BABA OLMAK +18

By jeyinep

646K 33.8K 4.8K

Bartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdik... More

Bölüm 1: Karşılaşma
Bölüm 2: Gerçekler
Bölüm 3: Teşekkür
Bölüm 4: Tehdit ve Kurşun
Bölüm 5: Benim yüzümden
Bölüm 6: Her şey bitti
Bölüm 7: Elis
Bölüm 8: Ejder Meyvesi
Açıklama
Bölüm 9: Engel Değil
Bölüm 10: Rakı Masası
Bölüm 11: Yarım Milyon Dolar
Bölüm 12: Sarhoş
Bölüm 13: İntikam Ateşi
Bölüm 14: Her Şeye Rağmen
Karakterler
Bölüm 15: Hayat ve Mucize
Bölüm 16: Aile ve Minnet
Bölüm 17: Başlangıç
Bölüm 18: Korku
Bölüm 19: Kalbimi Verdim
Bölüm 20: Cezaevi Köşeleri
Bölüm 21: Hayat Kırığı
Bölüm 22: Son Yüzleşme
Bölüm 23: Enkaz
Bölüm 24: Sadece Biz
🦋10K ÖZEL 'ALINTI'🦋
Bölüm 25: Asayiş Berkemal
Bölüm 26: Light Erkek
Bölüm 27: Hayal Kırıklığı
Bölüm 28: Acıtan Uyku
Bölüm 29: Beşiktaş Marşı
Bölüm 30: Yeni Komiser
Bölüm 31: Bir Umut
Bölüm 32: Nazar
Bölüm 33: Nihayet
Bölüm 34: Ölümle Gelen Kurtuluş
Bölüm 35: Yalan Söyleme
Bölüm 36: Acı Veren
Bölüm 37: Kardeşlik
Bölüm 38: Bedel
Bölüm 39: Sonu Yok
Bölüm 40: İlk Aşk
Bölüm 41: Mükemmel Adam
Bölüm 42: Miras ve Yardım
Bölüm 43: Görev Başlangıcı: Kılıç Tim'i
Bölüm 44: Görev Anı: Zafer
Bölüm 45: Görev Sonu: Kavuşma 1
Bölüm 46: Görev Sonu: Kavuşma 2
Bölüm 47: Görev Sonu: Kavuşma 3
Bölüm 49: Aile Gibi
Bölüm 50: Beni Bırakma
Bölüm 51: Kız İsteme ve Söz
Bölüm 52: Sürpriz ve Alışveriş
Bölüm 53: Düğün👰🤵
Bölüm 54: Zevkin Dalgaları
Bölüm 55: Her Kadın Sevilmeye Değer
Bölüm 57: İhtimal
Bölüm 58: Rüya
Bölüm 59: Paramparça
Bölüm 60: Eskiye Dair
Bölüm 61: Uzak Olsun
Bölüm 62: İlahi Adalet
Bölüm 63: Canım Ailem
Bölüm 64: Nakarat
Bölüm 65: Arapsaçı
Bölüm 66: Aile Saadeti
Bölüm 67: Nane
Bölüm 68: Mert
Bölüm 69: Vicdanın Affetsin
Bölüm 70: Beş Kişi
Bölüm 71: İki Oğlan Bir Kız
Bölüm 72: İlk Kelime
Bölüm 73: İlk Adımlar
Bölüm 74: Ekin Ailesi - Birinci Kitap Finali
Özel Bölüm 1: Fatih ve Alev
Özel Bölüm 2: Baba
DUYURU
Bölüm 75: Beraat
Bölüm 76: Yıllar, Yıllar Üstüne
Bölüm 77: Havale
Bölüm 78: Aşkın Kimyası
Bölüm 79: Ne Umduk Ne Bulduk
Alıntı

Bölüm 48: Babam Gibi

5.5K 362 50
By jeyinep

Hepinize merhaba sevgili okurlarım!🖤 Güzel bir bölümle geldim.✨ Zaman atlaması ile aramıza yeniden dönecek karakteri nihayet öğreneceksiniz..🙃 Bekletmeden bölüme alayım sizi.🌼 Ateş beyler geliyorlar..🤭 Ve Bartu evlenme teklifi etmişti, unutmamak lazım..🥳

Oy vermeyi ve isterseniz de yorum yapmayı unutmayın lütfennnn.. Yorumlarınız benim için çok önemli.. 😙💖

***

Bir Hafta Sonra / Bartu'dan

Kapıdan çıkan ikiliyi görmemle elimdeki bitmiş sigarayı söndürdüm ve yandaki çöp kutusuna attım. Çok sigara içen birisi değildim ama bugün istemsiz canım çekmişti. Cebimdeki naneli şekeri de ağzıma atıp yanlarına yürüdüm.

"Merhaba hanımlar.." dedim keyifle ve elimi Talya'nın beline atıp yanağından uzunca koklayarak öptüm. "Merhaba müstakbel karıcığım.." Talya kıkırdadı ve onun burnuna ufak bir fiske vurduktan sonra kucağında ki kızıma baktım.. Kızım. Benim güzel kızım.

Talya, Elis'i aylık kontrolüne getirmişti ve ben de emniyette işim erken bitince yanlarına gelmiştim. Küçük bir yemekten sonra onları eve bırakacaktım.

"Git bakayım babaya.." dedi Talya ve Elis'de sanki anlamış gibi kollarını bana uzatmaya başladı. Benim kızım dört buçuk aylıktı artık.. Kocaman olmuştu. Hemen kucağıma aldım ve bir elimle poposundan, diğer elimle ensesine tutup boynuma doğru tuttum. Ağzı ile yaptığı hareketler beni huylandırırken güldüm. Talya'da ona doğru bakınca fark etti. Gülerek, "Anneciğim, babayı yememelisin.." dedi. Kulağına doğru yaklaştım ve, "O yemez ama belki.." deyip yüzüne baktım. Kaşlarını çattı ve Elis'in yaslanmadığı omzuma vurdu. "Çok fenasın!" Gülmeye devam ettim ve elimle sol tarafı gösterdim. "Hadi geçelim şöyle, araba orada." Başını salladı ve benimle beraber yürümeye başladı. Arabaya gidene kadar Elis ile sohbet etmiştim gerçekten. Bu denli konuşmaya aç ve hevesli oluşuna hayrandım.

Arabanın yanına geldiğimizde duyduğum ses ile soluma baktım.

"Talya?" demişti bir kadın. Talya dönmeden yüzünü buruşturdu ve kadına döndü.

"İnanmıyorum! Ne güzel tesadüf!" dedi kadın ve Talya'ya sarıldı. Ben de kucağımda duran Elis'e daha sıkı sarıldım ve onları izledim. Kadının yanında bir de bir adam vardı. El ele olduklarından dolayı sevgili ya da karı-koca olabileceklerini düşünmüştüm.

"Nasılsın?" dedi kadın.

"İyiyim Duru.. Sen nasılsın?" dedi Talya. Zorla konuşuyor gibiydi. Duru denen kadından hoşlanmadığı ya da şuan rahatsız olduğu belliydi.

"Ben de iyiyim.. Hatta iyiyiz." dedi ve tuttuğu eli kaldırdı. "Sonunda kaptım Selim'i.."

Talya fazla rahatsız olduğunu belli etmeden güldü ve Selim denen adama bakıp başıyla selam verdi. "Sevindim sizin adınıza.. Çok yakışıyorsunuz.." dedi ardından.

Adının Duru olduğunu öğrendiğim kadın, "Çok sağ ol.." dedi ve bakışları bana kaydı. Ardından Talya'ya baktı. "Bu beyefendi ve bebiş kim?"

Talya bize döndü ve yanıma yaklaştı. Elimi beline koydum. "Bartu.." dedi ve yüzüme bakıp gülümsedi. Ardından kadına döndü. "Eşim."

Duru denen kadının kaşları havalanmıştı. Ardından Elis'in minik elini tutup okşadı. "Ve.. Elis. Kızımız."

Kadın sesli şekilde şaşırdı ve Elis'e yaklaştı. Yanaklarını sevdikten sonra bana saygıyla bakıp başını salladı. "Memnun oldum." dedi. Başımla karşılık verdim. Semih denen adamla da el sıkıştık.

Kadın yeniden elini Talya'nın koluna koydu. "Anne olduğuna inanamıyorum.. Bir kızın varmış. Seneler oldu görüşmeyeli. Sen bölümünü bitirdin ve bir daha görüşemedik.. Ayrıca.." dedi ve bana baktı. "Faruk ile duymuştum sanki seni.. O nerede? Ne yapıyor?" dedi. Talya'nın elini tuttum. Talya bir kelime edecekken sanki Elis, annesinin zorlandığını hissetmiş gibi birden ağlamaya başladı. Bakışlarım ona kayarken kucağımda zıplatmaya çalıştım ama susmuyordu.

Talya Elis'e bakmadan kadına döndü. Sessizce, "Karnı acıktı.. İlgilenmem lazım. Kusuruma bakma.."

Kadın sorun yok dercesine başını salladı ve kısa bir vedalaşmadan sonra biz arabaya bindik. Birbirlerine numaralarını vermişlerdi.

Talya arka koltuğa geçti ve Elis'i kucağına yatırıp bana baktı. Ben de Elis'in minik battaniyesi ile sürücü koltuğundan arkama dönüp o açıklığı tuttuğum örtü ile kapattım. Camlar filmli olduğu için rahat olabilirdi. Benim görmediğimden de emin olsun diye yapıyordum bunu. Sessizce teşekkür etti ve Elis'in kesilen ağlamasından annesini emdiğini anlamıştım. Talya bir şey diyene kadar örtüyü tutmaya devam ettim ve asla oraya bakmadım.

Elis emme sesleri kesilmişti. Kısa süre sonra Talya'nın sesini duydum. "Tamam Bartu.."

Örtüyü indirdim ve önümde katlayıp arka koltuğa koydum. Talya'ya baktığımda onunda bana gülümseyerek baktığını gördüm. Elis ise çoktan uyumuştu. Yanağına dokundum ve okşadım. Gözlerime gülümseyerek bakmaya devam etti. Avuç içimi öptü. Gülümsedim. Ardından önüme döndüm ve orta aynadan gözlerimiz kesişti. Arabayı çalıştırdım ve kemerimi de taktıktan sonra sürmeye başladım.

Talya yolda daha bir durulmuştu. Yemek yiyeceğimiz yere gitmekten vazgeçmiştik. Elis uyuyordu ve yanımızda arabası ya da puseti olmadığı için eve gitmeye karar vermiştik. Daha sonra beraber yemek yiyecektik.

Eve gitmeden aklımı kurcalayan soruyu sormadan edemedim. "Güzelim.." dedim sakince ve orta aydan gözlerime baktı. "Efendim."

"Kimdi onlar da.. Bu kadar rahatsız ettiler seni?"

Durdu ve iç çekti. "Üniversiteden arkadaşlarımdı. Faruk ile ortak."

Başımı salladım ve o konuşmaya devam etti. Ben dikkatimi yoldan ayırmamaya çalışıyordum.

"Beraber takılırdık. Ben, Faruk, Duru, Selim, Tarık, İsmet, Muhammet ve Aslı.. Sekiz kişilik bir arkadaş grubuyduk. Aramıza sonradan katılan Faruk'tu ve beni İsmet ile Aslı tanıştırmıştı onunla.. Duru, Faruk ile evlenme olaylarını bilmiyor çünkü sürekli yurt dışına gidiyordu. Maddi durumu çok iyiydi. Uzun bir dönem gitmişti ve demek ki yeni dönmüş. Selim'le de o zamanlarda sevgililerdi, bak.. evlenmişler."

"Anladım.."

"Beni rahatsız eden ise.." dedi ve bir an yeniden gözlerimiz buluştu. "...eskiye dair birilerini görmek. Yeni bir sayfa açtım ve böyle zamanlarda kirlenmiş gibi hissediyorum. Onu bana sormaları beni eskiye döndürüyor.."

Sağ elimi arkaya uzattım. O da tuttu. Okşadım elini. "Ölürüm sana.. Boşver canını yediğim.."

Gülümsedi ve eğilip elimin üstünü öptü. "Neyse ki bana oldukça çok destek olan birisi var.."

Gülümsedim. "Ayrıca.. Dikkatimden kaçmadı beni eşin olarak tanıtırken gözlerin yüzüğüne gitti.. Fazla belli etmedim ama kalbim çok hızlı attı o an.."

Güldü ve geri yaslandı. Tekrardan yüzüğüne baktı ve heyecanla omuzlarını oynattı. "Yakında eşim olacaksın çünkü.. İçim kıpır kıpır oluyor bahsederken.."

"Vay anam vay.. Kulaklarım bayram ediyor.." dedim ve evin sokağına girdim. Aynadan bakışıp gülümsedik.

Evin önünde durdum ve arabadan indim. Arka kapıyı açıp Elis'i, Talya'nın kucağından, kucağıma aldım ve doğruldum. Talya'da bebek çantasını alıp arabadan indi. Bahçe kapısından geçtik ve kapıyı çalmamızla kapıyı açan Nergis anne ile selamlaşıp içeri girdik. Hemen Elis'i yatırdım ve onu rahatsız etmeden yüzünün her yerine öpücükler bıraktım. Odadan çıkmadan kokusunu uzun uzun kokladım. Odadan çıktım ve mutfağa gittim. Talya ve Nergis anne çay içiyorlardı. Talya kalkacakken elimle durdurdum ve kendime çay aldım. Boş sandalyeye oturdum. Nergis anne konuştu. Talya'nın yüzüğüne bakıyordu..

"Ee.. Bartu oğlum.. Evlenme konusunda kararlarını netleştirdin mi?"

Talya annesinin kolunu dürttü ama ben gülümseyerek onun bileğini okşadım. 'Sorun yok' gibisinden gözlerine baktım.

Kadın bana böyle şeyler sormakta haklıydı çünkü kızının en son yaptığı evlilik ona pahalıya patlamıştı. Doğal olarak kadın endişe ediyordu ve ben bir polis dahi de olsam sorgulama ihtiyacı hissediyordu.

"Evet netleştirdim Nergis Anne, daha doğrusu netleştirdik Talya ile.." dedim ve gülümsedim. "Birkaç güne senin isteğin üzerine, dünyalar güzeli kızını istemeye geleceğiz.. Benim birkaç operasyona katılmam gerekiyor. Ardından hemen geleceğiz. Geleceğiz diyorum ama Fatih ben ve bizim çok sevdiğimiz bir ustamız ile geleceğiz.. Annem babam yok biliyorsunuz.."

Talya gözlerime baktı ve Nergis anne elimi tutup sıktı. "Ben annenim yavrum senin.."

Talya heyecanla kıpırdadı ve dinlemeye devam ettiler. "Biliyorsun çokta planladığım gibi gitmeyen şekilde bir evlenme teklifi oldu.. Ama telafi edeceğim. Talya her şeyin en kusursuzuna layık.."

Nergis anne gururla gülümsedi ve omzumu okşadı.
Talya kalp olmuş gözleriyle beni dinliyordu.

"Her şeyin hayırlısı olsun oğlum.." dedi ve devam etti. "Sen bize ne iyilikler ettin.. Üstüne üstlük kızıma sevdalandın.. Onu ne denli mutlu ettiğini görüyorum ve sana güveniyorum.. Sen adam gibi adamsın."

Güldüm ve Nergis annenin elini öptüm. "Sağ ol Nergis anne." dedim gülümseyerek. Ardından Talya konuştu. "Ama şu kına işini düşünmek istemiyorum ben.. Lütfen orta yolu bulalım anne.. Zaten isteme olayını da sen istediğin için kabul ettim. Ben istemeden sonra sadece, mütevazi bir nikah istiyorum.. Bartu ile de konuştum.. Onunla böyle karar verdik. Lütfen abartı bir şeyler olmasın.. O kadar ağladıktan sonra bir de kınada ağlama istemiyorum.. Hem çok kişi de olmaz.."

