168.Bölüm

345K 19.1K 33.8K
                                    

Bir süredir yazılıp çiziliyor. Konuyla ilgili konuşuluyor. Bize de her gün soruyorlar. Doğru mu, değil mi? Değil desek de inanmıyorlar. Yok öyle bir şey desek de inanmıyorlar. Demek ki hissediyorlar. Belki de haklılar. Evet, doğru. MAÇA KIZI 8 KİTAP OLUYOR, doğru. Doğru.

İyi ki varsın Tarkan, çünkü bugüne dek bu anın gelmesini çok fazla beklemiş ve o an geldiğinde bu haberi Maça Kızı 8 Ailesi'yle nasıl paylaşacağımı defalarca kez hayal etmiş olsam da, beklenen an geldiğinde hislerimi ifade edecek kelimeleri bir türlü bulamadım. Galiba heyecandan. Hani Nazlı'nın dudakları gülerken gözleri ağlıyor ya, işte ben de öyleyim...

Sevgili yol arkadaşlarım,

Bir rüya gördüm. Dua ettim. Şükrettim. İstedim. İnandım. Serbest bıraktım. Ve bugün buradayız.

Bu haberi çok önceden bekliyordunuz, biliyorum. Bir yayınevinden ilk teklif geldiğinde, bundan seneler önceydi. Belki 1 Milyon okunmamız bile yoktu. Çoğu arkadaşım, kabul etmem için ısrarcı olmuştu ama nedendir bilinmez, ben istememiştim. Kitap olmasını hep çok istemekle beraber o gün, bunun için doğru vakit olduğuna inanmamıştım işte. Zamanla teklifler arttı ama benim için hâlâ vakit vardı. Her şeyin bir zamanı vardır ve doğru zaman geldiğinde, önünde hiçbir şey duramaz. Hayatım boyunca bu düşünceye bütün kalbimle inandım ve bugünü sabırla bekledim.

Maça Kızı 8'in henüz ilk satırlarını yazarken, bunun uzun soluklu bir yolculuk olacağını biliyordum ve daha o ilk an, kitap olarak elimde tutacağım günü hayal ediyordum. Seriler, zor ve meşakkatlidir; hem yazarına hem de okurlarına. Fakat ben seri okumayı çok severim. Karakterlerin ilk günden son güne dönüşümüne şahit olmak, hayat gibi gelir bana. Onlarla büyümek, onlarla evrilmek, onlarla pencereler keşfetmek güzel ve eşsizdir.

Seneleri devirdik birlikte. Hem Nazlı ve Bora ile, hem de sizlerle. 2017'den bugüne dek geçen zamana bakıyorum da... Anneannem, Deniz Abla'm, babaannem, babam hayattaydı bu kitaba ilk başladığımda. Şimdi ise yoklar. Maça Kızı 8'in içindeki -bence sevildikleri sürece var olacak- onlarca karakter gibi. Ben bu evrenle büyüdüm, dönüştüm, bazen ortak acılarda bazense ortak sevinçlerde buluştum. Sizin gibi muhtemelen. İyi ki...

Burada, birlikte yolculuk yapmak benim için hep çok keyifliydi. İnteraktif okuma yapmayı seviyorum. Kendim de bir romanı okurken, hep benimle aynı satırları okuyan bir arkadaşım olsun ve hakkında sürekli konuşalım isterim, belki de ondan. Her bir satıra verdiğiniz reaksiyonları takip etmek öyle güzeldi ki... Çoğu zaman sizlerin de desteğiyle tutundum şimdiye. Çünkü bence kaybolduğunda, seni bekleyen birilerinin olduğunu bilmek çok önemliymiş. Zannediyorum ki bu bir annenin, en zor anında dahi çocuğu için "bana bir şey olmamalı..." demesi gibi bir şey. O yüzden kurduğumuz gönül bağı çok derin benim için.

Her şey için çok teşekkür ederim. Maça Kızı 8'i bu kadar sahiplendiğiniz için, bu romana olan sevginizi bana yürekten hissettirdiğiniz için, günlerce ve gecelerce durmadan hakkında konuşmayı bırakmadığınız için, yazmak için sizden aylarınızı istediğimde bana saygı duyduğunuz ve beni sabırla beklediğiniz için, durmaksızın tweetler attığınız ve daima Maça Kızı 8'i TT listesinde görmemi sağladığınız için, durmaksızın yorumlar yazdığınız için, izlemeye doyamadığım videolar, beni yeteneğinize özendiren editler hazırladığınız için...

Ve varlığınız için, en çok da. Bazen sadece orada olduğunuz ve bana, orada olduğunuzu hep hissettirdiğiniz için.

Maça Kızı 8'i ben yazdım, ama her zaman söylediğim gibi, 130 Milyon okunma oranı sizin başarınızdır.

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin