Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SE...

By MissMelodie

134K 4K 1.3K

"Yapan kadar; bilen ve susan da günahkardir!" ~ Bazi ailelerin, digerlerinden daha karanlik sirlari vardir. ~... More

GÜNAHKAR SEYLER
1. Bölüm: En Zoru Eve Dönmektir
2. Bölüm: Kürkcü Dükkani
3. Bölüm: Bir Bana Yardim Etsin
4. Bölüm: Bunu Bana Yapma
5. Bölüm: Azra'nin Serefine
6. Bölüm: Herkes Orada
7. Bölüm: Blöften Kim Ölmüs?
8. Bölüm: Seviyorsan Üzme, Sevmiyorsan Oynama
9. Bölüm: Gercek Rüyalar
10. Bölüm: Cesur Yeni Dünya
11. Bölüm: Gecmisin Hayaletleri
12. Bölüm: Güzel Bir Gün
13. Bölüm: Kimi Vedalarda Hoscakal Denilmez
14. Bölüm: Biz Dostuz
15. Bölüm: Gölgeler
16. Bölüm: Sobe
17. Bölüm: Mavi Ates
18. Bölüm: Tek Kelime, Üc Harf
19. Bölüm: Seni Adi Pislik
20. Bölüm: Beni Öpmek Istiyorsun
21. Bölüm: Mutlu Yillar
22. Bölüm: Söyle
24. Bölüm: Cennetin Kapisi
25. Bölüm: Sana Inaniyorum
26. Bölüm: Yanimda Kal
27. Bölüm: Önal Gazabi
28. Bölüm: Taze Kan
29. Bölüm: Su ve Ates
30. Bölüm: Inkar Mücevheri
31. Bölüm: En Uzun Gece
32. Bölüm: Yarali Kus
33. Bölüm: Ilk Günah
34. Bölüm: Öp Beni
35. Bölüm: Drama Kralicesi
36. Bölüm: Kirmizi Isik
37. Bölüm: Hayaller\Hayaletler
38. Bölüm: Icimdeki Seytan
39. Bölüm: Sirlar ve Yalanlar
40. Bölüm: Intikamcilar
41. Bölüm: Seni Taniyorum
42. Bölüm: Teslimiyet
43. Bölüm: Tarih Tekerrürden Ibarettir
44. Bölüm: Kardesimin Adi
45. Bölüm: Cuma Gecesi Isirigi
46. Bölüm: Cuma Gecesi Isirigi part-2
47. Bölüm: Bekar Kizlar Gecesi
48. Bölüm: Yüksek Sadakatsizlik
49. Bölüm: Dügün ve Cenaze
50. Bölüm: Hazir miyiz?
51. Bölüm: Aile Güzel Bir Hayaldir

23. Bölüm: Ona Ne Yapiyorsun?

1.9K 82 10
By MissMelodie

     DERIN HANZADE

    "Neden öyle bakiyorsun?" diye sordum, dudaklarimi Alp'in dudaklarindan ayirdiktan bir kac saniye sonra.

    "Nasil bakiyorum?"

    "Böyle! Tuhaf." dedim kaslarimi catarak. Cünkü gercekten de bakislari cok tuhafti.

    "Az önce beni taciz ettin, farkinda misin?"

    "Ne?" Dudaklarim saskinlikla aralandi. Nasil böyle bir sey söyleyebilirdi? "Taciz mi? Benim bildigim taciz, zorla yapilan bir seydir. Hic de zor durumda gibi bir halin yoktu."

    "Bu kadar insanin önünde seni reddetmem cok gurur kirici olurdu. Arkadaslarinin önünde rezil olmani istemedim." dedi siritarak.

    Adi pislik! Sanki öpüsmenin her bir saniyesinden zevk almamis gibi inkar ediyordu. Aman tanrim, ben az önce ne yaptim? Aklima gelen düsünceyle dehsete düserken agzimi ellerimle kapattim.

    "Ne oldu?" diye sordu merakla.

    "Ben... ben hic bir erkekle öpüsmedim. Yani Daniel'den sonra. Az önce, yillardir süren bir kurali bozdum." Dudaklarimi kapatan ellerimi yukari kaydirarak bütün yüzümü kapattim. Lanet olsun! Bunu neden yaptim ki? Üstelik onu taciz ettigimi düsünen biriyle!

    Elbette gercekten böyle düsünmedigini biliyordum. Öpüsüme karsilik verdi, nokta! O da bunu istedi. Ortada taciz falan yok.

    Yüzümü kapattigim ellerimi tuttu ve yavasca kaydirarak asagi indirdi. Avuclarinin icinde tutmaya hala devam ederken "Saklanma benden." dedi.

    "Saklanmiyorum! Sadece kendime kiziyorum. Kendime bir söz vermistim, hic bir erkek dudaklarima dokunamayacakti, kimse kalbime dokunmayacakti. Kalbe giden yol, dudaklardan gecer." Avuclarinin arasinda tuttugu ellerimi cektim ve cenemi yukari kaldirarak ellerimle saclarimi düzelttim. Isim bitince gözlerine bakarak gülümsedim. "Neyse ki seninle asla öyle bir sey olmayacak. Nasil olsa iki saniye sonra ikimiz de ne oldugunu unutacagiz ve yolumuza devam edecegiz. Ha bu arada! Az önce sordugun seye cevap vereyim. Hani benimle evlenip, günümü mü göstereceksin diye sormustun ya..." Bakislarimi etrafta dolastirmaya basladim. "Asla cocuk sahibi olamayacagim. Nedenini biliyorsun." Bakislarimi tekrar önüme cevirdigimde göz göze geldik. "Aileyi aile yapan cocuktur. Ben asla evlenmeyecegim."

    "Cok yanlis düsünüyorsun."

    "Simdi öyle söylüyorsun ama senin basina böyle bir sey gelse aninda fikrini degistirirdin. Herkes cocuk ister. Bir gün sen de isteyeceksin ve eger karinin benim gibi cocuk sahibi olamayacagini ögrenirsen o zaman o kadindan uzaklasacaksin. Bencil bir insan olabilirim, hatta cogu zaman insanlarin duygularini, ne düsündüklerini umursamam ama bu durum baska."

    "Cocuk sahibi olmak icin illa karninda tasimana gerek yok. Dünyanin her yerinde ailesi olmayan milyonlarca cocuk var."

    "Hicbir erkek cocuk sahibi olma imkani varken baskasinin cocuguna babalik yapmaz. Söylesene, sen bunu ister miydin? Cocugun olabilecegini bile bile senin olmayan bir cocugu kendininmis gibi sevebilir miydin?"

    "Benim öyle, illa soyumu devam ettirmek zorundayim gibi dertlerim yok. Pek ala evlat edindigim bir cocugu da benim kanimdanmis gibi sevebilirim. Bence senin de olmamali."

    Söylemesi kolaydi ama basina geldiginde durum her zaman degisirdi. Hem hangi adam bile bile benimle evlenirdi ki? Benim keyfim böyle yerinde. Ask yok, tasa yok, dert yok, sorun yok.

    Bir sey kafami kurcalamaya basladi. Ben fazla kücümsemisim anlasilan.

    Tek kasimi havaya kaldirdim ve sinirle Alp'in yüzüne baktim. "Sen az önce beni oyuna getirdin! Seni alcak!"

    "Yoo, beni öpen sendin." diye itiraz etti.

    "Bunu bilerek yaptin. Hain! Bir de beni taciz ettin diyorsun. Nerden bildin seni öpecegimi?"

    Gülümsedi. "Bunun icin doga üstü güclerim olmasina gerek yoktu."

    Gözlerimi kisarak gögsüne bir tane gecirdim. "Domuz! Sorarim sana bunun hesabini."

    "Bir daha öperek mi?"

    "Cok beklersin! Ilk seferinde hatadir, ikinci kere olursa aptalliktir." Öne dogru bir adim attim ve aramizdaki mesafeyi neredeyse kapattim. "Ve ben aptal bir kiz degilim, Alp." dedim ve yanindan gecerek uzaklastim.

    "Neler oluyor, kuzen? Sakin bana asik oldugunu söyleme." dedi, Kutay yanina gittigimde. Yaninda oturan Azra basini onun omzuna yaslamis uyukluyordu. Diger tarafi bostu.

    Yanina oturdugumda güldüm. "Ben asik olmak icin fazla neseliyim, canim. Ask sizin gibi mutsuzluk meraklisi melankolikler icindir."

    Basimi cevirip diger tarafimda tartisan Maya ve Bartu'ya baktim. "Bunlara ne oldu?"

    Kutay, kahkaha atti. "Olay kacirdin. Damla, Bartu'yu dansa kaldirdi. Bizimki de daha ne oldugunu anlamadan kendini pistte buldu. Tabii Maya'nin öldürücü bakislari altinda."

    "Hadi canim! Bu cocuk giderek aptallasiyor. Damla, her hangi bir kiz degil ki; Maya'nin can düsmani. Nasil onunla dans eder? Bir de Maya'nin gözleri önünde."

    Kutay, tekrar güldü. "Gülmekten karnima agri girdi. Dur daha bunlarin eglencesi bugün bitmez. Maya'nin siniri en az bir hafta daha sürecek gibi. Bartu'ya öyle bir bakiyordu ki; elinde bir silah olsa onun kafasini ucuracak gibiydi."

    "Hakki var. Yerinde olsam ikisini de parcalardim." Öne dogru egilerek Azra'ya baktim. "Bunun nesi var?"

    "Onu ben de tam cözemedim. Bir derdi var ama anlatmiyor. Bir siseyi tek basina bitirdigine göre önemli bir sey olmali. Eve götüreyim dedim ama istemedi."

    "Ilginc. Neden böyle dagitti acaba?" dedim hic bir fikrim yokmus gibi ama asil nedenini biliyordum. Arya, herseyi anlatmisti. Rüzgar'i karsisinda görünce icine attigi hersey serbest kalmisti. Bu Dimitri denen adam Azra gibi birini bu hale getirecek kadar cok kötü neler -ne demiyorum. Cünkü Azra öyle tek bir seyle bu hale gelecek biri degildir. Onun dayaniklilik kat sayisi hepimizin toplamindan fazladir. O, atesin üzerinde dans ederek yürüyebilirdi.- yapmis olabilirdi?

    "Olay var dedim ama asil olay sende Derin. Beren'in abisiyle olan o tuhaf konusmasindan bile daha tuhafti Alp'i öpmen. Sonunda kalbinin kilitlerini kirdigina sevindim; özellikle bu kisinin Alp olmasina daha cok sevindim."

    Isaret ve orta parmagimi az önce Alp'in dudaklarina degen dudaklarimin üzerinde gezdirdim. Tadini hala alabiliyordum. Bu cok tuhafti, hem tanidik hem yabanci. Sadece öpüsmemiz degil; ona baktigimda, benimle konustugunda hep o tanidik hissi yasiyordum. Bana Daniel'i animsatiyordu. Yoksa bu yüzden mi onu öpmüstüm? Alp'i öpmek onu öpmek gibi olacagini düsündügüm icin mi?

  Ama o degildi. Ikisi baska insanlardi. Fakat Alp'in karakteri ve tavirlari sürekli bana onu animsatiyordu. Belki de bu yüzden ilk günden beri kendimi ona fazlasiyla yakin hissederken sürekli onu uzaga itmeye calisiyordum.

    "Kesinlikle Alp'in dogru secim oldugunu düsünüyorum."

    "Ortada bir sey yok, Kutay. Gercek bir öpüsme bile degildi." Aksine, tüm benligimle hissetmistim. Oturdugum yerde öne dogru kaydim ve basimi cevirip ona baktim. "Diyelim ki Alp'le aramda bir seyler olsaydi ve siz onun bana uygun olmadigini düsünseydiniz; yine ayni sey mi olacakti." diye cikistim sinirle.

