BÖLÜM 23 - AYLA

3.5K 418 19
                                    

AYLA

Kenan, ifadelerini kontrol etmekte ustaydı. Kendi açık etmek istemedikçe bakıp da görebileceklerim sınırlı hatta sıklıkla hiçbir şeyle eş değerdi. Mimiklerini kullanmayacağını bildiğim için gözlerinin içine bakar, orada gerçekleri bulmaya çalışırdım. Ancak o zaman bile sonuca ulaşamazdım. O güzelim yeşil gözleri öylesine donuk olurdu ki buzdan parçaları yansıtırdı. Oysa şimdi gözbebekleri irileşmiş, gözleri şaşkınlıkla ardına kadar açılmıştı. Dudaklarının bir şey söylemek ister gibi aralandığını da gördüğüm zaman bu sefer şaşırma sırası bendeydi.

Ne yani? Gerçekten bir kardeşim mi vardı?

"Kenan?" diye seslendim. Bana saçmaladığımı söylemesini istedim ama neden? Bir kardeşimin olması neyi değiştirirdi ki?

"Evet, Ayla," dedi hızla kendine gelerek. "Bir abin var dersem daha doğru olur."

"Ciddisin."

Kafasını aşağı yukarı sallarken, "Bunu tahmin etmeni beklemiyordum," dedi.

"Babamla benden önce de bir hayatı varmış. Bir kocası. Neden bir de çocuğu olmasın?"

Belli ki kolaylıkla beni ardında bıraktığı gibi o çocuğu da bırakmıştı. Uzun zamandır kendime karşı hissetmediğim hüznü o çocuk için hissettim. Yalnız kaldığında benden çok daha küçük olmalıydı. Ne düşünmüştü? Ne hissetmişti? Annesinin onu sevmediğinin farkına varacak kadar aklı eriyor muydu?

"Her nedense resmi kayıtlara geçmemiş. Bebeği saklamış ya da saklamışlar."

"Ya da sadece önemsememiştir."

"Nasıl yani?"

"Bu bilgiye nasıl ulaştın?"

"Annenin hastane kayıtlarını inceliyorduk. Doksan senesinde iki gün hastanede yatmış. Bir operasyon geçirdiği yazıyor. Sisteme apandisit ameliyatı olduğu yazılmış."

"Bu sıklıkla olan bir ameliyat değil mi? Tanıdığım üç kişinin apandisiti alındı."

"Öyle tabii ama yine de altını kazmak istedim."

Böylelikle doğum yaptığını öğrenmişti.

"Anladım. Peki, bu bilgiyle ne yapmamı istiyorsun?"

Kenan, yüzümü dikkatle incelerken ne söyleyeceğini düşündü. Şimdiye kadar bunu benden saklamasının sebebi muhtemelen üzüleceğimi düşünmesindendi. Tıpkı annemin ilk evliliğinin haberini verirken yine dikkatle davranması gibi. Ama yanılıyordu.

"Kenan," dedim ona yaklaşarak. Beni inceleyen gözlerine bakarken onun yanında olduğum için kendimi olması gerekenden çok daha iyi hissettiğimi fark ettim. Bu gerçekle ya da geçmişe dair herhangi bir şeyle yalnız başıma yüzleşmek zorunda kalsam şu anda olduğu kadar dik durabilir miydim? Sanmıyordum. Kenan'ın varlığı bana güç katıyordu. Artık yalnız olmadığımı hissettiriyor, gerçeklerle baş etmemi kolaylaştırıyordu. Uzanıp koluna dokunurken sıcaklığına tutundum.

"Üzüleceğimi düşündüğünü tahmin edebiliyorum ama bu durumda canımı sıkan tek şey o çocuğun yaşadıkları. Kaç yaşındaydı terk edildiğinde? En iyi ihtimalle dört olmalı." Kalpsizliği kanıma dokunurken Kenan'ın bakışlarından uzaklaşıp kanepeye çöktüm. "Annemin ne kadar vicdansız olabileceğini en iyi ben bilirim."

Kenan, karşıma geçip de orta sehpaya oturunca siyaha boyalı metal profil ayakların göründüğünden de sağlam olduğunu düşündüm. Kenan gibi iri bir adamı taşırken bir milim oynamamış, en ufak bir esneme sesi dahi çıkarmamıştı.

RÜYALARIN ARDINDAN (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin