BABA OLMAK +18

By jeyinep

646K 33.8K 4.8K

Bartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdik... More

Bölüm 1: Karşılaşma
Bölüm 2: Gerçekler
Bölüm 3: Teşekkür
Bölüm 4: Tehdit ve Kurşun
Bölüm 5: Benim yüzümden
Bölüm 6: Her şey bitti
Bölüm 7: Elis
Bölüm 8: Ejder Meyvesi
Açıklama
Bölüm 9: Engel Değil
Bölüm 10: Rakı Masası
Bölüm 11: Yarım Milyon Dolar
Bölüm 12: Sarhoş
Bölüm 13: İntikam Ateşi
Bölüm 14: Her Şeye Rağmen
Karakterler
Bölüm 15: Hayat ve Mucize
Bölüm 16: Aile ve Minnet
Bölüm 17: Başlangıç
Bölüm 18: Korku
Bölüm 19: Kalbimi Verdim
Bölüm 20: Cezaevi Köşeleri
Bölüm 21: Hayat Kırığı
Bölüm 22: Son Yüzleşme
Bölüm 23: Enkaz
Bölüm 24: Sadece Biz
🦋10K ÖZEL 'ALINTI'🦋
Bölüm 25: Asayiş Berkemal
Bölüm 26: Light Erkek
Bölüm 27: Hayal Kırıklığı
Bölüm 28: Acıtan Uyku
Bölüm 29: Beşiktaş Marşı
Bölüm 30: Yeni Komiser
Bölüm 31: Bir Umut
Bölüm 32: Nazar
Bölüm 33: Nihayet
Bölüm 34: Ölümle Gelen Kurtuluş
Bölüm 35: Yalan Söyleme
Bölüm 36: Acı Veren
Bölüm 37: Kardeşlik
Bölüm 38: Bedel
Bölüm 39: Sonu Yok
Bölüm 40: İlk Aşk
Bölüm 41: Mükemmel Adam
Bölüm 42: Miras ve Yardım
Bölüm 43: Görev Başlangıcı: Kılıç Tim'i
Bölüm 44: Görev Anı: Zafer
Bölüm 45: Görev Sonu: Kavuşma 1
Bölüm 46: Görev Sonu: Kavuşma 2
Bölüm 47: Görev Sonu: Kavuşma 3
Bölüm 48: Babam Gibi
Bölüm 49: Aile Gibi
Bölüm 50: Beni Bırakma
Bölüm 51: Kız İsteme ve Söz
Bölüm 52: Sürpriz ve Alışveriş
Bölüm 53: Düğün👰🤵
Bölüm 54: Zevkin Dalgaları
Bölüm 55: Her Kadın Sevilmeye Değer
Bölüm 57: İhtimal
Bölüm 58: Rüya
Bölüm 59: Paramparça
Bölüm 60: Eskiye Dair
Bölüm 61: Uzak Olsun
Bölüm 62: İlahi Adalet
Bölüm 63: Canım Ailem
Bölüm 64: Nakarat
Bölüm 65: Arapsaçı
Bölüm 66: Aile Saadeti
Bölüm 67: Nane
Bölüm 68: Mert
Bölüm 69: Vicdanın Affetsin
Bölüm 70: Beş Kişi
Bölüm 71: İki Oğlan Bir Kız
Bölüm 72: İlk Kelime
Bölüm 73: İlk Adımlar
Bölüm 74: Ekin Ailesi - Birinci Kitap Finali
Özel Bölüm 2: Baba
DUYURU
Bölüm 75: Beraat
Bölüm 76: Yıllar, Yıllar Üstüne
Bölüm 77: Havale
Bölüm 78: Aşkın Kimyası
Bölüm 79: Ne Umduk Ne Bulduk
Alıntı

Özel Bölüm 1: Fatih ve Alev

4.5K 263 39
By jeyinep

Çok özlemişim sizleri.
Keyifli okumalar diliyorum.. 🤍

***

(+18 Yetişkin İçerik)
"Büyük bir kısmı kaldırıldı!"

Mutfakta işim bittikten sonra Mert'in odasına doğru yürüdüm. Fındık burunlum bugün çok yorulmuştu..

"İyi geceler küçük prens." diyerek saçından öptüm. Gülümseyerek yorganına sarıldı. "İyi geceler.." diye mırıldandı kısık sesle..

Bu akşam Bartular bizdeydi. Onlar gideli neredeyse yarım saat oldu. Hep beraber barbekü yapıp güzel vakit geçirdik. Oğulları Yağız resmen bıcırıktı. Keşke görseniz.. Öylesine Bartu'ya benziyor ki.. Ama bunun aksine de annesinin dizinin dibinden ayrılmıyor ve sürekli onu kıskanıyor. Mert, Talya'nın yanına oturduğu zaman bahçeyi inletecek bir çığlık atmıştı.. Şapşal çocuk.

Mert'in üzerini dikkatle örttüm ve kapısını aralık bırakıp oturma odasına döndüm. Fatih elinde oyun konsolu tek başına futbol oynuyordu.. Bartu onu yendiği için hırs yaptı garibim.

"Aşkım bırak artık şunu ya." dedim yanına otururken. Yarım yamalak bir cevap verdi ve simülasyon da olsa yediği golden sonra ekranı kapattı.

Gülmemek için dudağımı ısırıyordum ki bakışları bana döndü. Başımı çevirdim başka yöne. Derin bir nefes alıp verdi ve televizyonu kapattı. Elindeki konsolu masaya bıraktı. Ona döndüm, hâlâ gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Kol bozuktur ya.." dedim imayla. Bana bakıp sırıttı ve geri yaslandı. Başını geri atıp iyice koltuğa yaslanınca Gözlerim kucağına kaydı. Yutkununca hareketlenen adem elması için kurşun atar kurşun yerdim billahi..

Yavaşça yaklaştım ve kucağına oturdum. Başımı göğsüne koydum ve kollarımı beline sardım. Boğazını temizledi ve başıma küçük bir öpücük kondurdu. Bir eli sırtımda, bir eli de saçlarımdaydı.

"Yoruldun mu bugün?" dedi saçlarımı okşarken. Başımı salladım.

"Sen?"

"Ben de yoruldum."

Göğsüne öpücük kondurdum ve başımı kaldırıp ona baktım. Beni, uğruna ölüp bittiğim o kısık bakışlarıyla izliyordu.

"Bakma şöyle." dedim gözlerinin içine bakarken. "Eriyip gidiyorum."

Gülümsedi ve alnıma bir öpücük kondurdu. "Ben de senin şu açık sözlülüğün ile eriyip gidiyorum."

Keyifle gülümsedim ve sıkı sıkı göğsüne sarıldım. Günlerdir aklımı kurcalayan bir konuyu açmak istiyordum ama bir türlü uygun kelimeleri bulamıyordum. Zaten türkçem zayıftı, bu durumda daha bir suskun oluyordum.

"Haydi odaya gidelim canım." dedim ve kucağından kalktım. Benden sonra besmele çekerek koltuktan kalktı. Odadan çıktığında ise ışığı kapattı. Ben odaya girerken o da Mert'i kontrol edip ardından yanıma geldi. Odaya girerken saatine bakıyordu.

Kapının eşiğinde duran çekmeceyi açtı. Aradığını bulamamış olmalı ki bana baktı. "Güzelim seccade nerede?"

"Ben onu yıkadım da," dedim bluzumu çıkartırken. "Balkonda olması lazım."

Başını salladı. Balkona giderken konuştu. "Kurumuş mudur?" Balkona geçmişti.

Üstüme geceliğimi geçirdim. "Kurumuştur bence."

"Evet kurumuş." derken odaya geri dönmüştü. Ben saçlarımdaki tel tokaları çıkarırken bana baktı. "Ben bir namaz kılıp geliyorum."

'Tamam' der gibi başımı salladım ve o da eline aldığı seccade ve tesbih ile odadan çıktı. Misafir odasının tek camı direkt camiye baktığı için orada namaz kılmayı seviyordu.

Benim annem çok sonradan müslüman olduğu için bu ibadetlere pek alışamadım. Çünkü uzun süre Almanya'da kaldık ve orada ezan okunmuyor. Ama Fatih bana namaz kılmayı öğretecek. Onun dua ederken ağladığını görmek beni her zaman kahrediyor.. Böylesine bir eylemin insana huzur veriyor olması ve iyileştirici bir yana sahip olması gerçekten muazzam..

Türkiye'de her vakit düzenli şekilde kulaklarımızı okşayan ve bizi namaza davet eden ezan sesini ilk duyduğu zaman annem ağlamıştı. Benim ise için resmen dağılmıştı. Çok farklıydı.. Duymaktan bıkılmayacak kadar farklı..

Annem bunun çok muazzam bir duygu olduğunu söyler hep.. Ki ben de öyle düşünüyorum.

Fatih ile evleneli neredeyse bir yıl oldu.

Ve onu, evlendiğimiz geceden bu yana hiçbir zaman namazını kaçırırken görmedim. Ona düğün gecemizde namaz kıldıktan sonra nedenini sormuştum.

O da bana, "Rabbime sözüm vardı." demişti. "Her fırtınamda bana yardım ettiği için ve seni bana nasip ettiği için bunu ona borçluydum."

O gece hayatımın en güzel gecesiydi..

Ben saçlarımı taradıktan sonra yatağa geçtiğim gibi Fatih elinde tesbih ve seccade ile odaya geri döndü. Yavaşça kapıyı örttü. Elindekileri çekmeceye koydu ve onun için yatağın üzerine koyduğum kıyafetlere uzandı. Hızlı şekilde üstünü değiştirdi ve üstümdekileri kirli sepetine attı. Odaya döndüğü zaman bana 'Ne oldu?' gibisinden göz kırptı. 'Hiç' der gibi omuz silktim.

Yavaşça örtüyü açtı ve yanıma uzandı. Hemen göğsüne koydum başımı. Bu da benim bağımlılık çeşidimdi..

Bir bacağımı ona doğru attım. "Yapma.. yanarız.." dedi gözleri kapalıyken. Güldüm ve direkt üstüne çıktım. Ona yukarıdan bakmayı her zaman sevmişimdir..

"Benim adım Alev adımm. Sen çoktan yandın."

Kısık şekilde güldü ve ellerini bacaklarına koydu. Yavaş yavaş okşaması beni deli ediyordu.

"Ama şuan yeniden yanıyorum." dedi kısık gözlerle bana bakarken. Ölürüm.. ölürüm..

Ona doğru eğildim. Bu sebeple de sürtünmüş oldum.. Gözlerini yumdu ve ben onun yüzüne eğildiğim zaman yutkunarak gözlerini açtı. Çenesine ıslak bir öpücük kondurdum.

"Seni özledim çok.."

Güldü. "Nasıl bir özlemeymiş o?" dedi, bilipte bilmemezlikten geliyordu.

Sırıttım ve kucağında biraz geri gittim. Elimi giydiği eşofmanın ipine götürdüm ve minik düğümü açtım. O beni sadece izliyordu.

"Ha şimdi anladım. Görüyor musun benim jeton biraz geç düşüyor." dedi gülerken.

Elimle onu kavrayamadan beni direkt altına aldı. İşte buna bayılıyorum!

İzin dahi istemeden bacaklarımın arasına girdi. "Çıkar şu geceliğini." dedi. Alt dudağımı ısırdım ve başımı iki yana salladım. "Çıkartsana." dedim.

O üstündeki tişörtü çıkarıp kenara attı ve benim üstümde bulunan geceliği tek seferde üzerimden alıp yere attı.

Gözümün önüne sergilenen kasları ile gülümsedim ve karnında tırnakları gezdirdim. "Ben baklavayı çok severim biliyor musun?"

Güldü ve boynuma doğru eğildi. Nefesini orada hissetmek tüm ayva tüylerimi diken diken etmişti..

Sıra sıra öpücükler kondurmaya başladığı zaman gözlerimi yumdum ve pazularına tutundum. O beni öperken ben de onun kollarını okşadım. Zaten elimin altındaki kaslar beni daha da fena yapıyordu..

"Ah.." dedim sessizce aniden kulağımın arkasını öpünce.

Oradan çok fazla huylanıyordum ve Fatih benden bir şey isteyecekse de genelde beni oradan öperek kandırıyordu.

"Yavrusu.." dedi ve başını kaldırıp bana baktı. Yüzüme gelen saçlarımı geri attı ve alnımdan öptü. "Bugün eline ne güzel yakıştı Yağız.. Gözümden kaçmadı değil."

Önünde sere serpe duran göğüslerime eğildi ve ısıra ısıra öpmeye başladı. Isırdığı her yeri öpmekle kalmadı emdi ve okşadı.

"Ya..yakışıyor yani elime bir bebek?"

Göğsümü emerken homurdandı. "Hıhımm.."

Yavaşça öperek karnına kadar geldi ve oraya uzun bir öpücük kondurdu. "Gün gelir de burada bir yavrumuz olur inşallah." dedi. Saçlarını okşadım ve başımı salladım.

Aklımı kurcalayan şeyi hâlâ söyleyemiyordum. Neden? Belki biraz korku.

Üstümdeki minik dantelli külotu çıkarttı ve bacak içlerime uzun uzun öpücükler kondurmaya başladı.

"Yavrum benim.." dedi ve bana baktı. Aniden dudaklarını benimle buluşturdu. Uğruna ölüp bittiğim dudaklarına delicesine saldırdım. Birbirimizi öperken o altındaki eşofmanı boxerı ile beraber çıkarttı.

Dudaklarından ayrıldım ve "Fatih.." dedim nefes nefese. "Söyle Fatih'in canı.."

"Hadi." dedim titrerken. "Sabredemiyorum."

"Şş.." dedi ve dudaklarıma yeniden kapandığı zaman kendini bana itti.

&

Fatih gittikçe hızlandığı zaman midemde kaynayan bir şey beni rahatsız etti. Sanki midem ağzıma geliyordu.

"Fatih." dedim yüzümü buruştururken. "Fatih midem.."

Nefes nefese durdu ve yüzüme baktı. "Ney?" dedi. Birden algılayamamıştı.

"Midem bulanıyor."

Geri çekildi ve direkt kalktım. Birkaç kere kusmanın eşiğine gelirken odamızdaki banyoya koştum. Klozetin oraya çöktüm ve midemde ne var ne yok çıkarttım.. Elveda barbekü..

Yüzüme dökülen saçlarım ensemden havalanınca Fatih'in yanıma geldiğini anlamıştım. Sırtımı okşuyordu. Neredeyse iki dakika kusmuştum. Ben geri çekilip duvara yaslanınca yüzümü elleri arasına aldı ve uzandığı yerden peçete alıp ağzımı sildi. Üstünde sadece boxerı vardı. Ben ise çıplaktım..

"Ne oldu bebeğim?" dedi endişeyle. "Ben mi bir şey yaptım da bulandı miden?"

Başımı iki yana salladım ve ona yaklaşıp sarıldım. Ağlayacak gibi oldum. Genzim yanıyordu. "Odaya gidelim." dedim bir çocuk gibi. "Lütfen."

"Tamam.." dedi endişeyle. "Tamam güzelim."

Beni yavaşça oturduğum yerden kaldırdı ve önce yüzümü yıkadı. "Duş almak ister misin?" Başımı iki yana salladım. Beni bebek gibi kucağına aldı ve odaya döndük. Üstüme geceliğimi geçirdi ve odadaki sürahiden bir bardak su verdi. İçtikten sonra yatağa uzandık. Ben de hemen yeniden göğsüne sindim.

"Neden miden bulandı güzelim?" dedi yeniden. Bir şey demedim. Ve omuz silktim.

"Alev'im?" dedi ve başımı göğsünden kaldırdı. Sonra o da doğruldu. Şimdi ikimizde bağdaş kurmuş şekilde karşı karşıya oturuyorduk yatakta.

"Söyle güzelim."

"Bilmiyorum ki." dedim elimle geceliğimin etekleriyle oynarken.

Yüzüne bakmıyordum ama yüz ifadesinin meraklı olduğuna emindim. Yanağının içini ısırıyordu kesin..

"Belki de bildiğim bir şeyden korkuyorumdur biraz."

"Neymiş o bildiğin şey?"

Yüzüne baktım ve elini tuttum. "Bu sabah sen erken gittin ya emniyete."

"Hıhım." dedi ve başını salladım. "Çok sevgili kardeşim Bartu, beni senin kollarından kopardı, evet."

Tebessüm ettim ve devam ettim. "Sen gittikten neredeyse bir saat sonra ben aynı şimdi ki gibi mide bulantısı ile uyandım. Hayatımda toplasan kaç kere kusmuşumdur yani? O yüzden o bulantı beni çok rahatsız etti."

Kaşları çatıldı ve bana yaklaştı. "Güzelim hasta falan mı oluyorsun yoksa? Yemekte de sanki bir şeyler vardı sende, çok sevdiğin etten yemedin. İstersen yarın bir görünelim seninle doktora. Mideni üşüttün belki de."

Başımı iki yana salladım. "Yok.. hasta olmuyorum. Hasta değilim."

Bir şey demedi ve benim devam etmemi bekledi. "İşte ben öyle midem bulanınca korktum biraz, çünkü dediğim gibi nadir kusan biriyim ya da hiç yani.. Sonra ben kalktım normal rutin şekilde Mert'i okula gönderdim. Kahvaltı hazırlarken yeniden midem bulandı. Üstelik bayıla bayıla yediğim yumurtanın kokusu yüzünden." dedim ve dudaklarımı büzdüm. Bir tek ona bebek gibi oluyordum..

Çatılan kaşları gevşedi. Galiba aklına o ihtimal düşmüştü.

"İkinci kere kustuktan sonra annemi aradım. O da bana şey dedi.."

"Ney dedi?" Bana beklenti ve heyecan içinde bakıyordu.

"Şey dedi işte belki ha..hamilesindir dedi ve benim midem şimdi de bulandı. Bugün üç oldu. Ama neredeyse iki gündür böyleyim.."

"Güzelim neden ben şimdi öğreniyorum?" Yüzümü elleri arasına aldı ve alnımdan öptü. "Canına öldüğüm, ne olur saklama böyle şeyleri benden."

"Korktum ne bileyim işte.."

Dudaklarını birbirine bastırıp başını salladı ve ben konuşmaya devam ettim. "Kızma bana, annem. öyle deyince, ben de gittim hemen bir tane test aldım."

"Ne?" dedi birden. "Yoksa hamile misin gerçekten?"

Başımı hızla iki yana salladım ve elini sıkı sıkı tuttum. "Hayır. Yani bilmiyorum. Ben daha testi yapmadım, korktum."

"Korktun mu?" dedi omuzları düşerken. "Neyden korktun güzel karım?"

Al işte.. Yine gözlerim dolmuştu.. Ofladım ve elimle yüzümü kapattım. Ağlamaktan nefret ediyordum.

"Ömrümün baharı.." dedi ve bana sarıldı. "Bak bakayım bana. Şş.."

Başımı yavaşça kaldırdım ve yüzüne baktım. Hızla gözyaşlarımı sildi. İki yanağıma da uzunca öpücük kondurdu.

"Tek damla gözyaşına ölürüm." dedi. "Duydun mu? Hm? Tek damla gözyaşına ölürüm ben."

Burnumu çektim ve gülümsedim. "Ben bir an o ihtimali düşünce içime bir korku düştü. Yemin ederim korkum hamilelik değil. Ben seninle her şeyin üstesinden gelirim. Neleri göze alırım seninle.." dedim. Şimdi içimden geçen her şeyi söyleme vaktiydi.

"Hamileysem bile asla pişman olmam.. Çünkü senin ne denli baba olmak istediğini biliyorum. Ama ne bileyim, içimde bir canın büyüyecek olması ve benim sonra içimden çıkacak olmas-" diye konuşuyordum ki Fatih'in güldüğünü fark ettim.

"Was? (Ne?)" dedim burnumu yeniden çekerken. "Neden gülüyorsun?"

"İçimden çıkıcak dedin ya öyle çocuk gibi konuşuyorsun ona gülüyorum.."

"Ama öyle.." dedim nazlanırken. "Benim içimden çıkıcak o bebek.."

Gülümsedi ve yeniden öptü beni. "Testi yapmak ister misin?" dedi merakla. "Belki de hamile değilsin ve şuan boşuna evham yapıyorsun. Seni böyle görmekten hiç hoşlanmadım."

"Ama eninde sonunda kalacağım.. Çünkü sen istiyors-"

"Öyle bir şey yok." diyerek kesin şekilde lafımı kesti. "Ben istiyorum diye değil biz istiyoruz diye olmalı canım benim. Her şey müşterek, zaten hayatın kendisi müşterek.. O yüzden hazır olmadığın hiçbir şeye mecbur değilsin."

Gözümden akan yaşlar ile gülümsedim ve ona kocaman sarıldım. Ardından konuştum. "Testi yapmak istiyorum." dedim. "Hazır değil sayılmam. Ben de senden çocuğum olsun istiyorum. Sadece anne olmakla baş edebilir miyim bilmiyorum. İkimizin çocuğunu taşıyacak olmak beni çok mutlu eder.. Anne olmak, baba olmak.. Bunlar kanımı daha da deli aktırıyor.."

"Dünyanın en güzel annesi olacaksın." dedi bana bakarken. "Onu herkesten çok seveceksin. Üstelik o senin içinden çıkıcak.."

"Fatih.." dedim ve dizine vurdum. Güldü ve yatakta doğrulur hâle geldi. "Haydi bakalım sen testi yap ben bekliyorum."

Başımı salladım ve komodinin çekmecesine koyduğum testi aldım. Fatih'e kısa bir bakış attım ve ikimizin banyosunda gittim. Kapıyı kapattım ve derince bir nefes alıp verdim.

Kutunun arkasını okudum ve yapmam gereken neyse yaptım. Elimde test, banyoda volta atarken Fatih kapıya vurdu hafifçe.

"Hayatım ben burada dokuz doğurdum. Yapmadın mı testi hâlâ?"

Ofladım ve banyo tezgahının üzerinde duran teste baktım yeniden.

"Bir dakika aşkım." dedim ve çeşmeyi açtım. Bir şekilde meşgul görünme çabasına girmiştim. Ama oysa sadece iki tane çizgi bekliyordum..

Test hâlâ tek çizgide kalınca testi elime aldım ve banyodan çıktım. Fatih hemen yataktan kalktı.

"Ne oldu?" dedi heyecanla. "Hamile misin?"

Dudak büzerek başımı iki yana salladım. "Değilim." dedim. "Tek çizgi."

"Hadi ya.." dedi ve elimdeki teste uzandı. Bilmem kaçıncı kez ofladım ve yatağa geçtim.

"Oflama hayatım. Önümüzde daha nice günler var. Elbet olur bebeğimi-"

Fatih'in sırtı hâlâ bana dönüktü.

"Ney?" dedi birden.

"Ney ney?" dedim ben de.

Bana doğru döndü. "Az önce ne dedin?" dedi. Sesi titremişti.

