Selam hatunlar. Yanımda olduğunuzu hissettiğim her an çok mutlu oluyorum ve daha cok istekle yazıyorum. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Veeee sessizler sizlerede teessuf ederim yıldıza dokunmak bu kadar mı zor yinede sizlerede teşekkür ederim. mutlu hafta sonları
Seviliyorsunuz.. Öpücükler... sibel....
&&&&&
Kollarımda.
Şimdilik.
Hayır sonsuza kadar
Emin misin?
Diye bağırdı içimde bnden daha karanlık bir adam vardı ve bazen durmadan konuşuyordu.
Herşeyi öğrenmisti. Deste sağolsun tum sırlarımi anlatmama neden olmuştu.
Tamam dedim kndi kendime öğrendi. Ama kaderine karşı çıkan bir kiz vardı onca zaman karşımda. Bu kez de kaderine kaderimize karşı durur savaşıriz dedim ama gözlerinde ki hayal kırıklığını gorene kadar.
İçimdeki umut yerle bir olup beni paramparça etti. Parçalara ayrıldım.
Heleki götür beni deste dediginde bu yükün altinda bnimle beraber ezileninde o olduğunu anladım.
Küçüktü o. Hem bir sercenin kanatları ne kadar yükü kaldırırdi ki.
Anliyordum onu tamam beraber aşariz dedim kndime ama o coktan elimi bırakmıştı. Ben farkında olmadan.
İşte buna izin vermezdim verezmedim.
Öldüğünü düşündüğüm zaman yaşamak bile istemediğim kadin benim ilk hatamda elimi bırakmıştı hemde daha tüm gerçekleri bilmeden.
Dogru. O üç kadına şiddet uyguladım tamam hatalarin en büyüğüydu bu kabul ama nedenini bilmeden elimi bırakmıştı.
Neden diye sormamıştı.
Anjelika. Teriani onianin ben on dokuz yaşındayken koynuma soktuğu hırsız.
Babamin saklamam icin verdiği belgeleri bnden çalmaya çalışan kadin. Ona attığım uc yumruktan sonra genelevlerden birine vermiştim onu. Bizde ihanet cezasiz kalmazdı.
Mariana.
21 yaşında rus gizli servisinin koynuma soktuğu babami alt etmek için bana yanasan ajan.
Onu evimde gizli kasami kurcalarken yakalamıştim. Ve onunla girdiğimiz çetin kunfu kavgasinin galibi bendim.
Ve destina.
Belki ilkkez bu kadar uzun sürmüştü bi iliskim guzel ve akilliydi ama kıskançlıgi canimdan bezdirince ayrilmaya kalktığımda kavgamiz şiddete dönüştu. Sadece tek bir tokat attığım kadin bana doğrultugu silahi kndi kafasında patlatmisti.
Iste tum gerçekler buydu.
Hakli mıyım Hayır ama haksizda degilim.
Uc kadin uc vicdan ve altında ezilen ben.
Ve bir kiz. Yine altinda ezilen ben.
Gitmek istemiyordu inanamıyordum bnden kaçacakti izin verir miydim
Asla.
Desteyi tekme tokat koyduğum da kndimi odaya kapattim. Ve onun bnden uzaklaşan nefesini kalbinin sesini ayak izlerinin uzaklaştıgini duyduğum da bir kac adim gerisinde durdum.
Gidemedi. Gitmeyecekti onu burda tutmak için gerekirse herkesi herseyi yok ederdim.
Benimdi. Sadece benim.
Gönlüm düşmüştü
Kalbim yenik
Canim ondaydi.
O giderse bnde giderdim.
Yorgundu aglamaktan şişmiş gözleri catallasan dili titreyen bedeni dayanamadı.
Biliyordum kaldıramazdi. Unutmayacakti bunu başaramazdı. Ama deneyebilirdik.
İçimde hala umut vardı.
Düşmek üzereyken onu yakaladığımda yorgun başı omuzlarıma düştüğünde.
Bir şeytan olsamda meleğimi benden kimse alamayacakti.
