@-mahbub ❤
**
Poyraz yayınladığı videonun yaratacağı sansasyonelden bihaber, oldukça keyifli bir halde telefonu pijamasının olmayan cebine yerleştirmeye çalışıyordu. Yüzünde bir an olsun azalmayan haylaz bir gülümseme, içinde tüm ülkenin elektriğini tek başına sağlayacak bir enerji vardı.
Telefon elinde titreyince, kaşları hafif çatılarak cebine koymaya çalıştığı telefona baktı. Video ana sayfada sessiz bir şekilde dönüyordu. Videoyu tekrardan izlerken "Ah unuttum," diyerek eliyle başına vurdu. Kendi yüklediği videoyu beğendi, yorumlara girerek sevdiği emojileri attı.
@MerthanÖzkan: 😍🤩❤️🙃🙃😌💋💅💄✨👯🚛🏎️🚡🛵🩺💉👨⚕️🥼♥️❣️💓💒😻😍🧡👄🎉🌷⭐
Feyza'nın yatakta hareketlenmesiyle telefonu kapatarak yatağa doğru döndü Poyraz. O an Feyza'nın uyanmasından ve onu pijamalarıyla görmesinden korktu. Güzel olmalıydı, çok güzel olmalıydı. Hatta öyle güzel olmalıydı ki Feyza ona bayılmalıydı. Çok sevmeliydi.
Hemen odasına gidip dolabını açtı. Geçen bayram babasının ona aldığı mavi takımını çıkardı. Beyaz gömlek, kırmızı papyon, lacivert pantolon ve açık mavi ceket. Oyalanmadan kıyafetlerini üzerine giyindi, sonra ayakkabılarına baktı. Bunun altına giydiği lacivert ayakkabısını dışarıda kullanmıştı. Ayakkabılıktaydı ve kirliydi. Pek umursamadı, aşağı inip ayakkabılıktan lacivert parlak ayakkabısını aldı. Lavaboda altını yıkadı. İçi biraz ıslandı, onu da kurutma makinesiyle halletti.
Merthan ise oğlunun odadan çıkmasının ardından çok geçmeden uyandı, olan bitenden habersiz başını çevirip kendisine sarılan kadını izledi. İzledi. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu, kalbi sımsıcak oldu. Elleri istemsiz onun saçlarına gitti, eğildi, çıplak omzunu öptü. Bunu yaparken de o güzel kokusunu içine çekip "Bir tanem," diye seslendi ona.
Feyza başta ses çıkarmadı sonra da hiç gözlerini açmadan "Hm..." diye mırıldandı.
"Uyan hadi."
"Saat kaç?"
"Bilmiyorum ama Poyraz birazdan uyanır, uyandığı gibi de benim odama gelir. Bizi bu halde görmesin."
Feyza gözlerini kırpıştırarak açtı ve uykulu bir sesle "Tamam," dedi. Tam kalkacakken çıplaklığını hatırladı, üzerinin açılmasından korkarak çarşafın ucunu tuttu. Merthan onun bu tavrına serserice gülümserken "Ne o?" diye sordu. "Çekiniyor musun benden?"
"Çekinmiyorum," dedi, Feyza hemen savunmaya geçerek.
Merthan tamamıyla ona döndü. İşaret parmağıyla çıplak omuzlarına dağılan saçlarını sinir bozucu bir yavaşlıkla kulağının arkasına sıkıştırırken "Hm," diyerek yatakta ona doğru yaklaştı. Çıplak kolları temas etti. Bedenlerinin sıcaklığı aralarındaki pikeye rağmen birbirine yansıdı. "Kanıtla o zaman."
Feyza hemen gaza geldi, üzerindeki çarşafı karnına kadar sıyırdı. Merthan'ın amacı zaten onu gaza getirmekti. Onunla uğraşmak, onunla öpüşmek, onu kızdırmak...
Gülümsedi Merthan, istediğini almıştı fakat bakışlarını Feyza'nın çıplak göğsüne indirmedi. Eğer indirirse, olacakların farkındaydı çünkü. "Pek ikna olmadım," diye mırıldandı. Yaklaşıp dudaklarından öptü, öpüşmelerinin büyümesine izin vermeden de geri çekildi. "Yine de inanmış gibi yapacağım." Bir kez daha dudaklarından öptü. "Hadi üzerini giyin sevgilim, yoksa yataktan çıkamayacağız."