    "Canim nerden cikti simdi bu? Ne alakasi var? O baskaydi, sen de biliyorsun. Daha kac kere senden özür dilemeliyim? Neden olanlari unutmaya calismiyorsun?"

    "Unutmak ha? Ben hicbir zaman cocuk sahibi olamayacagim. Sizler evlenip, coluk cocuk sahibi olmaya basladiginiz da ben etrafinizda tek basima dolanacagim. Hicbir zaman bir ailem olmayacak!"

    "Biz senin aileniz, Derin."

    Zorla gülümsemeye calistim. "Ne aile ama!" Hizla Kutay'in yanindan kalktim ve dogruca Alp'in yanina gittim.

    "Dans et benimle." dedim yanina vardigimda.

    Basini cevirip bana bakti ama hicbir sey söylemedi. Elinden tutup dans eden diger insanlarin arasina cektim. Ellerimi omuzlarinin etrafina doladigimda "Lütfen tek kelime etme. Sadece susmak istiyorum." dedim ve basimi omzuna dayayip gözlerimi kapattim.

     Dedigimi yapti ve tek kelime dahi etmedi.

    ...

      ARYA ÖNAL

   "Seni seviyorum Arya, sana aitim. Sadece iki cümle, Beren. Söyle hadi."

   Ela gözlerinde bir umut aradim. Eger bunlari söylerse, cektigim bütün aci son bulacakti. Birbirimize ait olacaktik. Fakat o umudu bulamadim.

   Karsimda, aci ceker gibi kasilan yüzü ve cattigi kaslariyla öylece duruyordu... tek bir söz etmeden. Söylemeyecekti, biliyordum.

    "Cok basit, Beren. Sadece iki cümle." diye tekrarladim.

   "Bu..." duraksadi ve basini iki yana salladi. "Hic kolay bir sey degil."

   Aciyla gülümsedim. "Öyle mi? Bunlari söylemek senin icin kolay degil! Peki burada, herkesin gözü önünde senin kollarin arasinda olmak benim icin kolay mi? Dün gece ki konusmamiz hic olmamis gibi yok saydim ve iste, buradayim. Bu bir hataydi! Buraya hic gelmemeliydim. Madem benim olmayacaksin, o zaman sana neden güvenmemi istiyorsun? Sen de herkes gibi olsana, sadece siradan biriymis gibi."

   Kollarindan siyrildim ve ona arkami dönerek salonun cikisina dogru yürüdüm.

   "Arya!" Montumu alirken Tony arkamdan seslendi. Su an bana seslenen kisinin Beren olmasini o kadar cok isterdim ki!

    Ona bakmadan konustum. "Efendim."

   "Beraber cikalim, otele dönüp toparlanmam lazim."

   "Tamam." dedim montumu kollarimdan gecirirken. Sessizce disari ciktik. Icerideyken basima cok kötü bir agri saplanmisti. Bir an önce eve gidip ilaclarimi icmem gerekiyordu. Soguk hava yüzüme carpinca kendimi daha iyi hissettim.

    "Az önce ne oldu?" diye sordu, Tony.

   "Konusmak istemiyorum."

    "Aklim sende kalacak. Biliyorsun, eger gitmek zorunda olmasaydim gitmezdim."

   Koluna dokundum. "Beni kafana takma. Senin daha önemli islerin var. Söyle bakalim, halledebilecek misin?"

  "Pek ümitli degilim aslinda, eger abimi ikna edebilirsem daha kolay olacak ama asil babami ikna etmeliyim. Yoksa bu toplanti olmaz."

    "O zaman sana kolay gelsin. Yogunlugunun arasinda beni aramayi unutmazsin degil mi?"

   "Sürekli arayacagimdan emin olabilirsin kücük hanim. Sagliginla ilgili sürekli rapor vereceksin."

   "Desene basim belada."

    "Senin basin her saniye belada. Miknatis gibisiniz hepiniz. Söylediklerimi dinleyecegine söz ver. Beladan uzak duracaksin. En önemlisi Rüzgar'dan uzak duracaksin! Anlastik mi?"
"Merak etme, yanindan bile gecmeyecegim."

