ayırdığı için intikam alma planımı bulduğumdan beri daha iyiydim. Nefret ettiğim şehirde yine muhtemelen nefret edeceğim okula gitmek için erken kalkmıştım. Babam olacak o gereksiz geç kalmamam için sabahın altı buçuğunda beni ayağa dikmişti.

Duş aldıktan sonra saçlarımı kurutup buklelerimi düzelttim. Sıkı sıkıya sarılı olduğum turuncu bornozumun kemerini gevşetip dolaptan renkli desenli annemle birlikte küçük bir butikten aldığımız kazağımı ve koyu kot rengi taytımı aldım. Kırmızı ve koyu yeşilin daha ağırlıkta olduğu kazağımı üzerime geçirdikten sonra taytımı da giyip ayağıma çoraplarımı geçirdim. Bol çoraplarımı taytın üzerine kadar uzatıp aynanın karşısına geçtim. Yüzüme biraz renk verdikten sonra üzerinde güvercin desenlerinin olduğu kalın kapaklı defteri çantamın içine attım. Merdivenlerden aşağı indiğimde direkt kapıdan dışarı kendimi atmayı düşünüyordum ama gereksiz adam beni mutfağın kapısında yakalayıp mutfağa soktu.

Kendini gerçekten babam sanıp beni önemsiyor numarası yapıyordu. Üniversitede tiyatro kulübüne üye olduğunu düşünüyordum. Ona ters bir bakış attıktan sonra sabırla "Ben bu saatte yemek yemem."dedim.

Annemin kahverengi güzel gözlerinden farklı olarak yeşil mi mavi mi olduğunu anlayamadığım gözleri olan adam aynı terslikte bana baktı ve "Kahvaltı yapmadan okula gidemezsin."dedi. Bir de ebeveynlik yapası vardı tabii.

"Okulda karnım acıktığında bir şeyler yiyebilecek yaştayım."dediğimde beni eskitme görünümü verilmiş çamdan yapılma sandalyeye oturttu. Kendi hazırladığı kahvaltı tabağını önüme bıraktıktan sonra karşıma geçti. Masanın diğer tarafındaki sürahiyi eline aldı. Portakal suyunu doldurduğunda "Yemeye zorlayamazsın."dedim.

"Evet. Zorlarım. O tost bitecek."

Ellerimi masanın altından çıkarmadan önce tosta sonra ona baktım.

"Zehir yok önünde."dediğinde kendi tostundan bir ısırık almıştı bile. Üzerindeki açık renk gömleği onu iyi biri gibi gösterebilirdi, hatta çok para yatırdığına emin olduğum gömleğinin melek kanadı çıkarma işlevi bile olabilirdi ama gerçeği göremeyecek kadar kör değildim.

"Yiyemem. Karnım aç değil."

Kendin tostundan yeni bir ısırık aldıktan sonra tabağımı işaret etti. "Ne zaman yersen o zaman okula gidersin ve bugün o okula gideceksin."

Bir ısırık alıp yaklaşık beş dakika ağzımda çevirdiğimde kolundaki marka saate bakıp "Seni okula ben bırakacağım. Sonrada işe gideceğim. Geç kalmak istemiyorum."dedi. Kendi tostunun bitmesine onun ısırığıyla bir benimkiyle dört hamle kalmıştı.

"Öyleyse sen git. Ben bebek değilim."

"Yaş olarak evet ama davranış olarak aynı düşüncede değiliz."

"Geç kalmak istiyorsan bekle."

Beni öfkelendiriyordu. Ondan ilgi beklediğimden değil ama bana karşı mahcup olması gerekmez miydi? On altı yılımı onsuz geçirmiştim.

"Görüyorsun ya beni nasıl da haklı çıkarıyorsun."dediğinde dişlerimi sıkarak ona baktım. En ufak bir açığımı arıyordu.Ondan nefret etmem için elime nedenler vermek hoşuna gidiyordu sanki.

Ona bakmadan kendi tostumla cebelleşmemin ardından sonunda bitirdiğimde masadan hızlıca kalkıp mutfaktan çıkmıştım. Annemle olsak birlikte masayı toplardık ama bu adama yardım etmek falan hiç içimden gelmiyordu. Zaten evde yardımcı bir kadın varmış ama bana rahat işkence etmek için ona bir süre izin vermiş. Bugün gelecekmiş. Onunla artık okuldan sonra tanışacaktım. Kahverengi botlarımı ayağıma geçirdiğimde hala kabanını giymekle meşguldü.

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin