Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SE...

By MissMelodie

134K 4K 1.3K

"Yapan kadar; bilen ve susan da günahkardir!" ~ Bazi ailelerin, digerlerinden daha karanlik sirlari vardir. ~... More

GÜNAHKAR SEYLER
1. Bölüm: En Zoru Eve Dönmektir
2. Bölüm: Kürkcü Dükkani
3. Bölüm: Bir Bana Yardim Etsin
4. Bölüm: Bunu Bana Yapma
5. Bölüm: Azra'nin Serefine
6. Bölüm: Herkes Orada
7. Bölüm: Blöften Kim Ölmüs?
8. Bölüm: Seviyorsan Üzme, Sevmiyorsan Oynama
10. Bölüm: Cesur Yeni Dünya
11. Bölüm: Gecmisin Hayaletleri
12. Bölüm: Güzel Bir Gün
13. Bölüm: Kimi Vedalarda Hoscakal Denilmez
14. Bölüm: Biz Dostuz
15. Bölüm: Gölgeler
16. Bölüm: Sobe
17. Bölüm: Mavi Ates
18. Bölüm: Tek Kelime, Üc Harf
19. Bölüm: Seni Adi Pislik
20. Bölüm: Beni Öpmek Istiyorsun
21. Bölüm: Mutlu Yillar
22. Bölüm: Söyle
23. Bölüm: Ona Ne Yapiyorsun?
24. Bölüm: Cennetin Kapisi
25. Bölüm: Sana Inaniyorum
26. Bölüm: Yanimda Kal
27. Bölüm: Önal Gazabi
28. Bölüm: Taze Kan
29. Bölüm: Su ve Ates
30. Bölüm: Inkar Mücevheri
31. Bölüm: En Uzun Gece
32. Bölüm: Yarali Kus
33. Bölüm: Ilk Günah
34. Bölüm: Öp Beni
35. Bölüm: Drama Kralicesi
36. Bölüm: Kirmizi Isik
37. Bölüm: Hayaller\Hayaletler
38. Bölüm: Icimdeki Seytan
39. Bölüm: Sirlar ve Yalanlar
40. Bölüm: Intikamcilar
41. Bölüm: Seni Taniyorum
42. Bölüm: Teslimiyet
43. Bölüm: Tarih Tekerrürden Ibarettir
44. Bölüm: Kardesimin Adi
45. Bölüm: Cuma Gecesi Isirigi
46. Bölüm: Cuma Gecesi Isirigi part-2
47. Bölüm: Bekar Kizlar Gecesi
48. Bölüm: Yüksek Sadakatsizlik
49. Bölüm: Dügün ve Cenaze
50. Bölüm: Hazir miyiz?
51. Bölüm: Aile Güzel Bir Hayaldir

9. Bölüm: Gercek Rüyalar

3K 91 10
By MissMelodie

    Bu gece basindan sonuna herseyiyle yanlisti. Evden hic cikmamaliydim, o mekana gitmemeliydim, Beren'i görmemeliydim ve en önemlisi herkesin icinde bayilmamaliydim. Güya hasta oldugumu kimseye söylemeyecektim, böyle giderse zaten hepsi cok yakinda neler oldugunu ben söylemesem de anlayacakti. Kahretsin!

    "Artik gidebilir miyiz?" diye sordum bikkinlikla. Hastanelerden ve her yaninda dügmeleri olan bu yataklardan nefret ediyordum.

    "Bir bakalim." Tony oturdugu yerden kalkti ve yanima gelip serumu kontrol etti.

    "Su an gercekten doktor gibi görünüyorsun." Yüzümü, igrenmis gibi burusturdum. Hadi ama, Tony ve doktorluk yan yana hic de mantikli durmuyordu. Eger tip okudugunu söylemis olmasaydi ve su sekilde davanislarda bulunmasa onun doktor olabilecegine hayatta inanmazdiniz. O daha cok havali günes gözlüklerini takip, günesin altinda saclari parildayarak gezinen tiplerdendi.

    "Cünkü yakinda doktor olacagim. Evet, serumun bitmek üzere. Ben gidip hemsireyi cagirayim. Sonra da seni buradan cikaririz." dedi. Ona tebessüm ettigimde bana göz kirpti ve yanimdan gecip odadan cikti.

    Basimi yana cevirdigimde bakislarim Azra'ya takildi. Tony, giderken arkasindan santim santim vücudunu süzüyordu. Tony, odadan cikip gittiginde "Gercekten mi?" diye tepkimi gösterdim.

    Bacagini digerinin üzerine atti ve bana döndü. "Doktor oldugunda calisacagi hastanedeki kadinlarin halini düsünüyordum. Bunlardan bir kac tane daha olsa, insanlar bilerek arabalarin önüne atlardi. Calisacagim klinikte böyle biri olsa, ben bile ise baslayabilirdim."

    "Kim? Sen mi? Hayatta inanmam! Calismak kelimesi senin yanina gelince birden ne anlama geldigini unuttum." Azra, hayati boyunca bir gün bile calismamisti; tabii yaptigi stajlari saymazsak. Halam oldugu icin abartmiyorum ama kendisi süper zekadir. Öyleki Yale' de Psikiyatri okuyacak kadar hemde. Aslinda istese beyin cerrahi bile olabilirdi ama o asla bunu düsünmedi. Üstün basariyla diplomasini aldi ve üniversiteden mezun oldu ama tek bir gün bile calismadi. O bütün hayatini seyahatler ve eglenceyle gecirdi. Ailemize ait vakif fonuyla torunlarinin cocuklarini bile o sekilde yasatabilecekken kim calismayi düsünürdü ki? Ben düsündüm. Bütün o paranin nereden geldigini –ki aile büyüklerim o uyusturucu isine bulasmasa bile, bugün yine bu kadar cok paramiz olurdu ama onlar karanlik yolu tercih etmisti- bilmeden önce bile kendi hayatimi kendi kazandigim parayla yasamayi hep planlamistim. Ailemin bana sagladigi fonu bundan sonra cok mecbur kalmadikca kesinlikle kullanmayi düsünmüyorum. Acaba Azra asil paranin nereden geldigini ögrense hala ayni sekilde davranir miydi?

    "Neden bu kadar cok sasirdin, baby?"

    "Bilemiyorum, yani senin bu güne kadar calistigini hic görmedim."

    "Nereden biliyorsun hic calismadigimi? Para karsiligi hic yapmadim ama insanlara bircok kere yardim ettim."

    "Neden hic para karsiliginda calismadin?" diye sordu, Kutay.

    "Harcayamayacagim kadar cok param varken, neden insanlardan daha fazla para kazanayim ki?" Koltugundan kalkti ve yavas adimlarla yanima geldi. "Belki sana da biraz yardimim dokunur." diye fisildadi yanagima dogru hafifce egilerek.

    Bana mi? Ordan bakinca yardima ihtiyaci var gibi mi görünüyordum?

    "Nedenmis o?" diye sordum alcak sesle.

    "Yarin seninle bir yere gidecegiz. Eger benimle gelirsen; yardima ihtiyacin yok demektir. Ancak gelmeyi reddersen ki büyük ihtimalle öyle yapacaksin, o zaman yardima ihtiyacin var demektir kücük hanim."

    "Nereye gidecegiz?" diye sordum ama neyden bahsettigini cok iyi biliyordum. Büyük ihtimalle ya Candan yengem ya da Nihat amcam ona, Istanbul'a geldigimden beri Ayaz'in mezarina hic gitmedigimi söylemisti. Biliyorum, bu kulaga cok sacma geliyor ama onun bos mezarina gidemem. O yangindan sadece külleri cikmisti ve o mezar sadece görüntüde Ayaz'in mezariydi. Icinde naasinin olmadigi bos bir mezari ziyaret etmek bana cok sacma geliyordu. Ya da oraya gidip üzerinde abimin gülümseyen fotografinin oldugu mezar tasina bos bos bakmak agirima gidiyordu. Yine de bunu yapamam, oraya gidemem!

    "Yarin görürsün." dedi sadece. Yatagin kenarina poposunun ucuyla bana dönük oturdu. "Annenleri arasam iyi olacak."

    "Neden? Sadece bayildim diye mi?" Sesim gerginlik yüzünden fazla sesli cikmisti. Hizli bir nefes aldim ve kendimi biraz frenledim. "Sadece ufak bir bayginlik icin herkesi telaslandirmaya gerek yok." hafifce tebessüm ettim ve gözlerimi devirdim. Demin ki sert cikisima karsilik simdi pek de umursamaz görünmem Azra'nin kaslarini catarak beni incelemesine neden olmustu. Kendimi labaratuar faresi gibi hissederken Azra'nin keskin bakislari altinda yavas yavas kücülüyordum.

    Yana yatirdigi basini kaldirdi ve cenesini yukari dikti. "Iyi olduguna emin misin? Az önce tam bir ucube gibi tepki verdin."

    Komik bir sey söylemis gibi kücük bir kahkaha attim ve yatakta dogrulmaya calisarak ayaklarimi yatagin diger tarafindan sarkittim. "En az bu ailenin geri kalani kadar ucubeyim bende." Ellerimi iki yanima koydum ve kalkmak icin kollarimdan destek almaya calisirken, o kadar da gücüm olmadigini fark ettim.

    "Yardim etmemi ister misin?" diye sordu, Beren. Basimi kaldirdigimda burun buruna geldik. Ne ara bana hissettirmeden burnumun ucuna dikilmisti. Yoksa ben kör olmaya mi baslamistim?

    "Hayir. Tesekkür ederim." dedim hizlica. Bana dokunmasina dayanamazdim. Zaten yüzüme vuran tatli nefesi nefesimi keserken bir de ellerinin bedenimde dolandigi düsüncesi... tanrim sen aklimi koru!

    Beni dinlemedi ve hizli bir hareketle, ben onu durdurmaya firsat bulmadan ellerini belimin etrafina koydu ve beni ayaga kaldirdi. Kücük bir bas dönmesiyle beraber ayaklarimin yerle olan bagi kesilince kendimi tamamen Beren'in kollari arasinda buldum. "Seni tuttum." diye fisildadi. "Merak etme, kimse bir sey fark etmedi."

    Hala bedenine yasliyken basimi yavasca gögsüne yaklastirdim ve kokusunu icime cektim. Derin, derin... Ahh, bu iskence beni benden almaya devam ederken ben nasil ayakta dim dik duracaktim?

    Bu adam, sanki kanima islemis bir uyusturucu gibi, yoklugu da varligi da beni bitiriyordu. Bütün bunlar bünyeme cok fazlaydi. Yanindayken ayakta durmayi bile basaramiyordum, ondan uzak durmayi nasil basaracaktim? Okulda, evde, sokakta, kafede, her hangi bir yerde karsima cikarken nasil o yokmus gibi davranacaktim? Isin asli, ona olan hislerimi nasil yok sayacaktim? Su an bile kalbim kücük bir sercenin kanat cirpislari kadar hizli atarken ve ben kokusuyla sarhos olmusken, ona karsi hicbir sey hissetmiyormusum gibi nasil numara yapacaktim?

    "Tesekkür ederim." diye fisildadim ve basimi ondan biraz uzaklastirdim. Yüzümü hafifce yukari kaldirdigimda gözlerim o enfes elalarla bulustu. Göz bebekleri simsiyah ve kocamandi. Acaba o da su an benimle ayni hisleri mi paylasiyordu? Onun da kalbi benimki kadar hizli attigi icin mi gözleri bu kadar kararmisti?

    Belimdeki elini, koluma kaydirdi ve kendi ayaklarimin üzerinde durabilmem icin yardim etti.

    "Neden ayaga kalktin hemen?" diye soran Tony'nin sesiyle bütün cabam bosa gitti ve tekrar Beren'in kollari arasinda kaldim.

    "Lanet olsun, Tony! Sinsi sinsi yaklasip, bir anda yüksek sesle konusulur mu?" diye cikistim. "En iyisi beni yataga geri birak." diye fisildadim, Beren'in yüzüne dogru.

    Beni yatagin üzerine oturttugunda ona hafifce gülümsedim. Elini saclarindan gecirdi ve kulaginin arkasini kasirken kaslarini havaya kaldirdi. Bilerek yapiyor, valla bilerek yapiyor. Öldürücem bu cocugu, orasi kesin. Onu istiyor cünkü. Yapma su hareketi! Zar zor nefes aliyorum zaten.

    "Serum ignesini cikardiktan sonra gidebilirsiniz." dedi hemsire. Orta yasli cok sevimli bir kadindi. Igneyi nazikce elimin üzerinden cikardiginda ona gülümseyerek tesekkür ettim.

    Kadin odadan cikarken etrafima bakindim. "Geri kalaniniz nerede?"

    "En son Maya ile yukarida kantindeydik. Sonra Bartu geldi ve beni postaladi. Derin'de kantine gidecegini söylemisti." dedi, Tony.

    "Bartu seni mi postaladi? Neden?" diye sordu, Azra.

    "Sanirim biraz yanlis düsüncelere kapilmis olabilir. Neyse hadi, cikaralim seni suradan." dedi ve yanima gelip elimden tuttu. Elinden destek alarak ayaga kalkarken Beren, kolumdan tuttu ve beni ayaga kaldirdi.

    "Ben hallederim." dedi, Beren.

    Tony, bana soran gözlerle baktiginda basimi salladim. "Tamamdir." dedi ve geri cekildi.

    "Montunu al canim." dedi Azra ve elinde tuttugu montumu uzatti.

    Beren, benden önce davrandi ve montu omuzlarimin üzerine birakti. Dudaginin kenari yukari kivrildiginda "Istersen seni tasiyabilirim. Daha önce de yapmistim hatirlarsan." dedi.

    Ona gözlerimi kisarak baktim. "Birinin beni tasimasini isteseydim, bu kesinlikle sen olmazdin." Elinden kurtuldum ve Kutay'a dogru bir kac adim attim. Gülümseyerek gözlerine baktigimda kolunu belimin etrafina doladi ve beni kendine cekti.

    Yüzünü, yanagima iyice yaklastirdiginda "Yüzüme bir yumruk daha mi atmasini istiyorsun?" diye fisildadi kulagima, gülümseyerek. Bu gece yüzüne yumruk yemesine ragmen en cok eglenen Kutay'di.

    Güldüm. "Yok, yarin onu kendim yapmayi düsünüyorum."

    Derin, odanin kapisindan girince dogruca yanima geldi. "Tamam misin, gidiyor muyuz?" diye sordu.

    "Evet, canim. Artik eve gidip yatagimda rahat bir uyku gecirmek istiyorum."

    "Beraber yatacagiz, unutma. Yarin da gelip su okulunuzu bir görmek istiyorum." Cenesini yukari kaldirdi ve havali havali gülümsedi. "Bakalim benim kriterlerime uygunmuymus."

    "Gel tabii, Derincim. Okulumda seni agirlamaktan mutluluk duyarim." dedi, Beren.

    Derin saskinlikla Beren'e döndü. "Okulun mu?"

    "Evet. Okul Beren'in babasina ait." dedim.

    "Yani bana." dedi, Beren.

    "Bak iste bu daha cok ilgimi cekti. Sen simdi orda kendine agalik sistemi de kurmussundur." dedi, Derin.

    Tislayarak gözlerimi devirdim. "Merak etme, kraldan cok kralcilar var o okulda. Özellikle kralice ari Damla'yla tanisana kadar sabret, kendisi okul müdürünün kizi olur ve Beren'den cok daha popüler okulda ya da daha cok kabadayi da diyebiliriz." dedim.

    "Hadi ya!" Derin, koluma girdi ve odadan Kutay'la ücümüz önden ciktik. "Eve gidince sana anlatacaklarim var. Cildiracaksin." diye fisildadi, kulagima.

    "Ne oldu?" diye sordum merakla.

    "Eve gidince." dedi ve göz kirpti.

    ...

    "Sen diger arabayla gitseydin, Kutay. Bi daha eve ugramak zorunda kalmadan direk otele dönerdiniz." dedim arka koltuktan.

    "Bartu istedi böyle olmasini. Illa eve kadar beraber gidecekmisiz."

    "Bizim icin degil canim, Maya icin." dedi, Derin.

    "Onlarin arasinda bir seyler oldu, degil mi? Sen kesin biliyorsundur." Öne dogru egildim ve basimi iki koltugun arasindan uzatarak Derin'e baktim.

    Gözünü yoldan ayirmadan araba kullanmaya devam ederken birden kahkaha atmaya basladi. Kutay'la birbirimize ucan domuz görmüs gibi baktik. "Siki durun, gencler!"

    "Ne oldu, cabuk anlat."

    "Maya ve Bartu'yu öpüsürken yakaladim." dedi ve tekrar kahkahayi basti.

    Simdi gercekten ucan domuz görüyordum. "Ne? Nasil? Nerde?"

    "Valla da gördüm! Kantine gittim, bi baktim bunlar terasa cikmis bir seyler konusuyorlar. Konuyu tam anlamayadim ama sonra Bartu, Maya'yi öptü. Hem de ne öpme, ortam bildigin yaniyordu."

    "Saka yapiyorsun, degil mi?" dedi, Kutay.

    "Yok, valla. Simdi arabadan inince daha dikkatli bakin, hallerinden anlayacaksiniz zaten."

    "Ama daha bugün öglen otelde birbirlerinin yüzüne bakmiyorlardi, daha dogrusu Maya bakmiyordu. Ne oldu birden bire? Yoksa Bartu onu zorla mi öptü?"

    Derin, gözlerini devirdi ve kisacik bana bakti. "Gayette karsilikli birseydi."

    "Vay be, Bartu'yu kaybettik desenize." dedi, Kutay.

    Geri kaydim ve arkama yaslandim. Bu gece gercekten de süprizlerle doluydu. "Cok uykum vardi ama Maya'yi sikistirmak sart oldu."

    Derin, bir kahkaha daha attiginda arkasindan ne gelecek diye merakla bekledim. "Ay yakalandiklarinda ki hallerini görmeniz gerekirdi. Maya'nin yanaklar kipkirmizi oldu. Hadi onu anladim da bizim Bart yeni gelinlik kizlar gibi ne yapacagini sasirdi."

    "Yuh, Bart utandi mi? Yok, yok kesin kaybettik biz bu cocugu." dedi, Kutay.

    "Ay cok tatlilardi ama ya."

    "Eh, ne diyelim hayirli olsun." dedim.

    "Darisi bizim basimiza, Önal." dedi, Derin.

    Kutay, ellerini yukari kaldirdi ve "Aminnn!" dedi. "Belki biraz uslanirsin sende." dedi, Derin'e.

    Derin, elini Kutay'in koluna vurdu. "Hadi ordan zevzek! Beni kendine deli divane asik edecek adam daha anasindan dogmadi!"

    Eve varana kadar ayni konuda gevezelik etmeye devam ettiler. Bense sessizce arkadan onlari izledim. Aklimda sadece Beren vardi. Hastaneden cikinca bizimle gelmemisti. Arabasini almaya gidecegini söyleyip yanimizdan ayrilmisti. Kim bilir belki de sadece bahaneydi. Gidip sevgilisinin gönlünü almasi gerektiginin farkina varmistir.

    "Evet, servisimiz buraya kadar. Artik otele de kendiniz dönersiniz." dedi, Derin.

    "Söförü neden cagirmadiniz ki hastaneye giderken?" diye sordum kapimi actigimda.

    Ayagimi disari cikarip ayaga kalkmadan Kutay yetisti ve beni kaldirip agirligimi üzerine aldi. "Beni böyle simartmaya devam ederseniz, pisman olursunuz." dedim gülümseyerek.

    "Tabii o an aklimiza geldi ya söförü cagirmak." dedi, Derin.

    "Kucagima aliyim mi bebegim, evin esiginden geciririm." dedi, Kutay gülerek.

    Omzumun üzerinden Derin'e baktim. "Bu erkeklerin derdi ne? Hepsinde bi kucaklama meraki." Basimi tekrar Kutay'a cevirdim. "O dedigin dügünden sonra olur, canim. Biz evlenmedik."

    "Henüz." dedi ve göz kirpti. "Valla hep seni düsündügümden. Eger kimse evlenmezse, ben alirim seni merak etme, canim. Arkadasimin evde kalmasina gönlüm razi olmaz."

    Isaret parmagimi uzattim ve hafifce gögsüne vurdum. "Bu gece yaptigin seyi unuttugumu sanma, cezani sonra verecegim."

    "Valla benim sucum yok, hepsi bunun basinin altindan cikti." dedi Derin'i göstererek.

    "Aa, benim haberim bile yoktu." dedi, Derin abartili bir tepkiyle. "Sst, gevezeligi birakin da su ikisini izleyin." dedi fisildayarak.

    Hemen arkamizda park eden arabaya döndük. Arka koltuktan Azra ve yaninda Tony indi. Bartu, Maya'nin kapisini acmak icin hizlica arabadan inip yürüdügünde ücümüz de onu izliyorduk. Maya'nin kapisini acti ve elinden tutarak inmesine yardim etti.

    "Yüzündeki o tuhaf siritma ifadesi de ne?" dedim.

    "Birazdan salyalarini Maya'nin üzerine akitmaya baslarsa hic sasirmam. Baksaniza agzi kulaklarina degiyor." dedi, Kutay.

    "Asil Maya'ya bakin!" dedi, Derin kikirdayarak. "Bu kizin yanaklarinin kizarmasina bayiliyorum. Baksaniza basini nasil da yere egmis. Sanki herkes ne yaptigini biliyormus gibi, nasilda utaniyor. Upps, zaten neredeyse herkes biliyordu degil mi?"

    "Siz neye baktiginizi saniyorsunuz, öyle?" diye hepimizi azarladi, Azra.

    "Hiic." dedik ücümüzde ayni anda.

    "Ne yorucu geceydi, degil mi?" dedi, Derin.

    "Yaaa, evet. Hadi siz de gidin artik." dedim Kutay'a bakarak.

    "Yine kovuluyoruz." dedi, Kutay.

    "Bi kahve icseydik." dedi, Bartu.

    Onun bu haline gülmemek icin basimi önüme egdim. Cünkü Derin ya da Kutay'la göz göze gelirsem kahkahayi basacaktim.

    "Ahh tatlim, burasi hoslandigin kizi eve birakirken kahvesini icebilecegin bir ev degil." dedi, Azra. Maya'ya bakarak ekledi. "Maya'nin kahvesini icmek icin dogru zaman degil."

    "Sey, ben..." diye geveledi Bartu.

    "Yatagima gitmek icin sabirsizlaniyorum. Herkese iyi geceler." dedim ve Kutay'i yanagindan öpüp Bartu'nun yanina gittim. Yanagindan öperken "Iyi geceler, canim." dedim.

    "Iyi geceler, Arya."

    Tony'ye iyi geceler demek icin yanina gittim. "Yarin görüsürüz, degil mi?"

    "Ben seni ararim. Iyi geceler." dedi, Tony.

    "Sanada." Azra'nin koluna girdim. "Eve girelima artik, cok üsüdüm."

    "Tamam, prenses. Herkese iyi geceler, gencler." dedi ve eve dogru yürümeye basladik.

    Eve dogru yürürken basimi cevirip yan bahceye baktim. Evin isiklari yanmiyordu, bahcede arabasini da göremedim. Görünürde Beren'den hicbir iz yoktu. Icimi kiskancligin atesi sararken önüme döndüm ve aklima gelen can yakici düsünceleri yok saymaya calistim. Gözümün önüne sürekli Naz'la ikisinin samimi halleri geliyordu. Evine gelmedigine göre mutlaka onun yaninda olmaliydi. Onun yaninda, sevgilisinin!

     Azra'nin kolundan ciktim ve cantamda anahtarimi aramaya basladim. Sesli bir nefes vererek elimde tuttugum anahtari kapi deliginden sokup cevirdim. Kapi aralanirken giriste yanan los isiga kisa bir göz attim. Amcamlarin uyanik olduguna dair hic bir iz yoktu. Iceri bir adim attim ve anahtari kapi deliginden cikarip tekrar cantama attim.

    "Herkes uyuyor galiba, hayret! Abimin biz gelene kadar uyumayacagini sanmistim." dedi, Azra arkamdan iceri girerken.

    "Haftaicindeyiz, Azra. Uyuyor olmalari cok normal. Saatin kac oldugundan haberin var mi?"

    Telefonun isigi yanan ekranina bakti. "Saat daha yeni ikiyi geciyor. Asil eglence bu saatten sonra basliyor."

    "Bugün cikalim diye tutturmasaydin, hafta sonu ciksaydik hala disarida olurduk."

    "Ya da sen bayilmasaydin." diye itiraz etti.

    "Ya da Beren her yerde karsisina cikmasaydi." diye araya girdi, Derin.

    "Hala inanamiyorum. Gercekten Beren'i sevgilisiyle gördügün icin mi bayildin?" diye sordu, Maya.

    Derin'le birbirimize baktik. Hayir desem, neden bayildigimi daha cok ögrenmek icin üzerime gelecekler. Evet desem...

    Ne cevap verecegimi düsünürken beni yine kurtaran Derin olmustu. "Bence bu gece sorulara cevap vermesi gereken kisi sensin, Mayacim."

    "Neden?" diye sordu, Maya.

    "Su terasdaki atesli öpücüklerden bahsediyorum. Hani benim ikizim var, Bartu. Tanirsin sen de."

    "Hem de öpücükler." dedim abartili bir ifadeyler gözlerimi kocaman acarak.

    "Bartu'yla öpüstünüz mü?" diye sordu, Azra.

    "Yaa susun, babamlar duyacak simdi." diye fisildadi, Maya.

    "Dogru, mutfaga gecelim."

    Mutfaktaki büyük masanin sandalyelerinden birini cekip oturdugum da bakislarimi hemen Maya'nin üzerine diktim. "Detay istiyoruz."

    "Önce sicak bir cay. Hazirlarken anlatmaya baslayabilirsin tabii." dedi, Azra caprazima oturdugunda.

    Maya, omuzlarini düsürerek su isiticisinin yanina gitti ve cay icin su isiticisina su doldurdu.

    "Sizi gördügümü unutma, Maya. Yalanlamaya kalkma sakin." diye uyardi, Derin.

    Maya eline aldigi fincani tutarken bir an duraksasa da basini salladi. "Evet, öpüstük."

    "Nasil oldu? Durup dururken mi öpüstünüz? Ayy catlayacagim, dogru düzgün anlat." dedi, Azra.

    "Bartu'dan uzak durmaya calistigimi hepiniz biliyordunuz. Bunun nedeni Rio'dayken birsey görmemdi."

    "Ne gördün?"

    "Senin dogum gününden sonra otele dönmüstük. Odamda canim sikilinca Bartu'nun yanina gitmeyi düsündüm. Kapidan tam cikarken onun odasindan genc bir kizin ciktigini gördüm. Sevistikleri kizin her halinden belliydi."

    "OHA!" diye tepki gösterdim aniden.

    "Yok artik." dedi, Azra.

    Derin, basini iki yana salladi. "Böyle yapacagini biliyordum. Hic akli yok mu bu cocugun?"

    "Durun bi, hemen yargilamayin benim gibi. Megerse ben herseyi yanlis anlamisim. O kizla beraber olan Bartu degil; Kutay'mis."

    "Ama kiz Bart'in odasindan cikti demedin mi?"

    "Cünkü Bartu, Kutay'in odasinda PS3 oynuyormus. Kutay'da kizi onun odasina götürmüs."

    Ne geceymis! Rio'da gecirdigimiz son gece sadece benim hayatimi degistirmemis, digerleri icin de bir cok dönüm noktasi olmus. O gece sadece ben yanlis düsüncelere kapilmamisim, baskalari da kapilmis. Ben o gece Beren'in de bana karsi hisleri oldugunu zannetmistim ama yanilmistim. Maya ise Bartu'nun baska bir kizla beraber oldugunu sanmisti ama yanilmisti.

    "Bak ya! Kiz güzel miydi bari?" diye sordu, Azra.

    "Maya o kadar sey söyledi, sen bir tek buna mi takildin?" Azra, sana inanamiyorum gercekten.

    Azra, omzunu silkti. "Ne var, merak ettim."

    "Ehh iste, aman aman degildi ama gercekten seksiydi." dedi, Maya.

    "Rio'dan döndükten sonra Bartu'yla bu konuyu hic konusmamis miydiniz?" diye sordum.

    "Hayir. Ona uzak davrandim ve konusmasina izin vermedim? Neden böyle davrandigima bir anlam veremedi tabii."

    "Biz de anlam verememistik." dedim.

    "Sen gercekten kiskanmadin mi simdi?" diye sordu, Azra.

    Ona kaslarimi catarak baktim. "Anlamadim, neyi kiskanacakmisim? Bartu'nun Maya'yi öpmesini mi?"

    "Hayir, aptal yegenim. Kutay'in biriyle sevismesini."

    Dudaklarim o harfini alirken bir kac saniye cevap vermedim. "O özgür bir erkek, elbette istedigi kizla sevisebilir. Ben sadece, hayatina devam ettigi icin onun adina sevinirim."

    "Kac sene senin sevgilindi. Inanamiyorum sana Arya!"

    "Eger senin dedigin gibi düsünseydim, su an arkadas olmamiz imkansizdi. O da istedigiyle beraber olmakta özgür, ben de. Iste bu yüzden sen hic bir eski sevgilinle arkadas kalamiyorsun."

    "Adi üzerinde eski sevgili. Neden arkadas kalmak isteyeyim ki? Arkadasa ihtiyacim olursa, kendime baska arkadas bulurum."

    "Kizlar konuyu saptirmayalim bence. Izin verin de Maya devam etsin." dedi, Derin.

    Sustum. "Sen devam et, canim."

    Maya, dumani tüten cay dolu fincanlari önümüze biraktiginda gülümseyerek tesekkür ettim.

    Karsimdaki sandalyeye oturdugunda devam etti. "Iste bunlari konusunca yanlis anlasilma ortadan kalkmis oldu."

    "Ve sonra da öpüstünüz." dedi, Derin heyecanla.

    "Ve sonra da sana yakalandik."

    Yüzümü burusturdum. "Bak iste o kötü olmus. Artik kirk yil bunun agzindan düsmezsiniz."

    "Abartmayalim kizlar. Sadece öpüstük, nikah masasina oturmadik." dedi, Maya.

    "O da olur, tatlim. Senden iyisini mi bulacak bizim capkin." dedi, Derin.

    "Bence birbirinize cok yakisiyorsunuz." dedi, Azra.

    "Dost aci söylermis canim ama bunu söylemek zorundayim. Ikiniz cok farklisiniz. Hayata bakis acilariniz, yasama sekilleriniz, hayattan beklentileriniz cok farkli. Umarim bunun farkindasindir."

    "Farkindayim Arya, ben de bu yüzden korkuyorum ya zaten. Bartu, korkusuz. Istedigi bir sey oldugunda hemen hedefe kosuyor ama bu ugurda karsisina neler cikacagini ya da neleri feda edecegini umursamiyor. Ben öyle degilim bilirsiniz. Bir adim atmak icin bile kirk kere düsünürüm. Sonuclarini tartip bicmeden hareket edemem." Maya, basini önüne egdi ve avuclarinina arasinda tuttugu cay fincanini seyretmeye basladi.

    Derin ve Azra'yla birbirimize baktik. Dost aci söylerdi evet, ama dostunun yaninda olmasini bilmeliydi. Onlarin hic de normal bir iliskilerinin olmayacagina adim kadar emindim, ama bu mutlu olamayacaklari anlamina gelmiyordu ki! Inisler cikislar elbet olacakti ama iki kisi birbirini gercekten severse herseyin üstünden gelirdi, gelmeliydi.

    "Gözlerini kapat ve kalbini dinle. O sana dogru yolu gösterecektir. Beni yaniltti ama sana dogruyu gösterecektir, canim." dedim.

    "Hala hersey bitti sayilmaz, Aryacim. Belki de kaderin Beren'le birlikte yazilmistir." dedi, Azra.

    "Tabii! Ben, Beren ve Naz üclüsü olarak degil mi? Onlar evlenir, hatta cocuklari bile olur ve ben de öteki kadin olurum."

    "Sacmalama! Öyle demedim ben."

    "Ben izninizi istiyorum kizlar. Artik uyumam lazim, yoksa yarin okula gidemeyecegim." dedim ve ayaga kalktim.

    "Biz daha otururuz, degil mi Azra?" diye sordu, Derin.

    "Uykun yoksa olur tabii. Benim de uykum yok zaten." dedi, Azra.

    "Ben de yatiyorum kizlar. Ikinize de iyi geceler." dedi, Maya ve o da kalkti masadan.

    Fincanimi bulasik makinasina biraktim ve kapiya dogru yürürken "Iyi geceler, kizlar." dedim.

    Ikisi de iyi geceler diledikten sonra Maya ile birlikte merdivenlerden cikmaya basladik. Kolumu Maya'nin omzuna attim. "Sakin negatif düsüncelere kapilma. Askin insana ne getirecegi hic belli olmaz. Ben mutlu olacaginiza inaniyorum."

    "Tesekkür ederim, Arya. Senin bu fikre kesinlikle karsi cikacagini düsünmüstüm. Aslinda en cok da bu yüzden cekinmistim."

    "Aptal olma. Kimsenin ne düsündügü senin icin önemli olmamali."

    Güldü. "Su an ayni Azra gibi konustun."

    Tebessüm ederken burnumu burusturdum. "Keske onun kadar vurdum duymaz olabilsem."

    Odasinin önüne geldigimizde ikimizde durduk. Omzumdaki kolumu cekince elimi tuttu. "Ne kadar cok üzüldügünü biliyorum, Arya. Bazen gercek, görünenin tam tersi olabiliyor. Beren konusunda umutsuzluga kapilma. Ona biraz zaman ver. Göreceksin hersey yoluna girecek."

    Dudaklarimi birbirine bastirarak tebessüm ettim. "Hepiniz Beren'in bu gece yaptigi seyden sonra aramizda bir seylerin olabilecegini düsünüyor ama durum tam tersi. Bu gece olanlardan sonra bizim asla bir araya gelemeyecegimizi iyice anlamis oldum. Bizim icin hic umut yok. Hic de olmamisti zaten. Ben kendi kendime anlamlar yüklemisim. Neyse, tatlim. Sen beni bos ver." Ellerini siktim ve gülümsedim. "Sen sadece Bartu'yla yasayacaginiz seyleri düsün. Cok mutlu ol, hayatim. Bunu hak ediyorsun."

    "Tesekkür ederim, canim. En az benim kadar sen de hak ediyorsun."

    "Iyi geceler, canim." Sol yanagina kücük bir öpücük kondurdum.

    "Iyi geceler." dedi, Maya.

    Ona arkami döndüm ve yavas adimalarla merdivenleri tirmanmaya basladim. Odama girdigimde isigi yakmadim. Yatagimin yanina yürüm ve bas ucu isigini actim. Los isik odanin bir bölümünü aydinlatirken kendimi yataga biraktim. Basimi yastiga yasladim ve bacaklarimi karnima cekip kivrilip gözlerimi kapattim.

    Beren, arkamdan elini belime sardi ve beni kendine cekti. Basini saclarimin arasina gömdügünde gülümsedim. Gözlerim hala kapaliydi. Elimi, karnimin üzerinde duran eline koydum. "Iyi ki geldin." diye fisildadim.

    Onu hissetmek cok güzeldi, rüya olsa bile...

    Derin bir nefes alarak kokumu icine cekti. "Ssst, uyu." diye uyardi.

    "Uyuyorum zaten, yoksa nasil rüya görecektim?"

    Güldü. "Rüyasinda bu kadar cok konusani da ilk defa görüyorum."

    "Yoksa baskalarinin rüyalarina da mi giriyorsun?" Rüya bile olsa bozulmustum.

    "Ehh, begenilen bir erkegim sonucta. Bir cok kizin rüyalarini süslemem benim sucum degil."

    "Iyi, cik rüyamdan! Istemiyorum seni. Sen git, baskalarinin sevgilisi ol, baskalarinin rüyalarina gir. Beni de benimle birak."

    "Birakamam. Unuttun mu, beni birakma demistin."

    "Ama biraktin. Senin bir sevgilin var, Beren. Kalbimi daha fazla parcalama. Seni o kizla gördükce nefes alamiyorum. Dayanamiyorum sensizlige."

    "Evet sevgilim, sen varsin. Bir tek sen..."

    Etrafimda döndüm ve yüzümü Beren'in yüzüne yaklastirdigimda gözlerimi actim. "Keske gercekten su an yanimda olsaydin. Keske bu bir rüya olmasaydi. Sana deli gibi dokunmak istiyorum." Bas parmagimi dudaginin üzerinde gezdirdim. "Seni öpmek istiyorum."

    Gülümsedi. "Bu senin rüyan, istedigini yapmakta özgürsün."

    "Öyleyim, degil mi?"

    Gözleri dudaklarima kaydiginda yüzünü yavasya yüzüme yaklastirmaya basladi. Nefesinin tadini alabiliyordum. Sanki gercekten yanimda gibiydi. Tanrim, bu gördügüm en gercekci rüyaydi.

    Aramizda cok az bir mesafe kaldiginda basimi yukari kaldirdim ve dudaklarimi dudaklarina bastirdim. Susuz kalmis gibi, kana kana dudaklarini ictim. Tutkuyla, askla, sehvetle. Bacagimi diger tarafina attim ve üzerine ciktim. Elleri kalcalarima kaydiginda sikica kavrayinca agzimdan kacan iniltiye engel olamadim. Belimi hareket ettirdigimde sertlesmeye baslayan erkekligini hissettim. Kasiklarimi erkekligine bastirdigimda Beren'in dudaklarindan sesli bir gürleme cikti. Dudaklarimi dudaklarindan ayirdim ve basimi geri cekerek gözlerinin icine baktim.

    "Tanrim, sanki gercekten buradaymissin gibi." Gözlerimi kapattim ve bir kac saniye bekledim. Tekrar actigimda bana dikkatle bakan Beren'in gözleriyle karsilastim. Elleri hala kalcalarimin etrafindaydi ve erkekligi hala ayni sertligini koruyordu. "Bana bunun rüya oldugunu söyle. Söyle ki, ümitlenmeyeyim. Gercek oldugunu sanirsam daha cok üzülürüm."

    "Bu bir rüya, sevgilim. Ben gercekte burada yokum ve biz hic öpüsmedik." Gözümden yaslar akmaya basladiginda dudaklarini alnima bastirdi. "Aglama. Aglamana dayanamiyorum."

    Sessizce basimi salladim ve göz yaslarimi sildim. "Gercek olmasini isterdim. Bana sevgilim dedigini duymak isterdim."

    "Bende." Bedenimi yana kaydirdi ve tekrar arkamdan belime sarildi. "Simdi uyu bakalim."

    "Ben zaten uyuyorum, unuttun mu? Bu bir rüya."

    "Gözlerini kapat." Kulagimin kenarindan öptü ve yüzünü saclarimin arasina soktu.

    Dedigini yaptim ve gözlerimi kapattim. Huzur buydu, onun kollarinin arasinda olmak. Yorgundum, hirpalanmistim ama en cok kalbim yaraliydi. Yorgun bir asker gibi agir agir nefesler alirken iyice Beren'in gögsüne yaslandim.

      BEREN SOYDAN

    Kollarimin arasinda uykuya daldiginda son kez kokusunu icime cektim ve yavasca yatakta dogruldum. Agir hareketlerle cama dogru yürüdüm. Girerken kapattigim cami yavasca kaldirarak bacagimi disari attim. Camin kenarindaki merdivene bastigimda durup Arya'ya baktim. Ilk defa onu böyle huzurlu yatarken görüyordum. Bundan önceki gecelerde bu sekilde odasina tirmanip, saatlerce uyumasini seyretmistim. Bu uzun zamandir edindigim bir aliskanlikti. Ilk defa bu gece onu böyle huzurlu yatarken görüyordum. Benim masum sevgilim, bunun bir rüya olduguna inanmisti ama öyle degildi. Ben gercekten buradaydim. Öpüsmemiz gercekti, ona sarilmam, ona dokunmam... hepsi son derece gercekti. Rüya oldugunu sanmasi onun icin en iyisi olacaksa, öyle olsun.

    Hic istemesem de gitmek zorundaydim. Bir hirsiz gibi camdan izinsiz girmistim. Eger yakalanirsam zor durumda kalabilirdim. Ama onu birakmak istemiyordum. Ben bir tek onun yaninda tüm gece huzurla uyuyabiliyordum.

    "Tatli uykular, sevgilim."

    Kipirdandi. Basini yana cevirdiginde camdan kaydim ve bedenimi tamamen camdan disari cikardim. Merdivenlerden hizla indim ve caliliklarin arasina saklandim. Bir kac saniye sonra Arya'nin acik camin önüne geldigini gördüm. Basini camdan cikardi ve bahceye bakti. Etrafa iyice göz gezdirdikten sonra basini iceri soktu ve cami kapatti. Caliliklarin arasindan kendi bahceme gectim ve tüm geceyi onun düsüncesiyle gecirdim. Baska bir hayatta oldugumuz, mutlu oldugumuz bir hayatin hayalini kurarak...

      ARYA ÖNAL

    Kulagimda Beren'in sesi cinlaninca gözlerimi actim ve etrafa baktim, ama odada yalnizdim. Ne Beren vardi ne de baskasi. Camim acilmisti ve odaya soguk rüzgarlar doluyordu. Ayaga kalktim ve dogruca cama gittim. Ben cami ne zaman acmistim?

    Basimi disari cikarip baktim. Iceri biri girmis olamazdi heralde. Etrafa iyice baktim ama birinin olduguna dair hicbir iz yoktu. Cami indirdim ve sikica kilitledim. Arkami döndüm ve yatagima baktim. Az önce ne güzel bir rüya görmüstüm. Parmaklarim dudaklarima kaydi. Gözlerimi yumdum ve onun öpüsünü hissetmeye calistim. Dudaklarima tadi sinmisti ya da ben kafayi yemek üzereydim.

Continue Reading

You'll Also Like

SÜHEYLA By `

General Fiction

1.8K 171 4
"O kızlarla ne işin vardı?" "Hesap mı vereceğim Süheyla?" "Nişanlınım ben senin! Tabi ki vereceksin." Sinir tüm vücuduna yayılmış bilincini dahi esir...
38.8K 498 34
Aşk ve töre Saçmalama abi ben Çavşin'i kaybettim öldü o ! Alya senin kızın mı ? Hayır evlatlık edindim ! Gidiyorum ben ! Gitme Çavşin! ...
317K 13.2K 45
Geçmişi güzel olmasada geleceğin ona neler getireceğini bilemeyiz... Lise hayatı kabus olsada desteği hiç eksik olmadı. Eskiden ailesini kaybetmeden...
3.3M 164K 18
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.