"Canım bence artık dönelim. Yazın ortasına geldik neredeyse. Biliyorsun sınavın var bu sene."
Annemlerle gecikmeli de olsa doğum günümü kutluyorduk. Başımı pastadan kaldırıp babama çevirdim.
"Ben de öyle düşünüyorum. Cumartesi günü dönsek iyi olur."
Aslında artık dönmemiz gerektiğini biliyordum. Eve gidip ders çalışmam gerektiğini de... Rakiplerim şuan harıl harıl test çözerken ben pasta yiyordum ya. Bak yeme isteğim bile kacacak gibi oldu.
"Tamam o zaman. Cumartesi döneriz." Gülümsedim ve pastamın son parçasını ağzıma tıktım. Güzel pastaydı valla.
Bir süre öyle oturduktan sonra onlar güneşlenmeye gideceği için kalktılar. Ben de telefonumu çıkardım.
Anonim: Ben hastayım ama sen pasta yiyorsun
Anonim: Bunun bir bedeli olmalı
Anonim: Seni yersem anlaşırız
(10.08)
Siz: Pasta alırım sana
(10.54)
Anonim: Pasta olmaz ben yıldız tozu yemek istiyorum
Siz: Bir porsiyon yıldız tozu lütfeeeenn
Siz: Pardon garson sandım ksnfosxnö
Anonim: Yat yat kıçım büyüdü
Anonim: Annem başımda dikilmese kesinlikle yanına uçmuştum
Siz: İstersen ben yanına uçabilirim
Anonim: Uçan bir yıldız tozu...
Anonim: Bunu beğendim
Siz: Taaammaaam
Siz: Bir şey istiyor musun anonimciğim?
Anonim: Bir porsiyon yıldız tozu öpücüğü alsam güzel olur ;)
Siz: Fırsatçı oldun hee
Anonim: Aslında hep öyleydim ama çekindim kdnfckksxmao
Anonim: Hadi öptüm çabuk gel ❤
Siz: Vıcık vıcık
Siz: Kustum
Siz: Byü
WhatsApp'tan çıktım ve Instagram'a girdim. Hesabım tabii ki gizlideydi ama Alkın ile fotoğrafımızı falan atınca Alkın haliyle istekler geliyordu. Bir sürü istek vardı.
Kıskanç kızlar dmlerimi coştururken eskisi gibi hesabıma girmek istemiyordum. Çünkü ne yapsam onlara yaranamayacaktım ki bunu da istemiyordum.
Ben buydum. Onlar dedi diye yüzümü koparıp başka bir yüz yerleştiremezdim. Ya da onlar dedi diye kısa saçımı uzatmazdım. Ben buydum ve bu halimi seviyordum.
Daha önceden çektiğim bir fotoğrafı hesabıma attım. Yorumları okumadan hemen interneti kapattım.
dilaberin: Hasta bir civcivin yanına gitmeden beş dakika önce 🐣
352 beğeni 9 yorum
alkinay: civciv çok hasta bir doz sen alırsa iyileşir :)
ayazturkcu: yenge gibi yenge yaa
denizxx: @ayazturkcu kimin kankasııı
bartuq: Allah sabır versin yengekanka
berkeakar: Şimdiden söyleyelim Alkım çekilmez hiç
alkinay: @berkeakar ayıp ediyon knk
berkeakar: @alkinay özür dilerim knk
asuyanki: bu ne yaa iğreeenç
xsimgex: bebeğim yine mükemmel 💜
🌟🌟🌟
"Yemeyeceğim." Alkın kendisini üç yaşında sanarak başını çevirdi. Az önce çok istediği mercimek çorbasını yapana kadar anam ağlamıştı. Çok sıcak deyip içmemişti. Şimdi de çok soğuk deyip içmiyor. Sanırım tabağı kafasında kıracağım.
"Alkın ciddi misin? Hadi lütfen bir kaşık."
Eminim ki Alya hasta olsa daha az uğraştırırdı. Masum yavrucak abisi ile cebelleşmemi oyuncağına sarılarak izliyor.
"Ama istemiyorum çok soğuk bu."
Naz mı yapıyordu yoksa gel kafamı kır mı demeye çalışıyordu anlamadım valla. Nazsa zaten otomatikman ikinci seçeneği gerçekleştirip kafasını kıracaktım.
"Alkın bak elim titriyor yiyeceksen ye şunu."
Birde sanki eli tutmuyormuş gibi oturuyordu ya koltukta deli oluyordum. Sanki Yaprak Dökümündeki Ali Rıza beydi. Öyle bakıyordu ya.
"Yemeyeceğim. Isıtırsan belki yeri-"
"Az önce çok sıcak diyordun ki tadına bile bakmadın!" Sinirle sözünü kesip kükredim. Alya bebeğine sarıldığında elimle ağzımı kapattım ve çekinerek ona baktım. Ama benim haklı olduğumu anlamış olacak ki eliyle onay verdi.
"Ama sen benim kalbimi kırdın ki şimdi."
Alkın dudağını büktüğünde elimdeki tabağı sertçe kafasına geçirdim demeyi çok isterdim ama masaya koydum sadece.
"Alkın bebeğim sert mi düştün sen? Cidden bu sensen vay halime yani."
Alınmış gibi yandan yandan bana bakıyordu. Tatlıydı insafsız ama beni sinir etmişti. Bir de yiyecek diye koca bir tencere mercimek çorbası yapmıştım ya. Gel de sinirlenme.
Alya paldır küldür yanımızdan ayrıldı ve merdivenlere doğru koşturdu. Ben de Alkın'ın oturduğu koltuğun ucuna oturdum.
"Ben cumartesi gidiyorum."
Yine bir bodoslama giriş ama iyi oldu böyle. En azından Alkın normale döner. Valla çıldıracağım yoksa. Umarım döner amin.
"Bu cumartesi mi? Bildiğimiz bu cumartesi?"
Neyse ki eski haline dönmüştü. Yanıma yaklaştı ve üzerindeki ince pikeyi ittirip tam yanıma oturdu.
"Evet. Ailem artık dönmemi istiyor. Zaten sadece bir haftalık gelmiştim ama uzadı. Eve gidip ders çalışmaya başlamam lazım."
Sınav artık bizim için geliyordu ve hedeflerimi yerine getirmem gerekiyordu. Bunca yıl çalışkan kişiler arasında görünmüştüm. Aslında günü gününe çalışan o sayılı insanlar arasına girmiyordum. Nasıl başarılı olduğumu bile bilmiyordum.
Sanırım sadece dersi derste dinleyerekte bir yerlere gelinebiliyor. Teog zımbırtısında bunu anlamış oldum. Ama... YKS çok farklı. Koskoca dört yıllık konular yani.
Sınava son gece çalışan biri olarak YKS'de de böyle şans bekliyorum.
"Sen nasıl istersen. Biz de döneriz yakında."
Başımı ona çevirdim. Saçındaki bandaj çıkarılmış yerine sadece kafasını çarptığı yerde bir şey yapıştırılmıştı. Kafasında toplam 9 dikiş vardı. Evet... dikiş atmışlar ve bana bunu sonradan söyledi.
"Benim yüzümden tatilini bozma. Ne de aynı okuldayız değil mi?"
Gülümsedi ve gamzesiyle bakışmaya başladım. Hayatımda gördüğüm en güzel gamzeydi çünkü çevremde gamzeli kişiler çok az.
"Aynı okulda değiliz."
Şaşkınca yüzüne bön bön baktım. Aynı okulda değil miydik? Son yılda hep okul değiştiren olurdu zaten. Neden bu kadar şaşırdıysam?
Ama o Alkın'dı. Aynı okulda olup onunla beraber kantinde uyuklayacağımı filan düşünmüştüm.
"Değil miyiz?"
Sesim o kadar garip gelmişti öksürmek istedim ama sadece onun suratına bakabiliyordum. Düz ifadesi bir anda geniş bir gülümsemeye dönüştü.
"Yani sadece aynı okulda değiliz. Müstakbel sınıf arkadaşınım artık."
"Sen... sen çok pisliksin. Kalbime indi."
Gülerek başını iki yana salladı. Ama ben hiç gülmüyorum Alkın bey. Sınıfta seninle oturmayacağım işte.
Dur bir dakika... aynı sınıfta olduğumuzu nereden biliyordu ki? Okulun son günü karnemi aldıktan sonra müdürle konuşup sınıfımı değiştirmiştim. Sadece müdür ve ben biliyorduk.
"Sen nereden biliyorsun aynı sınıfta olduğumuzu?"
"Çok pot kırıyorum değil mi? Müdür Berke'nin amcası. Yani bilgilerini bulmak o kadar zorlamıyor beni. İstesem e-okul fotoğrafını bile bul- aaa ben onu bulmuştum."
Ağzım açık kalırken bir tane koluna geçirdim. E-okul fotoğrafım gözümün önüne gelirken bir tane daha geçirdim.
O gün fotoğraf çekineceğimizi unutup normal halimle gelmiştim. Hatta fotoğraf günü o kadar gripliydim ki kameraya zombiymişim gibi bakıyordum.
"Alkın umarım o fotoğrafı hafızandan silmişsindir."
Dilini çıkardı ve beni sinir ederek gülümsedi. Kesinlikle hatırlıyordu. Belki de telefonunda falan da vardı.
"Belki benden korkacaksın ama..."
Başını başıma yaklaştırdı ve gülümsedi. Kesinlikle korkacaktım bunu buradan bile anlamıştım.
"Tc'ni de buldum. Zor olmadı cidden. Yani bir sorun olmazsa on sekiz olduğun gibi nikah dairesine gidip sıra alabilirim."
"Manyak!" diye cırladım. O ise gülerek geri çekildi. Ezberlediği Tc'mi söylerken ağzım açık onu dinliyordum.
"Alkın Ay seni hayatımdan sileceğim şimdi. Daha ne biliyorsun? Gece odama girip beni de izledin mi? Yoksa sen vampir misin?"
Kocaman bir kahkaha patlattı. Sanırım sadece ben mutsuzdum ve korkuyordum. Çocuk böbreğime kadar her şeyimi biliyor ve bu kesinlikle güzel bir şey değil. Korkunç. Sapık gibi ya.
"İyi bir stalkerım sadece. Sen beni instagramdan ararken ben seninle aynı gün doğan kişileri stalklıyordum. Mesela eniştenin kardeşinin çocuğu senden hoşlanıyormuş. Tabii sen bunu bilmiyorsun çünkü biz onun fişini çektik."
"Alkın... daha ne kadar şaşıracağımı bilemiyorum." Alkın gözümde devasa bir stalker gibi görünüyordu şuan. Cidden korkunçtu. Eve gittiğimde birkaç gece uyuyamayacaktım.
"Korkma ya evine hiç girmedim. Sadece balkonda otururken seni gördüm o kadar. İleride odana da gelirim umarım."
"Böyle davranırsan nah sana oda."
Haklıyım bence. Korktum yani ne diyebilirim ki. Benim stalkım instagram'da olup orada bitiyordu. Ama en azından birkaç bilgi alabilirdim bu stalkerlık hakkında.
"Tamam tamam. Seni daha fazla korkutmayayım. Devamını sonra anlatırım."
"Devamı da mı var?" Cırlarken o ayaklanmıştı. Bana doğru eğildi ve gözlerini gözlerime kenetledi.
"Her şeyin bir devamı vardır. Görünen ve görünmeyen şeyler de vardır. Sen şuanlık görünenlerin bile hepsini bilmiyorsun."
Burnumu öpüp çekildi. Şok içinde onu izliyordum. Ondan korkmalı mıydım? Belki. Ama etkilenmiştim. Şimdiye kadar hiç böyle biri görmemiştim. Kimse beni bu kadar stalklamamıştı.
"Seni seviyorum Yıldız Tozu'm."
İlk defa kendi ağzından bu cümleyi duyunca kalbim yerimden çıkacakmış gibi atmaya başladı. Hiçbir erkek bana yüzüme bakarak bu cümleyi kurmamıştı. Alkın bile...
Kalbimin atışı odayı kaplarken Alkın beklenti ile bana bakıyordu. Ama kelimeleri unutmuştum. Konuşmaya halim bile yoktu. Ona bu iki kelimeyi söylemeye enerjim de yoktu.
Dudağımı ısırdım. Hala aynı bakışla beni izliyordu. Kim bilir nasıl yüreyi yanıyordu şimdi. Bunca yıldır bekleyen oydu ama ben şoktan çıkamıyordum.
Silkelen Dila. Sen üç yıldır onu sevmiyorsun o seviyor. Onun bu cümleye senden daha çok ihtiyacı var. Hem seviyorsun onu.
Gülümsedim ve yüzüne bakarak cümleyi kurdum.
"Seni seviyorum anonimim."
🌟🌟🌟
Slm
Dila gidecek cry ama anonim Dila konuşması olması için gitmesi daha iyi osncksnxao
Hadi byü