BÖLÜM 12 - AYLA

3.6K 414 36
                                    

AYLA

Altı üstü bir öpücük.

Keşke böyle düşünmeyi başarabilseydim. Her şey o kadar kolay olurdu ki, o zaman huzurla hayatıma devam edebilirdim.

Hayatımın en yoğun, en sıcak, en güzel öpücüğü.

Tanımlamak için birçok güzel kelime bulabilirdim. Geçip giden günlerden sonra dudaklarımda gerçek anlamda tadı kalmış değildi tabii ama çoktan hayallerime kazımıştım. Sımsıcak kokusuyla birleşen tadının güzelliğini hatırlıyordum. Evet, o yüzden tadı hala dudaklarımdaydı. Kokusu da burnumda. Bir de artık o kısacık saçlarının parmak uçlarımda nasıl bir his bıraktığını biliyordum.

Yüzüne dokunmaya fırsatım olmamıştı hiç. Sonsuza dek sürecekmiş gibi gelen o büyülü anlar boyunca bir sonraki adımımı ya da isteklerimi düşünmemiştim. Kendimi o kadar kaptırmıştım ki... Gerçek olmayacağına dair korkularla dolup gözlerimi dahi açamamıştım.

Ve açtığımdaysa önce Kenan'ın koyulaşmış yeşil bakışlarıyla karşılaşmış sonra da gitmek üzere olduğu gerçeğiyle yüzleşmiştim.

Tüm bu olanların sonucunda öğrendiğim bir şey vardı. O da Kenan'ın hayatında kimsenin olmadığıydı. Emindim ki biri olsa, Kenan bana asla yaklaşmazdı.

"Dökül bakalım," dedi Yağmur. Bir elinde kırmızı şarapla dolu iki kadeh tutuyordu. Diğer elindeyse alakasız bir şekilde elmalı kurabiyelerimden vardı. "Bir sen bir ben oynayalım istersen. Ne olursa olsun sessiz kalmana izin vermeyeceğim."

Kadehlerden birini bana uzatınca itirazsız kabul ettim. Erken kalktığım için ertesi gün izinli olmadıkça içmeye yanaşmıyordum. Çok dayanıklı olduğum söylenemezdi. İçerken kendimi kaybetmesem bile ertesi güne pertim çıkmış oluyordu ve uzun süre kendime gelemiyordum.

Yine de büyükçe bir yudum aldım ve kendime bir kadehten fazla içemeyeceğimin sözünü verdim.

Yağmur bu sırada sabırsızlık içerisinde bana bakıyordu. Beni sıkıştırmaktan yorulacağı bir anın geleceğini biliyordum. Ancak yorulup pes edeceğini düşünüyordum, yorulup tüm çıkışlarımı kapatacağını değil. Anlatmak istememeyi hala seçebilirdim elbette ama bunu arkadaşlığımıza yapmak istemiyordum.

Tutmakta zorlandığım, fazlasıyla ağır gelen bir sırrım vardı zaten, daha fazlasını taşımak istemiyordum.

"Biri var," dedim. Beni öptükten sonra yanaklarımda gezinen parmaklarını hayal ederken istemsizce gülümsedim. Şaraptan bir yudum daha aldım.

"İş ve evden öteye adım atmadığın için bunu tahmin edemedim," dedi, Yağmur bariz bir şaşkınlıkla. "Kafeden biriyle bir daha olmak istemediğini de biliyorum." Durdu, kaşlarını çatarken, "Ayrıca canın sıkkın dolanıyorsun etrafta," diye belirtti. "Az önce biri var derken gülümsüyordun."

"Analizlerin bittiyse söyleyeceğim ve muhtemelen sen de anlayacaksın."

"Tamam, tamam. Söyle hadi!"

"Beni bulan ve annemin olayıyla ilgilenen polis var ya, Kenan."

"Daha sonradan da birkaç kere görüştüğün?"

"Evet. Ondan etkileniyorum. Başından beri bunu görmezden gelmeye çalışıyorum ama olmuyor."

"Neden görmezden gelmeye çalışıyorsun?"

"Annemin katilini arıyor adam. Benimle de sadece ne biliyorum, ne gördüm gibi şeyler için görüşüyor. İşini yapmaya çalışan adama, böyle boktan bir durumun ortasında kendimi kaptırmam hiç de normal değil, Yağmur."

RÜYALARIN ARDINDAN (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin