163.Bölüm

392K 20.7K 49.4K
                                    

Sevgili Maça Kızı 8 Ailesi,

Bugün, bölüme saatler varken bile Twitter'da TT'ye girdik! Ne diyebilirim ki! Şahanesiniz!

Var olun, daima! 🌻

Sizleri çok seviyorum, yorumlarda görüşürüz. 💛

♠️

OCTO'nun, neler olup bittiğini anlaması uzun sürmemişti ve ilk dile gelen, gönlümden geçen muhtemel yeni liderdi.

"Ne yani?! Bizi mi denedi?!" Fox, sert bir tavırla sorduğu soruya evet cevabı verecek olsam, anında Bora'nın peşinden fırlayıp gidecekmiş gibi bakıyordu. "Ne alaka?!"

"Sakince konuşalım Sergio..." dedim. Gözlerimi gözlerinden ayırmadığım için yumuşamasının uzun sürmeyeceğini biliyordum. Ama yine de "Lütfen..." diye ekledim. "Gerilmeden..." Elim hâlâ karnımda olduğu için, bakışları karnıma kaymıştı. "Her zaman yaptığımız gibi."

Lizard, her zamanki ağırbaşlılığına yaraşır bir şekilde, Sergio'nun omzuna elini koyarken, bakışlarını Annie'ye çevirmişti. "Falcon'a bir eşofman ayarlasana Lion. Gökhan'ın eşyaları arasında vardır herhalde?"

Annie başını sallayıp salondan ayrılırken, Falcon da hızlı adımlarla onu takip etmişti. Lizard'ın bakışları Bat ile Bear'ı bulduğunda, ikisi de sessiz emirlerini almışlardı ve kanepenin birer köşesine geçtiler. Lizard ortalarına oturduğunda, ayakta kalan yalnızca Sergio'ydu. Bakışlarını benden çekerek derin bir nefes vermişti ve sanki büyük bir karar vermeye çalışır gibiydi. Ben de yeniden berjere oturduğumda, Annie de salona geri gelmişti. Göz ucuyla Sergio'ya baktı ve bir diğer kanepeye geçti. Biraz sonra Falcon da Gökhan'a ait gri bir eşofmanı giyerek yanımıza gelip, Annie'nin yanına oturdu.

"Seni dinliyoruz," dedi Annie, bana bakarak. Alelade bir şeyden bahseder gibi, "Otursana Fox," dedi.

Sergio önce Annie'ye, ardından bana, sonra da diğer arkadaşlarına baktı. Derin bir nefes daha verdi ve az evvel Bora'nın oturduğu berjere geçerek arkasına yaslandı, dirseğini kolçağa yerleştirip bacak bacak üzerine attı. "Oturdum," dedi, bıkkın bir tavırla. Yüzünü hafifçe bana döndü. "Evet. Söyle bakalım. Kocan bizden ne istiyor? Yine?"

"O hiçbir şey istemiyor, ben istiyorum..." dedim. Bakışlarım herkesin üzerinde dolaşıyordu. "Tabii ki sizi deneyen ben değilim. Ama Bora'nın, bu şekilde olmasa da sizi deneyeceğini biliyordum."

Sergio, Bora'nın onları denemesinden keyif aldığımı düşünüyor olmalı ki, al işte der gibi bakışlarını benden çekti ve bezgin bir şekilde gözlerini yumdu. Annie, Sergio'nun böyle davranmasından rahatsız olduğumu gördüğünde, doğrudan lafa girdi. "Neler olduğunu anlatır mısın Nin-" Bir an için durdu ve "Nazlı..." diye düzeltti kendini.

"Biz gideceğiz..." dedim. Herkes şaşkınlıkla yüzüme bakarken, Sergio da gözlerini açmış ve çatılmış kaşlarıyla yeniden bana dönmüştü. Şaşırmayan ve bunu bekleyen tek kişi ise Annie'ydi. "Kaçacağız ya da."

"Türk İstihbaratı'ndan mı?" diye sordu Bear, emin olmak ister gibi.

"Onlardan da evet..." dedim. Gülümsedim. "Ama aslında her şeyden demek, daha doğru olur..."

"Nereye gideceksiniz?" diye sordu Sergio, merakla.

"Okyanuslara açılacağız..." dedim. Annie ile göz göze geldiğimizde heyecanlandığını hissetmiştim. "Fakat tabii gitmeden evvel, geride kalan insanların... Leo'nun, Lion'ın, Demir'in, Asya'nın ve Begüm'ün özellikle, güvenliğinden emin olmamız gerek."

Maça Kızı 8Where stories live. Discover now