    Güldü. "Aferin sana! Simdi saril bakalim. Ayrilik vakti geldi."

    Kollarimi uzattim ve boynuna sikica sarildim. Yanagina kocaman bir öpücük kondurduktan sonra geri cekildim. "Monica'yi benim icin öp ve ona de ki en kisa zaman da onu buraya bekliyorum. Telefonda konusurken bir kac kez söyledim ama yine de onu tekrar görmeyi ne kadar cok istedigimi bir de senin iletmeni istiyorum."

    "Olur, söylerim ama gelecegini sanmiyorum."

    "Sen yine de bir dene. Ve kendine cok dikkat et. Bana söylüyorsun ama sen de beladan uzak durmayi beceremiyorsun. Her ne yapacaksan ve kimlerin karsisina cikacaksan cik kendine dikkat et oralarda. En kisa zamanda da geri dön lütfen." Tekrar kollarimi uzatip boynuna sikica sarildim.

    "Hoscakal, güzelim." dedi ayrilirken.

    "Güle güle." dedim.

    Alnima kücük bir öpücük kondurduktan sonra arkasini döndü ve hizli adimlarla bahceden cikip gitti. Durdugum yerden gidisini izlerken icimdeki o karadeligin yeniden büyümeye basladigini hissettim. Tony, Ayaz'in boslugunu biraz olsun dolduruyordu ama simdi o da gitmisti ve ne zaman geri gelecegi belli degildi. Gelip gelmeyecegi bile belli degildi.

    Bahcenin ilerisindeki caliliklarda bir kipirdanma sesi duydum. Kulaklarimi dikip dinlemeye basladim. Bir sokak kedisi olabilirdi ya da baska bir hayvan. Ya da... Aman tanrim! O adamlardan biri olabilirdi. Korkuyla ses cikartmamak icin nefesimi tuttum. Bir kipirdanma daha oldu. Bu kesinlikle bir hayvan olamazdi. Daha büyük bir sey olmaliydi.

    Beren'in evine dönmek icin sessizce geriye dogru bir adim attigim an sert bir seye carptim. Ciglik atmak üzereyken arkamda ki kisi eliyle agzimi kapatti. Kollarinin arasinda cirpinmaya basladigimda yüzünü saclarima yaklastirdi. "Korkma benim, Rüzgar." diye fisildadi.

    Fakat bu beni sakinlestirmek yerine daha cok sinirlendirdi ve daha fazla cirpinmaya basladim. Ne hakla arkamdan sinsice gelip ödümü kopartirdi? "Biri bizi izliyor. Bagirmayacaksan elimi cekecegim." diye fisildadi tekrar.

    Basimi sallayarak onayladim. Elini yavasca agzimdan cektiginde hizla arkami döndüm. Ona döndügüm an burun buruna geldik. Abartmiyorum, burnum cenesine carpti. Aciyla yerimde zipladi ve elimi burnuma bastirdim. "Ahhh! Lanet olsun. Neden sinsi sinsi yaklasiyorsun? Üstelik neden agzimi kapatiyorsun?"

    "Sana bagirma demedim mi?" diye gürledi üzerime.

    "Simdi sen de bagiriyorsun."

    Basini yukari kaldirip derin bir nefes aldiktan sonra tekrar gözlerime bakti. Cattigim kaslarimla ona karsilik verirken elimi burnumdan cektim. "Ne istiyorsun?"

    "Salonun camindan disari bakarken birinin gectigini gördüm. Izleniyoruz dedim az önce bunun nesini anlamadin?"

   Basimi cevirip az önce kipirdanan caliliga baktim. Bu kadari artik cok fazlaydi. Rüzgar'in arkamdan bagirmasina aldirmadan caliliga dogru kostum ve orada kimin oldugunu buldum.

    Rüzgar, yanima geldiginde "Haklisin biri bizi izliyormus." dedim ve elimi uzatip ensesinden yakaladigim Baris'i disari cektim.

    "Hayirdir, Baris? Ne yapiyorsun burada?" diye sordum.

    "Sey... ben." diye geveledi, Baris.

    "Bu kim?" diye sordu, Rüzgar.

    "Derin'in sinif arkadasi Baris, bu da Beren'in abisi Rüzgar." dedim ikisini isaret ederek.

   Baris elini uzatip "Memnun oldum." dedi, Rüzgar'a.

   Rüzgar, bir Baris'in eline bir benim yüzüme bakti. Suratindaki o 'Siz ciddi misiniz' ifadesine kahkaha atarak güldüm.

    "Her neyse! Ne yapiyorsun burada? Parti iceride." dedim.

    "Ben davet edilmedim." dedi, Baris üzgün bir tavirla.

   "Öyleyse burada ne isin var, ha?" diye cikisti, Rüzgar.

    Güldüm. Rüzgar'i isaret ederek "Onu baya korkuttun." dedim.

    "Hicte bile." diye itiraz etti, Rüzgar.

  "Özür dilerim. Amacim sorun cikarmak degildi. Sadece disaridan izlemek istemistim. Sey, Derin..."

    A-ha! Simdi anlasildi senin derdin. "Derin'i mi görmeye geldin?"

    "Lütfen ona burada oldugumu söylemeyin. Sadece uzaktan bakip gidecektim." dedi, Baris.

    "Neden iceri gelmiyorsun? Benim seni davet ettigimi söylerim."

   "Gercekten mi?"

   "Evet. Hadi gel." dedim gülümseyerek.

   Rüzgar, gözlerini devirerek bakti bana.

    Ona omuz silktim. Asik insanlara her zaman yardim etmek gerekirdi. Gerci son gördügümde Derin, Alp'le yakinlasmisti ama Baris'in bu haline de icim acimisti.

   Baris'in arkasindan yürürken Rüzgar kolumdan tuttu. "Sen iceri git, biz geliyoruz." dedi, Baris'a. Baris, basini sallayarak yürümeye devam etti.

    "Bir sey mi söyleyeceksin?"

   "Beren'e ne yapiyorsun?" diye sordu.

   "Anlamadim." dedim kolumu hala tutan eline bakarak.

   Tutusunu daha da sikilastirdi ve beni kendine biraz daha cekti. "Ona ne yapiyorsun?"

   "Öncelikle kolumu birakir misin? Canimi acitiyorsun."

   "Bana cevap ver."

    Gözlerimi kirpistirdim. Görüsüm bir anda bulaniklasmaya basladi. Rüzgar'i net göremiyordum. Evden cikmadan önce baslayan bas agrisi birden siddetini arttirdi. Elimi alnima bastirdigimda basim arkaya dogru kaydi. Bütün gücüm yok olmus gibiydi.

    "Arya."

    Gözlerim karanliga gömülmeden önce tek hatirladigim Rüzgar'in sesi ve beni kucagina aldigiydi. Sonrasi yok. Her yer birden karardi.

Continue Reading

You'll Also Like

21.3K 1K 30
Küçük kız kısa bacaklarının izin verdiği kadar oturduğu salıncakta bir ileri bir geri gidiyordu. Arkasında onu gökyüzüne yaklaştıran hiç kimsesi yokt...
3.1M 111K 86
-Wattpad de ki İLK Kötü Kuma hikayesidir 📌 - 2M ❤📌 - Final olmuş bir kitap . - Yazım hataları finalden sonra düzenlenmeye alınacaktır 😊 ! 10 aral...
861 69 9
Kaderleri birbirine bağlı, ama bir o kadar da ayrı iki kalp. Yalanlar, Sırlar, ama her şeye rağmen doğan bir aşk. Her şeyin ortaya çıkması ölümün b...
1.9M 134K 30
Onların kaderi yıllar önce yaşanmış tek bir gece sayesinde birleşti. Bir anda karşısına çıkan ve peşini bırakmayan Atmanlı aşireti genç kızın bütün s...