İkisi de kalkıp üzerlerini giyindi. Merthan gömleğinin düğmelerini iliklerken komidine doğru bakarak "Dün telefonumu buraya bırakmadım mı?" diye sordu.
Feyza bilmem dercesine dudaklarını kıvırdı. Dün geceye dair hatırladığı tek şey, teninin cayır cayır yanmasıydı. Etrafına bakındı. Çantasını aşağıda bırakmış olmalıydı. Arabadan inerken elinde çantasının olduğunu hatırlıyordu ama eve girdiğinde çantayı nereye bıraktığını hatırlamıyordu.
"Poyraz'a sürpriz yapalım," dedi Feyza, parmaklarıyla saçlarını tararken. Asıl sürprizi Poyraz onlara yapmıştı, ikisi de farkında değildi. "Ben saklanayım," diye konuşmasına heyecanla devam etmişti ki kapının ardından telefon sesi geldi. İkisinin de başı kapıya doğru döndü. Kapı aralandı.
Poyraz.
Üzerine takım elbisesini giymiş, sarı saçlarının önünü geriye doğru yatırmış, parlak ayakkabılarıyla karşılarında duruyordu. Bakışları Feyza'nın üzerindeydi. O an Merthan zaten oğlunun bir şekilde Feyza'yı gördüğünü anladı. Muhtemelen onlar uyurken gelmişti.
"Baba," dedi Poyraz, bakışları hâlâ Feyza'nın üzerindeydi. Kısa bir an babasına doğru bakıp çalan telefonu uzattı. "Biri arıyor seni."
Merthan bir şey demeden telefonu alıp arayan kişiye baktı.
Miraç Günebakan
Saat sekiz bile olmamıştı, bu saatte onu neden aradığını anlamadı ama çok da sorgulamadı. Miraç'tı bu, rüyasında gördüğü için bile aramış olabilirdi.
"Efendim Miraç," diyerek yanıtladı çağrıyı. Poyraz Feyza'ya bakıyor, Feyza Poyraz'a, Merthan her ikisine birden. Kimse konuşmuyor. En iyi kaçış yolu; Miraç'la konuşmak.
"Lan it herif! İt herif! Uyan diye sabahtan beri ekrana bağırıyorum!"
Merthan Miraç'ın bağırarak konuşmasıyla telefonu kulağından uzaklaştırarak Feyza'ya baktı, sonra Poyraz'a. Kaşları çatıldı, pencereye doğru yürürken "Sabah sabah ne diyorsun?" diye homurdandı.
"Ohooo, izlemedin mi hâlâ sen?"
"Neyi?"
Miraç güler gibi nefesini burnundan dışarı verdi. "Kapa telefonunu da hesabına gir. Yorumlara da sevgilinin en çok neresini beğendiğini yazarsın."
Merthan konunun anlamadan yine Feyza'ya gelmesiyle sinirlendi, yükselen sesiyle "Ne söyleyeceksen," dedi. "Lafı dolandırmadan söyle."
"Poyraz, sizin uyurken videonuzu çekip hesabından paylaşmış."
Merthan ateş saçan bakışlarını Poyraz'a çevirirken "Şaka yapıyorsun!" dedi. Hayretle gülüp bir kez daha "Şaka?" dedi.
"He şaka, git bak hesabına. Bundan sonra da rica ediyorum şifre koy telefonuna. Ben bile üç buçuk attım burada yemin ederim."
Elini ensesine atarak başını tavana doğru çevirdi, Merthan. Her ne kadar içinden şaka şaka diye tekrarlıyorsa da aslında şaka olmadığının farkındaydı. Miraç şaka yapacak kadar gevşek biriydi yine de söyledikleri Poyraz'ın yapacağı kadar gerçekçiydi.
Miraç "Bir de kapını kilitle amı-" diye konuşmaya devam ederken, Merthan telefonu kapatıp tümüyle Poyraz'a döndü. Sinirden tansiyonu çıkmıştı. Çenesi seğiriyor, dişlerini birbirine bastırdığı için kasları ağrıyordu.
"Poyraz," dedi ağır ağır. Bakışları buz kesti. "Eğer video çekip paylaşmışsan..." dilini ağzının içinde yuvarladı. "Eğer bunu yapmışsan!"
Yarıda kesti cümlesini fakat sesindeki aksaklık gözlerindeki koyulaşma çocuğun hayal gücünde derin bir korku oluşturdu.
"Ama seni çekmedim baba zaten, kız-"
Merthan yumduğu gözlerini hiddetle açtı ve kararmış bakışları oğlunun üzerinde tuttu. Şüphesiz azarlasa bu kadar etkili olmazdı. Poyraz yutkunarak geriye doğru adımladı. Babasının neden kızdığını anlayamıyordu, onu çok çekmemişti. Sadece az bir yerinde gözüküyordu. Belli bile olmuyordu.
Merthan hesabına girdi. Gördüğü son gönderiyle ve gelen bildirimlerle sesli bir nefes aldı, tekrardan oğluna ters ters bakıp videoyu izledi.
Gece ne yaptıkları videoda alenen belliydi. Yerdeki iç çamaşırları, omuzlarına kadar kapayan çarşaftaki çıplaklıkları... Bir kez daha sesli nefes alıp verdi. Bir kez daha. Bir kez daha... Sakinleşmeye çalışıyordu. Sakinleşmeliydi çünkü elinden büyük bir kaza çıkabilirdi.
Poyraz babasının videoyu izlemesiyle "Bak," dedi. "Çok az çekmişim değil mi seni?"
Merthan baktı ona. Baktı. Sonra dişlerinin arasından "Git odana," dedi, tıslar gibi. Sesi itiraz istemediğini alenen belli ediyordu. "Gözüm görmesin seni."
"Ama baba seni çok az çekti-"
"Seni bir çekerim," diyerek oğluna yaklaştı Merthan. "Git odana, terbiyesiz seni. Hâlâ bir de seni az çektim diyor."
Poyraz kaşlarını çattı ve dolan gözleriyle uzun uzun babasına baktı. Feyza'ya bakmaya utanıyordu. Rezil olmuştu. Tüm hayalleri suya düşmüştü.
Feyza daha fazla Poyraz'ın dolan gözlerini seyirci kalamayarak Merthan'a doğru ilerledi. Onu sakinleştirmek istiyordu fakat telefondaki gönderiyi görünce... Şok oldu. Tamam kötü bir şeylerin döndüğünü anlamıştı ama bu kadarını da beklemiyordu. Merthan'ın Feyza'ya doğru hareketlenmesiyle Poyraz babasının onun yanına geleceğinden korkarak koştur koştur odasına gitti. Kapıyı kapattı, yatağına gitti ve ağladı. Çok ağladı.
"İnanamıyorum," dedi Feyza alçak bir mırıltıyla. Merthan "Ben de" diyerek yatağın kenarına oturdu. Sonra kalktı. Üç ileri, üç geri yürüdü. Ellerini saçlarından geçirdi.
"Videoyu sildim," dedi Feyza, telefonu kaldırarak. "Ama yayılmış bile."
Merthan sinirden videoyu silmeyi bile akıl edememişti, zaten Miraç bile duymuşsa duymayan kimsenin kaldığını düşünmüyordu.
"Senin için ne gibi sorunlar oluşturur?" diye sordu ona. Merthan ameliyathanede, hastanede ya da dışarıda kritik anları güzel yönetirdi ama şimdi akıl tutulması yaşıyor, öfkeleniyor, yapması gereken şeyi tam olarak bilmiyordu. Düşündüğü şey kendisi değildi. Kendisi olsa zaten bu kadar tedirgin olmazdı.
Olan Feyza'ya olmuştu. Türkiye şartlarında böyle bir videonun yankılarını kestirebiliyordu.
"Yani," dedi, Feyza sondaki i harfini uzatıp. "Hakkımda çıkan ilk haber değil, çok etkisinin olacağını düşünmüyorum. Ben senin için endişe-"
"Benim için endişelenme Feyza," dedi, sesinin asabi çıkmasını engelleyemeyerek. "Zaten şu an sana karşı çok kötü hissediyorum. İlk gecemizin sabahına bak!"
Feyza gülerek başını iki yana salladı.
"Daha unutulmaz olamazdı."
Merthan biraz olsun keyiflenmedi. Hatta suratını daha çok astı. Durmadan sesli nefes alıp verirken videonun doğuracağı sonuçları düşündü, yapabileceklerini. Öyle keyifsizdi ki Feyza yanına gidip onun kolundan tuttu. "Tamam sıkma canını," diye motive etmeye çalıştı. "Zamanı geriye alamayız ya."