Cennetle ve cehennemle savaşmaya hazırdım.
Ama onunla savaşamazdim. Bnden nefret etmesi demek kanayan yarama tuz basmak demekti.
hızla giden bir arabanın acık olan camından dışarıya fırlayan cam bir şişe gibiydim. parçalara ayrıldım.
kollarımda olmasını istediğim kız. baygın bir halde kollarıma yığıldığında kalbinin hala delice attığını hissedebiliyordum kalbimin üzerindeyken.
bunu bize yapma serçem yapma işte. dayanamıyorum görmüyor musun be güzelim bu kadar zor olmak zorunda değil elimi bırakmasan hep yanı başımda olsan başını belaya sokmasan kendi aklınla fikrinle karar versen yarım yamalak duyduklarınla beni terk edip zifiri karanlığa mahkum etmesen.
''benimsin serçem sadece benimsin. kapatıp önüne setler ördüğüm kalbimden içeri girdin bir kere bir daha asla çıkamayacaksın.
kötü biriyim tamam ve seni yanımda tutmak için daha kötü biri olabilirim ve neler yaparım bilmek bile istemezsin. ama sana zarar vermek aklımın ucundan geçmiyor. sana zarar verenlerin vermeyi aklının ucundan geçirenlerin üzerine tüm öfkemi kusmaya yeminliyken senin gözlerinde acıyı görmeye dayanamazken sana nasıl zarar verebilirim.'' dedim onu yatağımıza yatırdığım da.
gittikçe zayıflıyordu ona iyi bakmalıydım.
''alex'' dediğinde odadan çıkmak üzereyken adımım hava da asılı kaldı. tek bir sözle beni hareketsiz bırakabiliyordu ve tek sözle beni durdurabiliyordu. her ne yapıyor olursam olayım aklımı alıp beni meczup gibi bırakabiliyordu. ve bunu dünya üzerinde yapacak tek kadın tek insandı.
''burdayım serçem '' dedim ve yanına oturdum. o ise yatağa koyduğum koluma sarılıp iyice yerleşti yanıma. gülümsedim.
tanrım.... güneş gibiydi onda ne bulduğumu düşündüğümde yine gülümsemeden edemedim.
masumdu. bir zamanlar benim olduğum gibi ve artık olamayacağım kadar masum.
güzeldi. masumluğunun asaleti yüzüne yansıyordu sanki. hani kristal balerinler olur ya onlara benziyordu narin ama aynı derece güçlü. korkusuz ama aynı derecede cesur insanı içine çeken havası kokusu ahhh nasıl kapılmıştım tanrım ölüyordum bu kıza ölüyordum be.
''bırakma beni ne dersem ne yaparsam bırakma'' dediğinde bir kez daha gülümsedim. kokusuna ihtiyacım vardı. eğilip boynundan derin bir nefes aldığımda
''ölüm serçem ölüm bile bizi ayırmayı başaramayacak'' dedim ve onun beni delirten mırıltıları ile derin bir uykuya daldığını anladım.
EZRA.....
o adam seni hep koruyacak kızım.
sen yine sen...
korkma alisa
benim adım ezra bana sürekli bu isimle hitap edip durma.
o senin kaderin kızım. boşa uğraşma bu kaderi değiştiremeyeceksin.
olamayız biz onunla olamam.
onunla olamam derken bile onunlasın alisa bundan kaçamazsın. kaderini değiştirmek istediğini biliyorum ama üzgünüm sizin kaderiniz bir
dediğinde bunun bir rüya olduğunu anlamıştım gözlerimi açtığımda. kimdi bu kadın ikinci defa görüyordum onu. birincisi hasta yatağımda görmüştüm bu ikincisiydi kim bu kadın derken nerde olduğumun bilincine vardım. yatakta. onun senin yatağın dediği bana benim bizim yatağımız olduğunu düşündüğüm yatakta.
alex.... yaşananlar gerçekler ölüm kadınlar şiddet.
