BABA OLMAK +18

By jeyinep

647K 33.8K 4.8K

Bartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdik... More

Bölüm 1: Karşılaşma
Bölüm 2: Gerçekler
Bölüm 3: Teşekkür
Bölüm 4: Tehdit ve Kurşun
Bölüm 5: Benim yüzümden
Bölüm 6: Her şey bitti
Bölüm 7: Elis
Bölüm 8: Ejder Meyvesi
Açıklama
Bölüm 9: Engel Değil
Bölüm 10: Rakı Masası
Bölüm 11: Yarım Milyon Dolar
Bölüm 12: Sarhoş
Bölüm 13: İntikam Ateşi
Bölüm 14: Her Şeye Rağmen
Karakterler
Bölüm 15: Hayat ve Mucize
Bölüm 16: Aile ve Minnet
Bölüm 17: Başlangıç
Bölüm 18: Korku
Bölüm 19: Kalbimi Verdim
Bölüm 20: Cezaevi Köşeleri
Bölüm 21: Hayat Kırığı
Bölüm 22: Son Yüzleşme
Bölüm 23: Enkaz
Bölüm 24: Sadece Biz
🦋10K ÖZEL 'ALINTI'🦋
Bölüm 25: Asayiş Berkemal
Bölüm 26: Light Erkek
Bölüm 27: Hayal Kırıklığı
Bölüm 28: Acıtan Uyku
Bölüm 29: Beşiktaş Marşı
Bölüm 30: Yeni Komiser
Bölüm 31: Bir Umut
Bölüm 32: Nazar
Bölüm 33: Nihayet
Bölüm 34: Ölümle Gelen Kurtuluş
Bölüm 35: Yalan Söyleme
Bölüm 36: Acı Veren
Bölüm 37: Kardeşlik
Bölüm 38: Bedel
Bölüm 39: Sonu Yok
Bölüm 40: İlk Aşk
Bölüm 41: Mükemmel Adam
Bölüm 42: Miras ve Yardım
Bölüm 43: Görev Başlangıcı: Kılıç Tim'i
Bölüm 44: Görev Anı: Zafer
Bölüm 45: Görev Sonu: Kavuşma 1
Bölüm 46: Görev Sonu: Kavuşma 2
Bölüm 47: Görev Sonu: Kavuşma 3
Bölüm 48: Babam Gibi
Bölüm 49: Aile Gibi
Bölüm 50: Beni Bırakma
Bölüm 52: Sürpriz ve Alışveriş
Bölüm 53: Düğün👰🤵
Bölüm 54: Zevkin Dalgaları
Bölüm 55: Her Kadın Sevilmeye Değer
Bölüm 57: İhtimal
Bölüm 58: Rüya
Bölüm 59: Paramparça
Bölüm 60: Eskiye Dair
Bölüm 61: Uzak Olsun
Bölüm 62: İlahi Adalet
Bölüm 63: Canım Ailem
Bölüm 64: Nakarat
Bölüm 65: Arapsaçı
Bölüm 66: Aile Saadeti
Bölüm 67: Nane
Bölüm 68: Mert
Bölüm 69: Vicdanın Affetsin
Bölüm 70: Beş Kişi
Bölüm 71: İki Oğlan Bir Kız
Bölüm 72: İlk Kelime
Bölüm 73: İlk Adımlar
Bölüm 74: Ekin Ailesi - Birinci Kitap Finali
Özel Bölüm 1: Fatih ve Alev
Özel Bölüm 2: Baba
DUYURU
Bölüm 75: Beraat
Bölüm 76: Yıllar, Yıllar Üstüne
Bölüm 77: Havale
Bölüm 78: Aşkın Kimyası
Bölüm 79: Ne Umduk Ne Bulduk
Alıntı

Bölüm 51: Kız İsteme ve Söz

4.3K 350 32
By jeyinep

Evveettt! Büyük an geldi hahaahwhdhwhd🥳
Herrrrkese merhaba sevgili okurlarım!!💟 Bomba gibi bir bölümle geldim..😎 Malumuzunuz geri dönüşlerim dışında pek bir analizim kalmadı artık..🥺🥺

Talya ve Faruk nasıl tanışmış, hamileliğin aslı neymiş, neden şiddet başlamış.. Hepsini öğreneceğiniz bölümler gelecek. Öncesinde Ateş ve Mert'in hikayelerine göz atacağız.. Bu bölümden sonra düğün alışverişi ve küçük bir fanfinifinfon varrrr, ardından düğün zaten.. Düğün dahil düğüne kadar totelde 5 bölüm var uzun soluklu okuyacağınız.. Düğünden sonra belirli şekilde yıl atlaması yapacağım ki Elis büyüsün artık yeter skfnsofenfoejfitgj😃

Evlenmiş Bartu&Talya yazmak ve ara ara cinsellik katmak (heehehe) için sabırsızlanıyorum! (imana dön zey..)🤲 Kitap yavaştan finale doğru gidiyor açıkçası!☺️ Ama korkmayın, ben çok güzel büyüyüp dillenmiş Elis ve Bartu bölümleri yazmadan bu kitabı asla bitirmem!!🤭❤️ Zaten daha Fatih ve Burçak var.. Onları çok uzatmadan da olsa yazacağım. 🌼 Çok güzel özel bölümlerim olacak :))))

Şunu da demeden geçemeyeceğim, bizimkiler, kız isteme ve söz ardından çeyiz hazırlığı sonra düğün yapacaklar.. Talya okuduğunuz üzere kına falan istemiyor, sonra neden evlilik aşamaları eksik demeyin. Hepinizi mmmmmuuuaaaahhhh🤭

Neyyseee sizi daha fazla tutmayayım. Keyifli okumalar efendim.. Oy vermeyi ve isterseniz de yorum yapmayı unutmayın lütfennnn.. 🥳💓

***

Birkaç gün sonra**

"İyi mi böyle devrem?" dedim ve Fatih'e döndüm. İki saattir takamadığım kravat ile uğraşıyordum. Her seferinde yılmadan kırışıyor oluşuna sinirleniyordum ve Fatih elinde ütü ile bana ölümcül bakışlar atıyordu.

"Allah aşkına Bartu.. Kök saldım buraya. Oldu işte daha ne uğraşıyorsun?"

"Kırışıyor.." dedim kravatı yeniden bozarken. "Şuraya ütü vursana."

Sesli bir of çekti ve kravatı sertçe elimden alıp katlanan kısmına ütü vurdu. "Al."

Elinden kravata uzandım ve boynuma geçirdim. Yeniden aynısı olmuştu.

"Neden kırışıyor bu Fatih?" dedim bıkkınlıkla gelen sinirle.

"Lan katladığın için kırışıyor gayet doğal?" dedi o da aynı şekilde.

"Kötü gözüküyor ama.."

Fatih derince ofladı ve ütünün fişini çekip yanıma geldi. "Dön bana." Ona döndüm ve beş saniyede kravatımı söküp bağladı.

"Şimdi?" dedi beklendi içinde ve aynaya döndüm. Yüzümde güller açacaktı. "Tamam şimdi güzel."

Göz devirdi ve kendi ütülediği gömleğe uzanıp giydi. Düğmeleri iliklerken konuştu. "Söz yüzükleri nerede?"

Aynada saçlarıma bakarken konuştum. "Ceketin iç cebine koydum."

"Çikolata ve çiçek?"

"Yol üstünden alacağım."

"Tamam." dedi ve iliklediği düğmelerden sonra kravatını takıp ceketini giydi. Jilet gibi olmuştu namussuz.

"Burçak ve Buğlem nerede? Gelecekler demiştin."

"Onları dün akşamdan bıraktım ya Talya'lara devrem. Sen de benimleydin hani?"

Derince oflayıp başımı salladım. "Doğru.. Kafam gitti bir an." Fatih önüme geçti ve omuzlarımdan tuttu. "Sakin olsana oğlum.." dedi. "Her şey güzel olucak."

"İçim içime sığmıyor Fatih. Mutluluktan uçacağım neredeyse."

Fatih gülümsedi ve beni ensemden kendine çekip sarıldı. Sarılmasın karşılık verdim. "Aslan kardeşim.." dedi. "Her hâlinden belli heyecanın.. Ama biraz daha sakin olmaya çalış. Her şey yolunda ilerleyecek."

"Öyle mi dersin?"

"Ben ne zaman yalan söyledim oğlum?" dedi ve güldük. "Hem daha düğün var, sen şimdiden heyecanına yeniliyorsun. Olmaz öyle."

"Konuş Fatih konuş şimdi onun da heyecanı bindi omuzlarıma." demiştim ki içeriden iki tane yakışıklı geldi. Onlar acıktıkları için mutfakta yemek yiyorlardı.

Fatih hemen kapıya baktı ve üstündeki takıma dikket ederek eğildi. "Vay.. vay.. vay.. Bizim aslan parçalarına bak sen.."

