ÖLÜM YILDIZI

By Svpethit

446K 22.9K 1.5K

Zaman ilerliyor. Her dakika, zihnimin kanlı rahminde bir intihar doğuyor. Şeytan gülümsüyor. Ben seyrediyorum... More

Ölüm Yıldızı
1.BÖLÜM: "YÜZLEŞME''
2.BÖLÜM: "SÖNMÜŞ RUH''
3.BÖLÜM: "ZİYARET"
4.BÖLÜM: "EV"
5.BÖLÜM: "AİLE"
6.BÖLÜM: "MİSAFİR"
7.BÖLÜM: "HAZIRLIK"
8.BÖLÜM: "OKUL"
9.BÖLÜM: "BEKLENMEYEN"
10.BÖLÜM: ''TANIŞMA''
11.BÖLÜM: ''NORMAL''
12.BÖLÜM: ''DUYGULAR''
13.BÖLÜM: ''YAĞMUR''
14.BÖLÜM: ''SEVGİLİ''
16.BÖLÜM: ''ÇOBAN YILDIZI''
17.BÖLÜM: ''KAHVALTI''
18.BÖLÜM: "DÜŞÜNCE"
19.BÖLÜM: ''HASTA''
20.BÖLÜM: ''SARHOŞ''
21.BÖLÜM: ''YENİ OKUL''
22.BÖLÜM: ''YOLCULUK''
23.BÖLÜM: ''DENİZ FENERİ''
24.BÖLÜM: ''KAYIP''
25.BÖLÜM: ''EZİYET''
26.BÖLÜM: ''GEÇMİŞ''
27.BÖLÜM: "BOŞLUK"
28.BÖLÜM: ''SIRLAR''
29.BÖLÜM: ''ANLAŞILMAYAN''
30.BÖLÜM: ''KORKU''
31.BÖLÜM: ''KAPALI KUTULAR''
32.BÖLÜM: ''KARMAŞA''
33.BÖLÜM: ''CEHENNEM''
34.BÖLÜM: "UMUT"
35.BÖLÜM: "TÜKENİŞ"
36.BÖLÜM: ''SAVRULUŞ''
37.BÖLÜM: ''DİKENLİ TELLER''
38.BÖLÜM: ''SAKLI''
39.BÖLÜM: ''TEKERRÜR''
40.BÖLÜM "MAZİ"
PS
41.BÖLÜM ''ANILAR'' PART:1
42.BÖLÜM "ANILAR" PART 2
43.BÖLÜM: ''ZİHİN YANILSAMASI''

15.BÖLÜM: ''PARTİ''

9.4K 606 30
By Svpethit

Gözlerimi kapatıp hafifçe kafama vurdum. ''Aptal!''

Sabah yine annem tarafından uyandırılıp okul için hazırlanmıştım. Yemeyeceğimi bildiğinden annem bu defa kahvaltı hazırlamamıştı. Servise yine geç kalmamak için botlarımı giyip, dışarı da beklemek için çıktım. Çok bekletmeden servis gelmişti. Okula geldiğimde herkes çoktan gelmiş, sıraya geçiyordu. Eylülü görür görmez bende onun yanına gittim.

''Günaydın.''

''Günaydın. Sana harika bir haberim var.'' dedi heyecanla.

''Ne oldu?''

''Sınıfa gidince söylerim.'' dedi sanki çok gizli bir haber verir gibi. Bu haline gülümseyip müdürü dinlemeye başladım.

''Ve artık velilerin isteği üzerine etekleri kaldırıyoruz. Artık okulumuzda pantolon giyilecektir.''

Öğrencilerden istemediklerine dair sesler gelirken müdür gülümsedi.

''Merak etmeyin o gri pantolonlardan giymenizi istemiyorum. Renginin siyah olması şartıyla kendi pantolonlarınızı giyebilirsiniz. Ve lütfen yırtık olmasın, aileniz aranır.''

Bu defa öğrencilerden sevinç nidaları yükseliyordu. Eylüle dönerek ''Bu muydu yoksa haberin?'' dedim.

''Yok be. Nereden bileyim ben müdürün pantolon kararını? Benimki daha güzel.'' dedi gülerek.

Sınıflar yukarı çıkarken on ikilerin olduğu tarafa baktım. Arel en arkada arkadaşıyla bir şeyler konuşuyordu. Gözlerimi ondan ayırıp bende bizim sınıfla beraber okula girdim. Sınıfa çıkmadan önce kantine girip su alarak yukarı çıktım. Sınıfa girdiğim de Eylül eliyle ''Gel'' işareti yapıp yanına çağırdı.

''Hazır mısın büyük habere?''

''Evet.'' dedim gözlerimi devirerek.

''Akşam okulun açılması şerefine parti düzenleniyor. Hem de Arel düzenliyor.'' dedi.

Hiç bir heyecan belirtisi göstermeden bakmaya devam ettim.

''Ve ben gelmiyorum.'' dedim heyecanlanmış gibi yaparak.

''Ne demek gelmiyorsun ya? Emir de gelmiyor zaten. Yalnız bırakma beni.''

''Devlet okulun da oluyor mu böyle partiler? Ben hep filmlerde falan görürdüm.'' dedim suyumu içerken.

''Bizde Arel sayesinde görüyoruz. Yoksa senin dediğin gibi sadece filmlerde görürdük.''

''Ben gelmesem?'' dedim masumane bir şekilde.

''Lütfen?'' dedi beni yıldıran bakışlarıyla. Şu yavru köpek bakışlarını bir tek ben yapamıyordum herhalde. Bir becerebilsem zaten dünyayı bile ele geçirirdim.

Emire baktığımda kendi sırasından sessizce bizi izliyordu.

''Sen gelmiyor musun?''

''Sen gidiyor musun?'' dedi kaşlarını kaldırarak.

''Sen gidersen bende giderim.''

''Yapma, Eftelya. Bence sende gitme. Hatta ona yaklaşma bile. Neden ben uzak durun dedikçe daha da yakınlaşıyorsunuz ona?''

Kaşları yine çatılmıştı. Aralarında ne olduğunu öğrenemezsem gerçekten çatlayabilirim.

''Lütfen?'' dedim Eylülün attığı yavru köpek bakışlarından atmaya çalışarak.

Emir bu halime gülerek ''Beceremiyorsun.'' dese de sonunda onu da gelmek için ikna etmiştim. Tabii ona göre sadece bize göz kulak olmak için geliyordu. Ben neden gidiyordum onu da bilmiyorum. Bu tür ortamlar bana kötü anılarımı hatırlatıyordu.

''Ne giyeceksin?'' dedi Eylül heyecanla.

''Bilmem. Pantolon, kazak?''

Eylül bir süre şaşkınca yüzüme baktı.

''Nasıl yani?''

''Kazak ve pantolon giyerim diyorum.'' dedim gülerek.

''Güzel şaka. Şimdi gerçekten ne giyeceğini söyle.''

''Şaka yapmıyorum.'' dedim, sessizce. Ardından önüme dönüp, derse giren hocaya odaklandım.

Son bir ders kala tuvalete giderken Areli de tuvaletten çıkarken görmüştüm. Yine tuvalet, evet. Bütün gün onu hiç görmemiştim. Sanırım partisiyle uğraşıyordu. Beni gördüğünde gülümseyerek yanıma geldi.

''Partiye geliyorsun?'' dedi soru sorarcasına. Ama daha çok emir verir gibiydi. Dedim ben bu çocuğu sevmiyorum diye. Bana emir verilmesinden nefret ederdim.

Bu yüzden inatçı tarafım tutmuş ''Hayır.'' demiştim. Ama o surat ifadesini hiç bozmayarak gülümsedi.

''Akşam görüşürüz o zaman.'' dedikten sonra yanımdan uzaklaştı.

Arkasından ''Gelmiyorum.'' diye bağırsam da umursamadan devam etmişti.

***

Son bir dersi de geride bırakıp zilin çalmasıyla beraber Eylülle beraber aşağıya indik.

Bahçede kendi servisimi ararken aynı zaman da Eylülü dinliyordum.

''Bu arada akşama doğru seni almaya geliriz.''

''Arabayı kim kullanacak?''

''Emir.''

''Emir on yedi yaşında değil mi?''

''Aslında on sekiz. Ehliyeti var, dert etme.'' dedi kahkaha atarak.

Bende güldüm. Kendi servisimin şoförünü görünce Eylülle vedalaşıp servise bindim.

Eve geldiğim de biraz endişeliydim. Babamın izin vereceğinden bile emin değildim. Hastaneye yatırılmadan önceki kötü anılar hepimizin zihninde yer edinmişti bir kere. Unutacağını düşünmüyordum.

Anahtarımla kapıyı açıp içeri girdim. Annemle babam salonda oturuyorlardı. Babamın işi erken bitmişti sanırım. Çantamı kapının yanına koyarak salona gidip karşılarında ki koltuğa oturdum. İkisi de bana bakarken direkt lafa girmenin daha iyi olacağını düşündüm.

''Baba, akşam okul için düzenlenen bir parti var. Arkadaşlarımla beraber gidebilir miyim?'' dedim.

''Emir ve bir kız arkadaşım daha.''

''Emir mi getirip götürecek?''

''Evet.'' dedim sessizce.

''Tamam o zaman. Ama geç kalmayın.''

Sanırım Büşra haklıydı. Herkes geçmişi unutmuştu. Bende unutabilir miydim?

Altıma siyah pantolonumu ve üstüne aynı renl örgü kazağımı giydim. Bu sırada annemde yanıma gelmişti. Yatağıma oturarak bana döndü.

''Ne partisi bu?''

''Okulun açılışı için. Bir arkadaşımız düzenliyor.'' dediğimde başını hafifçe salladı.

Aynanın karşısına geçip ''Saçımı ne yapmalıyım?'' dedim.

Annem yataktan kalkıp yanıma geldi. Saçımın iki tarafından biraz saç aldıktan sonra ikisini arkada birleştirip aşağıya doğru gevşek bir şekilde ördü. Önümden bir kaç tutamı çıkardı ve aynaya baktı.

Gülümseyerek anneme baktım.

''Teşekkür ederim.''

Annemde gülümseyip yatağıma oturarak beni izlemeye başladı. Gözlerime kalem çekip rimel sürdükten sonra çokta belli olmaya bir ruj sürüp aynaya baktım. Sanırım tamamdı. En sonunda anneme dönüp, dakikalardır merak ettiğim soruyu sormaya karar verdim.

''Babamın bu kadar çabuk izin vermesi beni şaşırttı.''

Yorgun bir gülümsemeyle ''Biz unuttuk, güzelim. Sende unut.'' dedi.

Gülümsedim. İçten bir gülümseme miydi, tartışılır. Bunlar bana gerçekmiş gibi gelmiyordu. Temelinde yatan cümleler sağlam değildi ve yıkılmaya meyilliydi.

Emir daha önce bizim eve gelmiş olsa da, unutmuş olabileceğini düşünüp, adresi mesaj attım. Telefonumu alıp annemle mutfağa gittik. Sandalyelerden birine oturarak Emir'in gelmesini bekledim. Yarım saat kadar bekledikten sonra korna sesiyle yerimden kalkarak dışarı baktım. Emir gelmişti. Gülerek yanlarına gittiğim de babam da arkamdan geliyordu. Emir'in yanına gittiğimiz de babamla selamlaştılar.

''Sağ salim getirirsin umarım kızımı.'' dedi Emir'e.

Emir anlayışla başını sallayarak ''Tabii ki.'' dedikten sonra babam ikna olmuş olacak ki gülümseyerek tekrar eve girdi. Arabanın arka koltuğuna oturduğum da Eylül de ön koltukta oturuyordu.

''İzin almışsın.'' dedi heyecanla.

''Emir sayesinde.''

Emir de arabaya bindiğinde sitenin çıkışına doğru sürdü arabayı.

Eylül gözlerini devirerek ''Çok önemli ya beyimiz.'' dedi. Emir gülerek arabayı şehir içine çıkarttı.

''Parti nerede olacak?'' dedim kafamı öndeki iki koltuğun arasından uzatarak.

''Karşıyaka da bir sahilde Arel'in babasının mekanı var. Çok popüler bir yer. Ama bugün sadece okuldakileri alıyorlarmış. Arel öyle istemiş.''

''Eftelya, dediğim gibi bu gece yanına gelmeye çalışırsa ondan uzak dur.'' Emir yola odakladığı gözlerini bana çevirdi. Kafamı salladığım da tekrar yola döndü. Gerçekten merakımdan çıldıracaktım bir gün.

Continue Reading

You'll Also Like

1.5M 49.1K 23
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...
5.9M 193K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
116K 8.4K 87
Öğretmen ama AŞKA ÖĞRENCİ (Texting) • Anaokulu öğretmeni olan Beyza yoğun bir sene geçirdiği için yeni dönemde dinlenmek için görev değişikliği yapmı...
1M 13.9K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...