"O kapıyı kilitlemeyen aklımı sokayım. O eşek oğlu eşek üzerinde çarşaf olmasaydı da çekip atardı. Yok, düşündükçe çıldırıyorum." Feyza'ya döndü. "Ailen bir şey der mi sana? İstersen konuşayım onlarla, daha haberleri görmemişlerdir."
Feyza'nın yüzü birden asıldı, ifadesizleşti. Ne diyeceğini bilemedi. Ailesi bir şey demezdi, tabii arkasından sayıp sövdüklerine emindi ama yüzüne karşı sessizlerdi. İki sene öncesi desinler, arasınlar sövsünler o da onlara sövsün diye yapmadığı şey kalmamıştı. Erkeklerle dudak dudağa poz vermiş, kameralara küfretmiş, yarı sarhoş yarı ayıkken üzerini çıkarmaya çalışmış, saçma sapan hareketleri olmuştu.
Zaten gündemden bu kadar düşmemesinin nedeni de bu tarz hareketleriydi. Ailesinin dikkatini çekmeye çalışırken ünlü olmuştu Feyza. Ailesinden alamadığı tepkiyi milyonlardan almış, milyonların nefret ettiği, sevdiği birine dönüşmüştü.
"Onlar için sorun olacağını sanmıyorum," dedi Feyza, olağan bir şekilde. "Olsa da benim açımdan bir sorun yok. Merak etme."
Ne konuşacağını bile bilmiyordu Merthan ama tekrardan "Emin misin?" diye sordu ona. "Samimi ol bana, konuşabilirim."
Feyza bakışlarını kaçırıp "Eminim," dedi. Sonra da Merthan'ın telefonunu alıp sosyal medyada gezindi, her magazin sitesi tek tek videoyu paylaşmaya başlamıştı bile.
YATAK GÖRÜNTÜLERİ SIZAN ASALAK FENOMENİN, YENİ SEVGİLİSİ EVLİ VE ÇOCUKLU ÇIKTI!
Sosyal medya fenomeni Feyza Soysal, yaklaşık iki aydır birlikte olduğu Tarık Çiçekçioğlu'ndan ayrıldıktan sonra hesabına yüklediği fotoğrafla yeni ilişkisini duyurmuştu. İlişkisini gizli yaşayan Feyza Soysal'ın sevgilisinin kimliğini oğlu medyaya sızdırdı.
Yatakta uyurken çekilmiş videoyu babasının hesabında paylaşan çocuğun, kısa bir süre önce hakkında çektiği eleştiri videosu yüzünden sorun yaşadığı ünlü kalp ve damar cerrahı Merthan Özkan'ın oğlu olduğu anlaşıldı.
Feyza Soysal'ın yeni sevgilisinin evli olduğu haberleri sosyal medyada büyük tepkiye yol açtı.
@Ğ: Edep yahu edep! Feyza Hanım paylaştığı fotoğraflarda bir yerlerini yeteri kadar açamamış olacak ki şimdi de çarşaflı görüntüleriyle ülkemizde edep kavramını yok ediyor! Çarşafın rengi de beyaz bir de! Neden? Çünkü bu terbiyesiz kadın saflığın rengini kullanarak alttan mesaj veriyor, "Ben masumum, temizim" demeye getirip bizleri kandırmaya çalışıyor! Uyan Türkiye! Uyanın eyy sölenterler! Feyza Soysal bir vatan hainidir! Zavallı gençlerimiz bunun gibi edepsiz kadınlar yüzünden ülkelerine verimli olamıyor! Gençlerimiz bu görüntülere şahit olunca akılları başka yerlerine kayıyor, böyle şeylere özeniyorlar! Sonra da ülkemiz gelişemiyor! Bakın bunlar Amerikanın bir oyunudur! Feyza Soysal denen cibilliyetsiz Amerikanın cennet ülkemize gönderdiği bir ajandır! Ülkemizin zavallı gençliğinin akıllarını başlarından alması için kurulmuş bir tezgahtır! Bu tezgahın zavallı bir kurbanı da başarılı kardiyologumuz Merthan Özkan ve onun masum evladı olmuş! Haydi arkadaşlar birlik olup Merthan Beyin gözünü açalım, onu ve oğlunu Feyza Soysal denen soysuzun elinden kurtaralım! Vakit birlik olma vaktidir! Bu ülkeyi parçalayamayacaklar! Hepimiz kardeşiz!
@Z: Adamın arkasından konuşup sevgili olmayan da ne bileyim..
@F: Yine biz hariç herkes...
@M: Poyraz iyi bir çocuktu fakat bir kusuru vardı.