Mert kızaran yanakları ile gülümsedi ve Fatih'e sarıldı. Ateş ise aynadan kendine bakıyordu ve yüzü asıktı. Hemen ona döndüm, yanına yaklaştım.

"Aslanım? N'oldu?"

"Şu papyon olmuyor Bartu abi.. Kırışıyor.. Takmasam olur mu?" dedi ve masum masum yüzüme baktı. "Mert'te çok sevmedi aslında, bak onunda papyonu elinde.." Güldüm ve tamam şeklinde başımı salladım. "Tamam aslanım bozma. moralini, takmayın, nasıl isterseniz.." dedim ve saçından öptüm.

Mert gülümseyerek bana bakıyordu. "Çok yakışıklı olmuşsun Bartu abi.."

Gülümsedim ve yanağını okşadım. "Eyvallah aslanım benim. Siz bizden daha fazla yakışıklı olmuşsun ama bir şey demeyeceğim.. İnşallah Talya ablanız bana verirler.."

Mert ve Ateş aynı anda güldü ve bizde güldük. Ardından son son kendimizi topladık ve evden ayrıldık.

&

Saat sekize gelirken evden nihayet çıkmıştık. Ben şoför koltuğunda, Fatih ve çocuklar arkada oturuyordu.. Yolda Tahsin Usta'yı arayıp geliyor olduğumuzu haber verdik ve o da çoktan hazır olduğunu, bizi beklediğini söyledi.

On dakika sonra Tahsin Usta'nın mekanına önündeydik. Ben tam arabadan inecekken Tahsin Usta içeriden çıktı ve arabaya bindi. Fatih ile sırayla elini öptük. Ardından çocuklar da öptü.

"Hoş geldin Tahsin Usta'm.."

"Hoş buldum çocuklar, hoş buldum. El öpenleriniz bol olsun.."

Kısa bir sohbetten ile beraber tekrardan yola. koyulduk. Heyecanım artık nasıl içime içime işlediyse doğru düzgün aklımı kullanamıyordum neredeyse. Derin derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Çiçekçiyi geçiyordum ki Fatih uyandırdı beni.. Hemen arabada inip dükkâna girdim ve Talya'nın en sevdiği çiçekten büyük bir buket aldım. Papatya severdi benim güzel karım.. Pardon daha karım değil..

Çiçeği dikkatle Fatih'e verdim ve yan dükkândan da güzel bir fındıklı çikolata alıp geri döndüm. Talya ejder meyvesi aşerdiği gün, ona aldığım çikolatalardan sadece fındıklı olanını yemişti.. O yüzden bu çikolatayı fındıklı almak istemiştim.

Hızla koltuğa geçtim ve sonunda o eve doğru yol almaya başladık.. Tahsin Usta bana döndü ve gülümsedi. Ardından önüne döndü. Ustama bakıp sordum. "Bir şey mi oldu ustam?" Gülümsedi ve başını iki yana salladı. "Yok oğlum, olmadı. Seni en toy zamanlarından beri tanırım.. Oğlum gibiydin benim.. Şuan senin bu heyecanın beni eskilere götürdü.. Elimde büyüdünüz ikiniz.. Duygulanıyor insan.."

Fatih'e aynadan baktım ve birbirimize bakıp gülümsedik. Ardından Fatih konuştu. "Ustam daha sırada ben varım hemen duygusal olmayalım lütfen.." Hep beraber güldük ve yolu izlemeye devam ettik.

Yolunu binlerce kez ezberlediğim evin önüne geldiğimiz zaman herkes arabadan indi ve Fatih çiçek ve çikolatayı bana uzattı. Aldım ve ona baktım.

"Saçım başım düzgün değil mi lan?" dedim kısık sesle ve başını salladı. Eliyle okey işareti yaptı. Hep beraber bahçe kapısını geçtik ve kapının önünde durduk. Camda hareketlenen perdeler beni daha da heyecanlandırıyordu.

Son bir nefes alıp verdik ve kapıyı çaldım. Benim sol önümde Tahsin Usta, yanında Fatih vardı. Onların önünde iki minik delikanlı. Ben hepsinin ardındaydım.

Kapı on saniye sonra açıldı ve.. açıldı ve karşımda giydiği elbise ile meleğe dönmüş bir kadın.. Yutkundum ve önümdeki kişiler sırayla içeriye girmeye başladı. İçeri girecek son kişi ben olduğum için kapıda baş başa kalmıştık. Ayakkabılarımı çıkarıp çıkarmama arasında kalınca, bir çırpıda çıkarttım ve içeri girdim. Çiçeği ve çikolatayı uzattım. Gözlerimi alamıyorum biri beni tokatlasın lütfen! Fatih neredesin lan!

