52.Bölüm

1.3M 47K 167K
                                    

Maça Kızı 8'in okunma oranlarını 200K'nın üzerine taşıyan ve de 10.sıraya yerleşmesini sağlayan sizlere, satır arası yorumlarınız ve oylarınız için çok teşekkür ederim. Erkenden, upuzun bir bölüm bırakıyorum. Cuma günkü bölümde nişanımız var! 🍀♥️

♠️

Su... İçimdeki yangını dindirecek bir bardak su... Gözlerimi istemeye istemeye açtım; etraf hâlâ karanlıktı. Uyu Naz, sabah içersin suyunu. Susamamıştım; adeta yanıyordum ve bu sebeple kalkmak zorundaydım. Bir bardak su içmek için, üç kat aşağıya ineceksin Naz. Bu evin büyük olmasından nefret ediyordum; insan asansör falan yapmayı akıl etmez miydi?

Sağıma döndüm. Ve az evvel açılmakta zorluk çeken gözlerim şimdi fal taşı gibi açılmışlardı çünkü Bora yoktu. Gecenin köründe neden yatakta değil de balkondaydı ve de kiminle konuşuyordu bilmiyordum. Komodinin üzerinde durduğunu ancak şimdi fark ettiğim bardaktaki suyu bitirdikten sonra, küçük ve sersem adımlarla balkona çıktım. Bora'nın telefon konuşmasını İngilizce yapıyor olması da gecenin bonusuydu benim için.

"Bilemiyorum, bu konuda hemen bir karara varmam zor." diyordu Bora. Balkona çıktığımda gözleri doğrudan beni bulmuştu; bakışlarında ise hiçbir ifade yoktu.

"Yani bence düşünmelisin..." diye yanıt verdi bir kadın. İnce, fakat etkili bir ses tonu vardı. İngiliz aksanıyla konuşuyordu. Bora'nın yanına doğru ilerledim ve hiçbir şey söylemeden koltuğa oturdum. "Hôtel Le Huit'den bahsediyoruz... Buna Karabey Holding imzası da eklendiğini düşünsene. Hem ülkeniz için güzel bir adım hem de holdingin için dünyaya açılan bir kapı daha." dedi kadın. Bahsi geçen Hôtel Le Huit'i biliyordum; dünya genelinde onlarca tesisi vardı. Birkaç sene önce Bodrum'da açılmak üzere temelleri atılmış bir Fransız oteli olma özelliği taşımasıyla, o dönem tüm gazetelerde sık sık hakkında haber yapılmış ve de otel sahibinin, hangi iş adamı ile ortak olmak isteyeceği fazlasıyla konuşulmuştu.

"Haklısın." dedi Bora, tok bir sesle. "Fakat bu, benim izlediğim politikadan çok farklı." diye devam etti. Sıkıntılı bir nefes verdi ve bir sigara yaktı. "Yani turizm sektöründe yokuz ve de şu an bu yeniliğin zamanı mı emin olamıyorum." dedi.

"Fizibilite araştırmaları yapıldı mı?" diye sordu kadın, hafif meraklı çıkan bir sesle. Otelin bulunduğu lokasyon ve çevresi hakkında, gözüm kapalı fizibilite raporu verebilirdim fakat finansla alakalı kısımları ezberden söyleyemezdim. Evet, aslında lokasyon bilgileri için yine de saha çalışması yapmalısın aslında Naz; üzerine vazife değil ama! Bir ara finansı da kontrol edersin; malum sen yokken çaresizlerdi (!)

"Yapılıyor." dedi Bora, sigarasından içine çektiği dumanını dışarıya üfleyerek. "Biliyorsun... Ortaklık kurmayı pek sevmem... Yani bugüne kadar, çeşitli sektörlerde Türkiye içi ya da dünya devleri arasında birçok şirketi bünyemize kattık. Ama şimdi, hem yeni bir sektörde, hem de alışılmışın dışında hamle ile ortaklık kurmak dengeleri alt üst de edebilir." diye devam etti.

"Yapacağın bir hata ile rakiplerinin servetini katlamak istemiyorsun." dedi kadın ve küçük bir kahkaha attı.

"Belki?" dedi Bora, muzip bir ses tonuyla. Ardından sigarasından bir duman daha içine çekti. "Bay Martin'i Türkiye'ye davet ettim. Ve bana işlerinin yoğun olduğunu, ancak ilk fırsatta geleceğini söyledi." dedi, hoşnutsuz bir ifadeyle. "Eğer bu iş için, huzuruna gitmemi bekliyorsa yanılıyor." diye devam etti.

Maça Kızı 8Where stories live. Discover now