@A: Meğer ne çok kadın siğdirmissin gönlüne yatağına merthan 🙃
@C: BUNLAR HEP KIYAMET ALAMETİ! LUT KAVMİ GİBİ OLACAK SONUMUZ SİZİN GİBİLER YÜZÜNDEN!!!
@T: Bu kadına babası terbiye verememiş utanın biraz halleriniz rezil rüsva
@B: 17 kastan fazlası çalışıyor demek ki hdhdhd
@Y: O minnacık çocuğun psikolojisiyle oynamaya ne hakları vardı
@G: puanım 3/10 Sırf gündemde kalın diye küçücük çocuğun eline telefon vermişsiniz. Çocuk da saf tabi hemen çekmiş videoyu. Kurgu olmasaydı çocuk çarşafı kaldırırdı
@N: Feyza soysolda bu yatak örtüsünü kullanıyor...
Feyza başını telefon ekranından kaldırarak Merthan'a baktı. Merthan düşünceli bir tavırla, başparmağıyla dudağının köşesiyle oynuyordu. Kaşları çatıktı, gözleri bir noktaya odaklanmıştı.
"Senin evli olduğunu söylüyorlar."
"Yok ebesinin foramen magmunu," diyerek ona döndü Merthan. "Karım kimmiş?"
Güldü Feyza, omuzlarını silkti. "Orasını bilmiyorum artık."
Normalde böyle bir haberi bu kadar rahat karşılamazdı Feyza. Yorumlar bu kadar kötüyken, herkes onu kötü kadın gibi görüyorken... Sinirleri bozulurdu, kötü hissederdi. Ama Merthan o kadar stresliydi ki sanki onun yerine de stresleniyordu. Belki de olayın sıcağıyla gelecek tepkileri tam kestiremiyordu.
"Su içeceğim," dedi Merthan. Bir eliyle belinden tuttu. "Aşağı inelim."
Birlikte mutfağa gittiler, Merthan'ın telefonu çaldı. Bülent Hoca arıyordu, başhekim. Video hakkında olduğunu anladı Merthan. Bu yüzden de Feyza'ya "Bize kahve yapabilir misin?" diyerek uzaklaştı ondan. Çağrıyı yanıtladı.
"Efendim hocam?"
"Merthan! Ah Merthan!" Aksi sesi sitem doluydu. "Pazartesi yönetim kurulu toplanacak. Kaçtır arkanı topluyorum! Senin için sıkıntı olacağını sanmıyorum ama Feyza'nın stajı yanabilir."
"Ne demek stajı yanabilir anlamadım? Neden yanıyormuş?"
"Hastanenin imajı böyle olaylarla mı lekelesin?"
Merthan alayla güldü.
"Hastanenin şanı yürüsün diye aldığınız kızı şimdi de leke gelmesin diye harcayacaksınız yani? Ne güzel!"
"Yapabileceğim bir şey yok, hastanenin imajı-"
"Hastanenin imajını!" diye yükseldi Merthan. Devam etmedi, onun yerine sesli bir nefes alıp bıraktı.
"Eğer benim sevgilimin stajında, bu olaydan dolayı en ufak bir pürüz çıkarsa, ben yokum."
Sesindeki kararlılık Bülent Hocayı ürkütmeye yetti.
"Merthan!"
"Dediğim gibi. Zaten saçma, hastanede sevişmedik ya. Hastanenin imajını ne alakadar ediyor bu?"
"Öyle basit değil işte, neyse biz seninle bunu pazartesi tekrardan konuşuruz."
"Konuşulacak bir şey yok, kapıyorum."
Telefonunu kapayarak, bu sefer tümden kapayarak mutfağa Feyza'nın yanına gitti. Feyza yaptığı kahveyi bardağa dolduruyordu.
"Ceylan aradı," dedi Feyza, başını kaldırmadan. "Eve gitsem iyi olacak."
"Ne diyor?"
"Bilmem açmadım, eve gidince konuşuruz. Sen kiminle konuştun?"
"Asistanımla, bir hastamın değerleriyle alakalı sorun çıkmış. Onu sordu."
Feyza inanmasa da inanmış gibi yaptı.
Merthan "Niye kendine kahve yapmadın?" diye sorduğunda "Eve gideceğim çünkü," dedi.
"Seni hiç bırakmak istemiyorum."
Feyza gülümser gibi oldu, hatta güldü de. Merthan ona yaklaştı, belinden tutup sarıldı. O ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığı için tam olarak vereceği tepkiyi bilmiyordu. Bildiği tek şey, artık Poyraz'a internetin i sini bile göstermeyeceğiydi.
"Abartma aşkım, ilk defa linç yemiyorum. Hem," başını kaldırıp ona baktı. Kollarının arasındaydı, yüzleri birbirine çok yakındı. Başını kaldırmasıyla burnu burnunu teğet geçti. Kalbi sıkıştı. Bir an ne diyeceğini unuttu. Sonra hatırladı. Haylaz haylaz gülümsedi. "Senin yüzünden az linç yememiştim."
"O zaman başkaydı."
"Niye o zaman başkaydı."
"Çünkü o sıralar... sana böyle yanık değildim." Dudakları çok kısa bir anlığına iki yana gerildi. "Çünkü o sıralar senin üzülecek olman beni alakadar etmiyordu. Şimdi, aklım çıkıyor."
Feyza gülümseyerek başını onun göğsüne koydu. Öyle çok güven veriyordu ki Merthan ona, sanki onun yanında kendisine hiç zarar gelmeyecekmiş gibi hissediyordu. Onu kimse üzemeyecek, kimse ağlatamayacak.
Merthan onun saçlarını okşarken "Üzülme tamam mı?" dedi. Başını eğdi, saçlarının üzerine bir öpücük kondurdu. "Kimsenin seni üzmesine de izin verme."
Başını salladı Feyza, sonra aklına gelen şeyle güler gibi inledi.
"Ben de Poyraz'a doğum günü hediyesi olarak tablet almıştım."
"Ver sevgilim," dedi Merthan azarlarcasına. "Ver, banyoda da çeker belki."
Feyza başını iki yana salladı.
"Yok kalsın."
"Şimdi anladın mı, neden ona tablet almıyorum."
Feyza başını geri çekti, bedenini de geri çekti ama Merthan onu hâlâ tutuyor olmasından dolayı pek geri gidemedi.
"Sen yine de Poyraz'ın üzerine çok gitme," sinirlenmesin diye kolunu okşadı, pek işe yaramadı ama devam etti okşamaya. "Zaten yeterince korktu."
"Ben onun üzerine gitmedim daha."
"Merthan ya!"
"Ne var Feyza?"
"Lütfen."
"İyi bir dersi hak etti o!"
Feyza incelttiği sesiyle tekrardan "Lütfen," dedi. "Benim için."
Bir şey demeden önce Feyza'nın yüzünü uzun uzun inceledi Merthan. Gözleri dudaklarında, kirpiklerinde, çenesinde, yüzünün her bir ayrıntısında gezindi. Bir şey söyleyecekti fakat söyleyeceği şeyler anlamını yitirdi sanki. Bu ses tonuyla, bu bakışlarıyla ona her şeyi yaptırabilirdi.
"Kızmayacaksın değil mi Poyraz'a?"
Kaşlarını tekrardan çattı Merthan.
"Ambargolarım olacak ama."
"Ne gibi ambargolar?"
"En az otuz yaşına kadar ne tablet ne telefon ne internet. Yatsın kalksın üniversite sınavına hazırlansın sıpa."
"Şimdiden üniversite sınavına hazırlanmak mı? Çok zalimsin."
"Bu yaşta ülke gündemini sarsmayı biliyor velet," diyerek eliyle Feyza'nın çenesinden tuttu. "Üniversite sınavına mı hazırlanamayacak?"
Feyza gülümsedi, Merthan ona yaklaştı. Dudaklarını dudaklarıyla buluşturdu. Öpüştüler. Ayrıldıklarında aralarına çok az mesafe koydu, başını biraz uzatsa dudakları tekrar buluşacaktı. "Üzülme tamam mı?"
"Hı hı."
"Üzülecek gibi olursan da direkt beni ara."
"Hı hı."
"Tamam mı?"
"Hı hı."
"Hı hı, bir cevap değil. Tamam de."
Gülerek "Tamam," dedi Feyza. Tekrardan öpüştüler. Merthan elinden tuttu onun, parmaklarını parmaklarına geçirdi. Dudaklarını ayırdıklarında elini hafif bir şekilde sıkarak "Yine çek," dedi. "Ellerimizi."
Feyza onun ne yapacağını anladığından heyecanla "Paylaşacak mısın yoksa?" diye sordu.
Merthan başını salladı.
"Karıma da ayıp olacak ama," dedi, serseri bir sırıtışla. Feyza hemen telefonunu çıkardı. Kamerasını açtı. Merthan birleşen ellerini göğsüne doğru kaldırdı, tam kalbinin üzerine koydu. Feyza ellerinin birkaç fotoğrafını çekti. O kadar güzel duruyordu ki... istemsiz yüzünde koca bir gülümseme oluştu.
Merthan sadece makalelerden aldığı alıntıları paylaştığı hesabında ilk defa kişisel bir fotoğraf paylaştı.
Onunla el ele olduğu bir fotoğraf.
Hiç olmadığı kadar özel hissetti Feyza kendini. Hiç olmadığı kadar değerli.
**
Merthan'ın yanındayken hayat ona tozpembe geliyordu. Ondan başka kimseye kırılmıyordu, üzülmüyordu, sinirlenmiyordu ama ondan ayrılınca... Yorumlar canını acıtmaya başlıyor, kırılıyor, sinirleniyordu.
Her magazin sitesi paylaşılan görüntüyü kendince yorumlayarak başlık atmıştı.
Feyza Soysal'ın skandal yatak görüntüleri!
Feyza Soysal evli ve çocuklu bir adamla olan yatak görüntüleri sosyal medyaya sızdı!
İlk eleştirdi sonra birlikte oldu!
...
ARSIZ BİR ASALAK DEMİŞTİ, OĞLU YATAKTA ÇIPLAK GÖRÜNTÜLERİNİ PAYLAŞTI!
Sosyal medya platformunda çektiği eleşitiri videolarıyla adını duyuran ve sonrasında ünlü markalarının tanıtım yüzü olan Feyza Soysal'ın özel görüntüleri ifşa oldu. Twitter'da #sölenterpoyrazyaşıyormu hastagiyle gündem olan Soysal'ın sevgilisi Merthan Özkan ile yatakta çıplak çekilen videoları gündeme bomba gibi düştü.
FEYZA SOYSAL'IN SEVGİLİSİ EVLİ VE ÇOCUKLU HABERİ YAYILDI!
Yatak odasında çekilmiş görüntüler sonrası Feyza Soysal'dan bir açıklama gelmedi. Görüntüleri medyaya sızdıran Merthan Özkan'ın oğlu Sölenter Poyraz. Soysal'ın sevgilisinin evli ve çocuklu olması büyük bir tepki almasına neden oldu.
Tepkiye cevaben sevgilisinin hesabında paylaştığı fotoğrafın, yorumlara kapalı olması da dikkatlerden kaçmadı.
FEYZA SOYSAL KİMDİR?
Feyza Soysal, 11 Ocak 1998 tarihinde Bilecik'te dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Hemşirelik bölümü ikinci sınıf öğrencisi. YouTube'da paylaştığı eleştiri videosuyla üne kavuşan Feyza Soysal, ardında reklamlarda boy gösterdi.
İlk videosuyla trendlere giren Feyza Soysal'ın yatak videosu ifşa oldu.
@Ğ: Al işte yine Feyza Soysal ve yine skandal bir haberi daha. Gündemde ekonomi, işsizlik, kur artışı gibi önemli ve hassas konuları konuşmamız gerekirken, Feyza Soysal sürekli bir gündeme gelme çabasında. Ve bu uğurda daha önce videosunda eleştirdiği, sonra da sevgili olduğu kalp cerrahıyla birlikte olup, küçük bir çocuğun pedagojik durumunu göz önüne almadan fütursuzca, düşünmeden böyle bir video çekilmesine olanak sağlıyor. Peki çok muhterem doktor bey'e ne demeli? Radyasyon yuvası aleti çocuğunun eline nasıl verebilir? Çocuk telefonu alıp video çekiyor, yetmiyor bir de videoyu paylaşıyor... Feyza Soysal, biraz daha gündemde kalabilmek için kurgu yapmasan keşke. Telefonu çocuğun eline verip, uygunsuz videounuzu çektirmişsiniz. Pedagoglar ve aile bakanlığı neden bir şeyler yapmıyor? Gerçekten yazık.
@R: hep bu fenomenler yüzüne ülkenin ahlakı bozuluyor ayıp
@B: Gerçekten yeter artık devletimiz görsün bunları böyle insanlar barındırılmamalı ülkede😳
@H: Ayıptır söylemesi çok güzel sözler paylaşıyorum neden hâlâ 12 bin takipçim var.