"Hoş geldin.." dedi o kadife sesiyle ve gülümsedi. Bu kadar güzel olması doğaya aykırıydı. Başımı salladım. "Hoş.." derince soluklandım. "Hoş buldum." Güldü ve oturma odasının kapısına bakıp yanağımı öptü. Öperken gözlerini kapattım ve tadını sonuna kadar çıkarttım. Ardından elimi beline atıp sarıldım ve süt beyazı boynundan uzun bir öpücük kaptım.

"Çok fazla miktar.. miktar ne? Çok çok yani güzel olmuşsun.." güldü ve cevap verdi. "Sen de çok fazla miktarda yakışıklı olmuşsun.." Bu sefer dudağından öptüm. Ayrılınca ne kadar heyecanlı olduğu daha da ortaya çıkmıştı. Kapıdan Fatih bize kaş göz yaptı ve hemen ayrıldık. Ben içeri geçtim ve Talya'da peşimden odanın kapısına kadar geldi.

Herkes oturup yerleştiğine göre boş gördüğüm o baş köşeye oturdum ve gerginlikle ellerimi dizlerime sürttüm. Ortamda hafif bir muhabbet havası vardı ve içeri mütevazı bir hisse yol açmıştı bende. Burada tanımadığım sadece birisi vardı.. O da Talya'nın halasıymış zaten. Talya geleceğinden bana bahsetmişti. Onun dışında bir sorun yoktu ve her şey tabii ki yolunda gidecekti.

İstenilen kahvelerden sonra Talya, Buğlem ve Burçak mutfağa gitti ve Herkes iki lafın belini kırıyordu. Fatih ile ben çok kez göz göze geliyorduk ve heyecandan terlemiş alnımı silmemi hatırlatıyordu. Alnımı bilmem kaçıncı kez silerken Talya'nın halası bana döndü.

"Ee anlat bakalım damat bey.. Ne yapıyorsun? Ne ediyorsun?"

Bana doğru direkt gelen bu soru ile boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım.

"Çok şükür her şey yolunda Yeşim Hala, işten eve, evden işe.. Çok kez Talya ve Elis ile günlerim geçiyor gidiyor.."

Memnuniyet ile gülümsedi ve tekrar konuştu. "Mesleğin neydi?"

"Polisim ben." dedim ve başını salladı. Dizime iki kere vurdu ve gülümsedi. "İyi iyi.. hayırlısı bakalım."
Nezaketle gülümsedim ve önüme döndüm. Fatih yüzünü eymiş gülüyordu.. Eve gideceğiz Fatih efendi..

Ardından Talya elinde şık bir tepsi ile geldi ve aile büyüklerinden başlayarak kahveleri servis etti. En son Fatih'e verdi ve önüme doğru gelip eğildi. Gülümsedim ve yüzüne baktım.. Kaş göz yaparak kahveyi işaret ettiğinden ben de jeton yeni düşmüştü. Birkaç kişi gülerken hemen kahve ve suyu aldım, önümde sehpaya koydum.

Buğlem kapıda telefon ile beni çekiyordu.. Desene şimdi tuzlu kahve zamanı.. Nergis anne, Yeşim hala ve Tahsin Usta kahvelerinden birer yudum aldıktan sonra bakışlar bana dönmüştü. Fatih sırıtarak izliyordu ve derince nefeslenip kahvemi elime aldım. Dudaklarıma yaklaştırıp yavaş yavaş üfledim ve yavaşça bir yudum aldım. Anında dilimi işgal eden tuz tadı ile hiçbir şeyi bozuntuya vermedim ama elim suyuma gidecekken Fatih boğazını temizledi. Suyumdan elimi çektim ve bakışlarım kapıda endişe ile bana bakan Talya'ya kaydı. Haydi oğlum Bartu! Tek dikişte, haydi! Kahvemi yeniden dudaklarıma götürdüm ve kapıda duran Talya'nın gözlerinin içine bakarak tek yudumda içtim. Yutkunurken gözlerimden ne kadar tuzlu olduğu net bir şekilde okunurdu.. Herkes tok bir şekilde alkışlarken Fatih gülüyordu..

Tahsin usta kahvesinden son yurdumu aldı ve oturduğu yerde doğruldu. "Evet efendim.." Tahsin ustanın sesini duyar duymaz oturduğum yerde dikleştim ve Tahsin usta gibi kahvesinden son yudumunu almış Nerhis anneye baktım. Herkesin dikkati Tahsin ustadaydı.