"Tek çizgi dedim." Yutkundu ve yanıma geldi. Teste baktığım zaman çift çizgi olduğunu gördüm. Hızla elimle ağzımı kapattım ve kocaman olmuş gözlerimle Fatih'e baktım.

Ellerim gevşerken, "Hamileyim.." dedim. "Fatih.. Ben hamileyim aşkım!"

Oturduğum yerden hızla kalktım ve Fatih'in boynuna sarıldım. Bana çok geç karşılık verdi. Hâlâ şoktaydı..

Boynundan ayrıldım ve yüzünü ellerim arasına aldım. "Aşkım.." dedim titreyen sesimle. "Ben hamileyim. Baba olucaksın, anne olacağım.."

Zorla yutkundu ve gözlerini kapattı. Sol gözünden bir damla yaş düşünce ben de yutkundum.

"Çok şükür." dedi gözleri kapalıyken. Başını yukarı doğru kaldırdı ve yeniden konuştu. "Çok şükür Allah'ım.. Ben daha bu akşam namaz kılarken ettim bu duayı.. Bu kadar çabuk kabul olması nasıl bir nimet?"

Burnumu çektim ve gözlerini açıp bana baktı. Beni öyle bir sardı ki kolları arasına.. Hayatımda bana kimse öyle sarılmamıştı..

"Alev'im.." dedi sarılırken. "Güzel karım.."

Hüngür hüngür ağlıyordum omzunda. Sesim boğuk boğuk çıkıyordu..

"Allah razı olsun senden güzel karım.." dedi ve yüzümü elleri arasına aldı. Test çoktan yeri boylamıştı. "Bana can oldun, canan oldun. Şimdi de bir evlat vereceksin.. İyi ki varsın ömrümün baharı.."

Yeniden gözlerinin tam içine baktım. "Senden de Allah razı olsun Fatih'in.." Her zamankinden farklıydı bu bakışlarımız. Sarılırken bir elini karnıma koydu.

"Burada büyüyecek.." dedi gözünden akan yaşı koluna silerken. Güldüm ve, "İçimden çıkacak.." dedim. O da ıslak gözleriyle güldü ve beni dudağımda öptü.

Kısa bir öpüşmeden sonra alnını alnıma yasladı. "Seni çok seviyorum derdim hep, " dedi yemin edercesine. "Ama artık sizi çok seviyorum demeliyim.."

***

Fatih baba oluyor..

Ama unutmayın ki bu test bazen yanlış gösterir ama burada öyle bir ihtimal düşünmeyin. Hastane kontrolü adı altına bir özel bölüm yazamam..

Gelecek bölümde muhtemelen alev doğurmuş olur çünkü çiftleri ayrı ayrı yazıyorum haliyle zaman farkı var, belki de doğurmamis olur bilemem..

Sizi çok özlemisim ama.. Çok fazla hemde..

Neyse.. söz oy vermeyi ve isterseniz de yorum yapmayı unutmayın lütfennnn

sizleri çok çok seviyorum

gelecek özel bölümde görüşmek üzere 💘

Continue Reading

You'll Also Like

55.7K 4.4K 47
"Bak Arat... İyisin, hoşsun, şu dünyadaki herkesi alabilecek geniş bir kalbin var ama bu dünya o dünya değil kardeşim. Anlıyor musun? Kimsenin kimsey...
1.2M 51K 32
"Bana bakıcılık yapmaktan vazgeç ben senin bakıcılık yaptığın çocuk değil karınım " dediğimde sinirle , bakışları tekrar beni bulmuştu. Yüzünde memnu...
233K 11.5K 31
Eski sevgilisine içinde kalanları sövmek için yazan Yaren numarayı yanlış yazıp dünyanın en önemli iş insanlarından birine denk gelirse ne olur... Si...
87.6K 3.2K 18
Adam senelerdir yalnız ve sessiz. Sakin bir sahil ve henüz kıyılarına yaklaşan olmamış. Kadın ise senelerdir dışlanmış ve korkmuş. Kırık bir cam gibi...