KATİLİM vol:1 and vol:2

korkulan...

ALEX...

şeftali kokusu... hapis olduğum teninden burun deliklerime ordan genzime ve ordan da tüm bedenime nüfüs ettikçe bunca zaman yeri göğü sarsıp onu bulamadığım için kendimden daha çok nefret ettim.

koskoca üç yılın hesabını bana vermek zorundaydı. benden kaçarak bu evrende yapacağı en büyük hatayı yapmıştı.

şu haline bak.... saçları kısacık. zayıflamış gözelerinin feri sönmüş gibi. bir zamanlar baktığımda benden kaçırdığı gözleri kapalı şimdi. eski odasında eski yatağında ve benim yanımda.

''abi müsaade var mı?'' diyen zeynel odanın ortasına kadar gelmişti hala izin var mı diye soruyordu.

''söyle''

''abi dışarıda konuşsak daha iyi olur aslında'' dedi ezra'ya bakarak.

izmir güzeller güzeli şehir. yine başladığımız yerdeydik. muğla'da kalmaya gerek yoktu. yine o dağ evinde yine beraberdik ve ben yine ezrayı kaçırmıştım sanki herşey üç yıl öncesi gibiydi. tabi ezra uyanınca neler olacaktı orası mechuldü.

''söyle zeynel ve sakın iş deme seni şu gölde boğarım'' dedim.

''yok abi sorun ivanov'' tabi bir o eksikti.

''abi siz onu kestiğinizde yaralıydı biliyorsunuz ve bizimki üç yılın sonunda göründü. '' bana baş kaldırmaya cürret edenlerin arasında ilk sırada ivanov gelmişti. ve bizde aramızda ruslara özel bir kılıç düellosuyla buna bir son verdik. tabi ivanov yenilip ağanın birini kaybetmişti ama sonuçta yaşamasına izin vermiştim dimi.

''nerde'' şuanda odaklanmam gereken şey içerde yatıyordu ve ivanov umurumda değildi benim gidip hasret kaldığımının yanına yatmam ve yılın sonunda rahat bir uyku çekmem gerekiyordu.

''Ukrayna da. Kutaisi suç çetesi lideri Tariel Oniani yanında'' tabiii yaaa nasılda düşünemedim it herif başka yanaşacak birini bulmamıştır o it. taraiel yüzünden ölmüştü babam bunu cümle alem bilse de asla kanıtlayamadım ama bende tarielin oğlunu ve damadını öldürdüm babam öldükten iki gün sonra onu toprağa vermeden yaralarım bile iyileşmeden onun intikamını almıştım ama öldürmem gereken kişiyi sağ bırakmıştım ya neyse nasılsa öldürecektim onu. kolumdaki ciziklere bir yenisi eklenecekti.

''tamam sen rusyaya dön işlerin başına amcam yalnız kaldı. durumu üstü kapalı anlat haa unutmadan bu yer her kimse haberleş ne kadar istiyorsa ver ve satın al'' dedim ve eve girdim.

ortalığı dolduran seftali kokusu çoğalmısti. Küçük adımlarınin sesini duyabiliyordum. Goz göze gelmemizin zamani gelmişte geçmişti bile.

EZRA....

Ac gozlerini dun gece rüya gördün. Korkma bak odandasin birazdan burcu iceriye girecek kalk artık gec kalıyoruz diyecek sen yorgani kafana kadar çekeceksin. Sadece kabustu dun gece diger zamanlarda gördüğün o ispirto mavisi gözleri gördün ama sadece Rüyanda korkma aç gozlerini....

Ahhh hayır Allah'ım Hayır.
Lanet olsun rüya değilmiş. En korkunç kabuslarımin gerçeğe bürünmüş halini görüyorum şu anda. Bu yatak hayir. Bu huzurun sesi hayirrr. Allah'ım Hayır lütfen şimdi kndimi cimdikleyecegim ve kndi yatağımda uyanacagim.

Binlerce kez lanet olsun.
Napicam şimdi onu karşımda görünce. Kndime nasıl hakim olacağım.

Sakin ol ezra sakinles. Artık onsekiz yaşında bir kız çocuğu değilsin. Yetişkin bir insansın. Eskisi Gibi seni burda zorla tutamaz buna izin veremezsin. Kalk ve gizlice sıvış burdan dedim kndime. Ve ayaklanıp eski odama göz gezdirdim. Hala aynıydı ve havada az da olsa ormansi kokusu boğazımı yaksa da en başa donemezdim dönmemeliydim. Onca yıl sonra havada özü kalmış kokusu beni böyle titrerken onu görmeye dayanamazdim.