"Sebeb-i ziyaretimiz belki.. Buraya hayırlı bir işin temelini atmak için geldik.. Oğlumuz Bartu ve kızımız Talya, geçirdikleri çetin günlerin ardından birbirlerine sevdalandılar.. Bartu benim oğlum gibidir. Elimde büyüdü bu ikisi.." dedi ve Ben ve Fatih'i gösterdi. Gülümsedik. Ardından devam etti. "Bartu işinde ekmeğinde delikanlı bir çocuktur. Ne kızımız Talya'yı, ne de minik kızımız Elis'i tek bir gün bile üzmez.. O yüzden Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızımız Talya'yı, oğlumuz Bartu'ya istiyoruz.."

Son cümleden sonra nefesimi tuttum ve Nergis anneye baktım. Gülümsedi ve doğruldu.

"İkisinin birbirini ne denli sevdiğini çok kez gördüm.. Bartu kızımın ve torunumun her daim yanında oldu.. İçin içine aşk girince daha bir güzel oldular.. O yüzden bize sadece destek olmak düşer.. Allah tamamını erdirsin inşallah.. Verdim gitti.."

'Holey be!' diye bağıran iç sesimi zar zor susturdum ve hep beraber ayaklandık. Teker teker büyüklerin elini öptük ve Burçak, Buğlem'in yardımı ile söz tepsisini getirdi. Kapıda yüzükleri Talya'ya vermiştim.

Yan yana geçtik ve kırmızı bir kurdale ile bağlanmış yüzükleri, Tahsin usta sırayla parmaklarımıza taktı. Ardından makası aldı.

"Bu güzel başlangıç her zaman güzel devam etsin çocuklar. Birbirinizi hep sevin ve asla kalplerinizi kırmayın.. Bartu." dedi ve bana baktı. Ben de ustama baktım. "Hanımın olacak kadını çok sev.. Zira Allah hanımına iyi davrananları sever.." dedi ve "Ya Bismillah!" diyerek kurdaleyi kesti. Talya ile beraber birbirimize gülümseyerek baktık ve yeniden büyüklerimizin ellerini öptük. Ardından Buğlem kucağında Elis ile odaya girdi. Üstünde pembe bir elbise vardı ve sevinç çığlıkları atıyordu. Elis'i kucağıma aldım ve kokusunu içime çektim. Talya da yanağından öptü ve Elis başını boynuma gömüp kıpır kıpırdanmaya başladı. Elis saniyesinde herkesin keyfini yerine getirirken Talya'ya döndüm ve kucağımda Elis ile ona yaklaşıp alnına uzun soluklu bir öpücük kondurdum. Alnımı alnına yasladım. "Seni seviyorum güzel gözlüm." gülümsedi ve gözlerini yumdu. "Ben de seni çok seviyorum.." Elis yeniden bir sevinç çığlığı attı ve herkesin keyfi bin kat daha yerine gelmişti.

***

Eheheehh kız isteme ve söz tamamdır gençler.🥳
Yarın düğün alışverişi ve sürpriz bir sahne var..

Gecikme için kusuruma bakmayın.. Yazamamak zor oluyor bazen.🥺

Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir.. Uzatmayı sevmiyorum bu işleri o yüzden fazla sıkmak istemedim sizi..🤎

Hatalarım var ise affola.. Zaten zaman zaman düzeltiyorum..☺️

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Gelecek bölümde görüşmek üzere!💓

SINIR: 150 Oy🌈

Kendinize iyi bakın bebislerrrr😍

Continue Reading

You'll Also Like

88.1K 3.2K 18
Adam senelerdir yalnız ve sessiz. Sakin bir sahil ve henüz kıyılarına yaklaşan olmamış. Kadın ise senelerdir dışlanmış ve korkmuş. Kırık bir cam gibi...
46.3K 3.1K 9
"Cinsiyeti ne olursa olsun formasını şimdiden almak lazım. " Timur Bey heyecanla konuştuğunda gülümsemem büyüdü. Ne forması? "Fenerbahçeli olacak. "...
2.7M 77.7K 25
(DÜZENLENİYOR!) ~Nam Salmış Büyük Bir Mahallenin Lideri~ ~Etrafında Olup Bitenden Haberi Olmadan Mahalleye Taşınan Güzel Doktor~ 'Saç teline yakmıştı...
62.8K 3.4K 25
Bir kadın bordo bereli. Aynı zamanda hayalet. Ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğreniyor. bakalım daha neler olacak Bu arada ben Asker kadın adlı k...