''tamam sakinleş'' diyen sesle arkamı döndüğümde onu yanı başımda buldum. kalbim dün yaşananları hatırladı. allahım hala yaşıyordum. neden. nefesimi düzenleyemiyordum hele tüm oda ve ben o kokuyorken.
senden uzaklaşmak istedikçe hep yanında mı olacaktım ben yaa
''evet hep yanımda hep benimle '' dedi bu sesli düşünme işine bir çözüm bulmalıydım.
''benden uzak dur '' dedim ve kendimi hızla ondan çekip yataktan indim. saat kaçtı sabah olmuştu gün yeni ağırmaya başlamıştı ve güneş odanın içine dolmak için sabırsızlanıyor gibiydi.
yataktan kalkıp eliyle yüzünü ovuşturan adam. allahım sabahları yataktan böyle mükemmel kalkmakta neyin nesi yaa.
''uzak dur'' dedim o bana yaklaştığı her adımda gerilemeden edemiyordum.
''yaklaşma dedim sana'' titremeye başlamıştım. korkuyordum ama fark ettim ki ondan değil bana dokunduğunda her şeyi bir anda unutacağımı biliyordum ona karşı koyamamaktan korkuyordum. lanet kalbim umurumda bile değil diye bağırıyordu.
''sabrımı zorlama serçem neler yaparım bilmiyorsun'' dediğinde geri geriye attığım adımlarımı durdurdum
''ne yaparsın ha ne yaparsın beni demi'' dediğimde bakışıyla beni susturdu gerisini getirememiştim lafımın çünkü unutmuştum ne söyleyeceğimi.
''ne yaparım biliyormusun '' dedi ve bir adım daha attı
''seni öperim dudaklarımı senden ayırmayı başaramam sonra beraber arkamda ki yatağa uzanırız sen altımda olursun hem üzerinde ama çırılçıplak ve o an tüm evren yok olsa da benim olmanı sana sahip olmamı hiç kimse engelleyemez o yüzden benden kaçmaktan vazgeç''
ahhh ben öldüm ben bittim yine dizlerim titriyor yooo dizlerim değil tüm vücudum titriyor.
''beni senden mahrum edemezsin benden uzak dur derken bile dilinin söylediğine değil gözlerinin söylediğine inanıyorum ve gözlerin beni çağırıyor''
konuşsana inkar et hadi durma dedi iç sesim
''ya... yap... ma...'' dedi kekeleyerek ve o üst dudağına yerleştirdiği çarpık gülümsemesiyle bana
''daha hiç bir şey yapmadım serçem ama yapıcam hemde sen kendin isteyeceksin arzulayacak hatta bana yalvaracaksın sana dokunmam için'' dedi
''hah ben mi asla rüyanda görürsün bana dokunmana'' dediğimde sözümü kesti ve
''izin vereceksin '' dedi ve yine bir adım atıp burnumun dibine kadar sokuldu ve derin bir nefes aldı.
''sen ben kokacaksın her yerinde parmak izlerim olacak sen ve ben biz değil bir olucaz '' nefes al ezra nefes desemde olmuyordu bu adam her ne olursa olsun nefesimi kesiyordu. lanet olsun.
''be.. ben .... haa.. yır... olma...yacak'' dediğim de yavaşça eğildi gözleri önce dudaklarıma sonra gözlerime kaydı ve o tatlı nefesi dudaklarıma değdi.
''bahse var mısın'' dedi ve beni çekip gitti.
cevap ver var mısın? dedi iç sesim
lanet olsun değilim emin değilim diye bağırdım ve artık beni taşıyamayacağını gösteren ayaklarımla yere yığıldım. kalbimin sesini duyabiliyordum ne kadar acırsa acısın orda sadece o vardı
yaptıkları kötüydü kendi kötüydü ama düzelecekti. bana öğretmenim ol herşeyi bana sen öğret demişti.
bu adam için kaderimi değiştirmeye çalışıyordum onuda değiştirebilirdim......
ve değiştirecektim de.....
varım alex seninle bahse de varım her şey de varım.....