selam herkese...... çok uzun bir bölüm değil ama idare edin sonunda ki süpriz sizleri çok mutlu edecek sizleri seviyorum. yorunlarınızı bekliyorum canlarım. voteler için teşekkürler.
öpücükler.......sibel
''abi'' diye bağıran marconun sesi beynimde 1000 desibel olup çoğlıyordu nerdeyse. kulaklarımı kapatıp başımı yastığın altına gömdüm. ve burnuma değenlerle gözlerimi açtım.
saç tokaları, onun saçlarını sarmış tokalar, hala konun kokusuna mahkum olan toklar.
tıpkı benim gibi.
''aşağıda ki kız sana bağırıyor annem kapıyı açmayın diyor babam açın diyor ne yapayım'' diye sızlandı marco,
''kimmiş''
''şu zeynel amcanın evinde kalan kız hamile olan''
''annemi dinle ve kapıyı açma'' dedim ve avuclarımda sıkıca tutuğum saç toklarıyla gözlerimi tekrar kapattım ama kapının şiddetli açılıp sertçe duvara çarpmasıyla başımı yastığın altından çıkardım.
''kalk ve şu kızla konuş yoksa elimden bir kaza çıkacak bu ne saygısız bu ne terbiyesiz bir kız'' diye bağırdı annem.
''benden ne bekliyorsun ki düzgün hanımhanımcık efendi bir kızla olsaydım gurur mu duyacaktın''
'rüzgar yeter yaptığın hatanın sorunluluğunu üzerine al artık '' diye bağırdı annem yine
''sorunluluk mu yapma anne'' diyerek doğruldum yataktan
''ben her şeyi yapmaya hazırdım ne isterseniz yapacaktım ya '' dedim ve marcoya diktim gözlerimi
''marco dışarı'' dedi annem. annemin ne kadar sinirli olduğunu gören marco lafını ikiletmedi
''kızımı kaybettim rüzgar '' dedi ağlamaklı bir sesle gözlerinin altında ki koyu halkalar günlerdir uykusuz olduğunun ispatıydı.
''ama önce beni kaybettin anne, önce beni,'' dedim bir kaç adım bana doğru atıp elimi tuttu ve onunla oturmam için beni yönlerdirdi.
''böyle olacağını bilseydim'' dedi ve boğazından bir hıçkırık kopardı. onun ağlamasını istemiyordum bu canımı çok yakıyordu.
ama biz herşeyi hak ediyorduk. çünkü annem hayır çocuklarım burda kalacak diyememişti babama. bense yüreğim yetmemişti maviye olan aşkımın arkasında durmaya.
suçlu bizdik. ben dik durup mavinin yanında durmayı sevgime sahip çıkmayı başaramamıştım. benim olan herşeyini bana veren kıza sahip çıkamamış enkaza dönmüş halimle babama karşı gelmemiştim. bir gün dönerim aşkımız galip gelir dedim. ama gidişimden daha büyük bir hata yapıp hatırlamasam da ezeli, becerip hamile bırakmıştım.
mavi dönse ne olacaktı ki ona yine uzaktan bakacaktım. dokunamayacak doyasıya tadamayacak ona karışamayacaktım.
ben herşeyi hak ediyordum. ezelin işkencelerini hayatımı cehenneme çevirmesini her bi boku hak eden aşşağılık bir adamdım.
hadi rüzgar git ve cehennemine bak bakalım ne istiyor diyerek aşağıya indim.
demir ve marco yine oyun oynuyordu babam pazar sabah gazetesini okuyordu annemde mutfak balkonunda sigara içiyordu ve ezele öldürecek kadar sert bakıyordu.
mervinlerden indiğimde onu ne kadardır görmediğimi hatırlayamadım. lanet karnı gittikçe büyüyordu.
''nerdesin sen kaç gündür ben ne haldeyim biliyor musun? bu karnımın haliyle hiç bir şey yapamıyorum delireceğim ben yaa sorumsuzsun '' diye car car nefes almadan konuşuyordu.
''bağırmadan konuş benimle memnun değilsen siktir git kapı orda'' diye bağırdığımda akai amca gelip kolumu tuttu. ezele yaklaşmama iki adım kalmıştı yaklaşsaydım ne yapardım bilmiyordum.
''rüzgar sakin, sakin oğlum'' dedi akai amca bende onun elinden kurtulup ezelin kolundan tutup onu zeynel amcanın evine sürükledim.
zeynel amca rusyaya dönmüştü ve evini de geçici olarak bize daha doğrusu ezele bırakmıştı.
''bana böyle davranamazsın canımı acıtıyorsun'' diye bağırdı tekrar ne bicim bir cirkefin ağına düşmüştüm böyle.
''nasıl istersem öyle davranırım sen bu şekil davranılmayı hak ediyorsun ezel''
sakinleş rüzgar sakinleş diyerek telkinde bulundum kendime çünkü elimden bir kaza çıkacaktı.
''senin bebeğine hamileyim rüzgar biraz daha ilgi istiyorum'' dediğinde kahkahayı bastım
''ilgi'' dedim ve tekrar güldüm
''lan sen kimsin ki sana ilgi göstereceğim bir gece geçirdik diye kendini bu kadar önemli hissetmeni sağlayan şey o karnında ki piçse ikinizde umurumda değilsiniz'' dedim ve cebimde ne kadar para varsa hepsini masaya fırlattım.
''varlığına tahammülüm yok görünmez ol'' dedim ve tam kapıdan çıkacakken
''seni asla affetmeyecek hele ki beni bu hale getirenin sen olduğunu öğrendiğinde'' dediğinde olduğum yerde kalakaldım.
''aaa tabi onu bulabilirsen '' dediğinde hışımla arkamı dönüp tek adımda yanına yaklaşıp gırtlağına yapıştım.
kollarımı tutup elimi çekmem için uğraşırken nefesi ellerimin altında zayıflıyordu.
''o kız asla senin olmayacak yemin ederim'' diye fısıldadı. ve benim dünyayla bağlantım kesildi.
tek istediğim onun aldığı nefesi kesmekti. böylelikle rahatlayacaktım.
o benimdi. mavim her zaman benimdi.
''rüz...'' diye elimin altında çırpınırken acım beni benden alırken olmadığım bir hayvana dönüştürüyordu.
''abi '' diye bağıran demir omuzlarımı tuttu. silkelenip demiri üzerimden attım.
''abiiiiiii'' diye bağırdı marco gelip elimden tutup bıraktırmaya çalıştı ama biraz daha zamana ihtiyacım vardı.
''abi ablamı bulduk'' dediğinde demir ellerim otomatik olarak ezelin boğazından çekildi.
ezel ayaklarımın dibine düşerken öksürük krize tutuldu ağlıyor bağırıyor öksürüyordu ama umurumda değildi.
''gidelim abi lütfen'' diyen marco ve demir beni zorla dışarı çıkardılar.
yalan mı söylüyorlardı bilmiyordum ama heyecanımdan ellerim titremeye başlamıştı.
''konuşun'' dedim zorla ve yürüyerek basket sahasına gidip köşeye geçip oturdum. onu bulduk dediklerinden beri ayaklarımda can kalmamıştı.
''abi biz demirle strateji oyunu oynuyoruz online, bundan beş ay önce biri bize musallat olmuştu, kızın biriydi bizi tanıyor gibi konuşuyordu hatta bize adımızla hitap ediyordu ki bu imkansızdı çünkü adımız değil nickimiz yazıyordu oyun kuralları gereği, '' dedi marco ve nefes almak için sustu ve demir devam etti
''sonra biz bu kızla konuşmaya başladık ama o asla adını söylemiyordu adı polyanaydı sonra bu kız ailemiz hakkında sorular sordu nasıllar falan diye sonra birde baktık kız bizi bizden iyi tanıyor kaç kardeşşiniz derken 4 dedik sonra bugün abiniz nasıl falan diyince marco şüpelendi bizde araştırdık işte onları hep marco yaptı ne yaptı etti bir şekilde kızın oyun alanına girdik gizli defter varmış orda onları okuduk ve şu yazıyordu '' dedi ve elindeki tabletini bana uzattı
ben çok sevdiğim adamı kaybettim bir hiç yüzünden annem serçe babam kurt için, gittim ve yalansız doğru bir hayat kurdum kendime ama sizleri asla arkamda bırakmayacağım.
V&M vilademirin Vsi MARCONUN Msi
''nerde'' dedim heyacnla
''istanbul cihangir soydan apartmanından geliyor adres ve sinyaller''
''abi annemgile '' dediğinde marco
''sakın tek kelime etmeyin bu biz erkeklerin sırrı olarak kalsın mavinin orda olduğuna ben emin olmadan annemlere haber vermek yok anlaştık mı'' dedim ve ayağa kalkıp tableti marcoya verdim
''hayatımı kurtardınız ama sakın kimseye tek kelime etmek yok''
''anlaştık abi'' dediler.
ikizlerin oyun merakı ve zekaları beni ona götürüyordu.
ölmek üzereyken dirilmek bu olsa gerekti.
geliyorum mavim geliyorum