@D: Yoksa baştan beri bir oyun muydu birbirlerine sallamaları doktoru ünlü etmek için. Feyza'dan herşey bekliyorum ben. Ama yakışıklıyı kapması üzdü birazcık
Birkaç kişi toplanıp hesabı kapatılsın diye imza kampanyası dahi başlatmıştı. Hedef bir milyon imzaydı ve şu an, yarısından çoğu toplanmıştı. Buna inanılmaz kırıldı Feyza. Kötü yorumlardan artık etkilenmediğini düşünüyordu, ki bunun için çok çabalamıştı. Terapilere gitmiş, yapılan yorumları kısıtlamış, hesabını dondurup uzaklaştığı bile olmuştu. Ama çok da uzaklaşamıyordu sosyal medyadan. Çünkü seviyordu. İnsanlarla etkileşimde olmayı, hiç tanışmadığı, daha önce görmediği insanlardan güzel mesajlar almayı, fanlarının olmasını. Şimdi hesabının kapatılmasını istemeleri... Sanki terk edilmişti. Evinden kovulmuştu.
Yine bir odadaydı. Yatağının üzerinde oturuyor, gelecek tepkilerden korkuyordu. İki yıl öncesi hayatını değiştiren o videoyu çektikten sonraki gibi. Bu sefer korktuğu babası değildi. Takipçileriydi. Aldığı reklamların feshedilmesiydi. Kredi kartı borcunu ödeyememesiydi. Belki de dışarıda suratına tükürülmesiydi.
Telefonunu kapayarak ağrıkesici içmek için mutfağa girdi. Ablası mutfaktaydı, telefonla konuşuyordu. Sırtı ona dönük olduğundan geldiğini fark etmemişti.
"Anne! Onun oğlunun ne boklar yediğini de biliyoruz açtırmasın ağzımı! Geri zekalı mı ne ya!"
Feyza annesinin sesini duymamıştı fakat konunun onunla alakalı olduğunu anlamıştı.
"Anne ya," dedi bir kez daha Ceylan inler gibi. "Babamı ikna et yalvarırım! İşe daha yeni alındım! Bugün her şey yine tersine mi dönsün?"
Feyza yayılan video yüzünden Ceylan'ı çağırdıklarını anladığında düşünmeden telefonu ablasının elinden çekti. Sıkı sıkıya tuttu telefonu. Telefondaki kişinin annesi olduğunu sanıyordu ama babası da onun gibi sinirlenerek telefonu eline almıştı ve "Ceylan!" diye bağırarak konuşmuştu.
Feyza iki sene sonrasında babasının sesini ilk o an duydu. Dondu kaldı. Bir şey diyemedi. Ayaklarının bağı çözüldü. Titredi.
"O orospunun yanında bir saniye daha kalmayacaksın!"
Yutkundu Feyza. O orospu derken, ondan bahsediyordu. Sanki düşmanından bahsedermiş gibi. Öylesine soğuk, öylesine ağır. Daha sıkı tuttu Feyza elindeki telefonu, düşmesinden korktu.
"Pornosu çıkmış kızın yanında kalıp, sana da mı laf gelsin istiyorsun!"
Başta konuşamadı Feyza, sonra sesini bulduğunda "Senden nefret ediyorum," diye mırıldandı. Bu, babasına son iki yıl içinde dediği ilk şeydi.
Senden nefret ediyorum.
O an böyle de hissetti. Nefret, tüm damarlarına dolandı. Kanına zehrini akıttı.
Yeterli gelmedi, bir kez daha "Senden nefret ediyorum," dedi.
Babası "Arsız," dedi, ona. Yükseltmişti sesini. Ondan tiksindiği sesinden belliydi. "Ahlaksız."
Feyza dudaklarını birbirine bastırdı, Ceylan onun bu haline daha fazla dayanamayarak telefonu aldı elinden. Feyza engellemedi, hatta elini gevşeterek telefonu çekmesinde yardımcı oldu.
Aslında konuşmak istiyordu, babasının yapabildiği gibi hakaret etmek, sen bana ne yaptığının farkında mısın diye hesap sormak... Hiçbirini yapamadı, sadece odasına gitti, kapıyı çarparak kapattı.
Bu sefer hesabından fotoğraf paylaşmadı. Onun eski karısıyla konuştuğunu bilmeden Merthan'ı aradı.
**
kaos is loading...
ig: merveegnr_