Nergis anne dikkatle Talya'yı dinledi ve konuşmaya başladı. "Nasıl isterseniz öyle olsun kızım.. Ben sadece seni benden hiç istemedikleri için bunu istiyorum.. Düğündür odur budur ben karışmak istemiyorum.. İkinci baharın gönlünce olsun.."

Talya gülümsedi ve annesine sarıldı. Ardından ben konuştum. "Ama küçük bir salonda istiyorum ben nikahımızı.. Ya da istersen açık alanda da yaparız.. Fatih oynamazsa bir yerleri çatlar." dedim ve güldüm. "Birbirimizin sağdıcı olmak istiyoruz.."

Talya gülümsedi ve başını salladı. "Pekala öyle olsun.." dedi. "Ama çok sade ve sakin.." Kafa salladım.

"Fatih nasıl oynarmış bir görürüz.."

Güldüm ve muhabbet ile beraber soğuyan çayıma uzandım.

&

Fatih'in beni arayıp acil emniyete gelmemi istediği için Talya ve Nergis anne ile fazla duramamıştım. Çayımı içtikten ve Elis'i öptükten sonra nihayet arabadaydım. Emniyete kısa sürede vardığım da hemen arabayı park ettim ve içeri girdim. İçerisi yine ana baba günüydü. Action is coming dostlar..

Hızla Fatih'in odasına girdim ve girdiğim gibi dönüp kalmam bir oldu. İçeride bir tane çocuk vardı ve çok üzgün görünüyordu. Küçüktü.

Kaşlarımı çattım ve Fatih'e baktım.

"Hoş geldin devrem."

"Hoş buldum devrem, de.. Biz çocuk şube değiliz ki nedir bu küçük adamın işi burada..?"

Fatih derince nefeslenip, oturduğu koltukta geri yaslandı. "Küçük bir vukuat olmuş. Hallettik. Ama senin minik bir ziyaretçin var.. Kendisi, o an onları bulan polise senin adını vermiş. Memur arkadaşlar da buraya getirmişler. Sağ olsunlar."

"Kim?" dedim ve o an kapıyı açıldı. İçeri Ateş girdi. Ona dönmemle hemen belime sarıldı. Bir dizimin üzerine çöküp onun sarılmasına karşılık verdim.

"Ateş?" dedim hayretle. "Ne işin var senin buralarda? Ne oldu?"

Ateş bu sefer kollarını boynuma doladı ve dizime oturdu. Zaten çok zayıf bir çocuktu. Geçirdiği kazadan sonra da, yapısı gereği fazla kilo alamamıştı. Uzun süredir yüz yüze de görüşmemiştik. Özlemiştim aslan parçasını.. Yeni taşındıkları yurdun güvenlik görevlisi bizim arkadaşımız olduğu için sık sık onun hakkında bilgi alabiliyordum ama onu görmek daha iyiydi..

"Ben o yetimhaneye gitmek istiyorum." dedi gözyaşları arasında. "Orada bize bağırıyorlar.."

Saçlarını okşadım ve onu kucağıma alıp koltuğa oturdum. Dizime oturduğu gibi yüz yüze geldik. "Baştan anlat bakalım bana neler olduğunu.. Buralara nasıl geldin?"

Burnunu çekti ve eliyle yanımda oturan çocuğu gösterip konuşmaya başladı. "Mert.. Yurda yeni geldi. Üzüldüğü için yemek yemiyordu.. Ben de o gece ağladığı için kalktım. Açım dedi bana, biz de mutfağa gittik. Ona bir şeyler verdim yemesi için ve mutfakta bizi müdür bey yakaladı.."

Eliyle gözlerini sildi ve konuşmaya devam etti. "İkimize bağırdı. Buraya girmek yasak defolun dedi.." Ağlaması şiddetlenirken ettiği son cümle benim bile kanıma dokunmuştu..

"Bize piç dedi.."

Sinirle gözlerimi yumdum ve onu ensesinden tuttuğu gibi göğsüme çektim. Bana sıkı sarıldı ve boğuk sesiyle konuştu. "Biz piç değiliz.." Yanımda duran çocuğu da kolumun altına aldım. O da konuştu. Çok utangaç bir çocuğa benziyordu. "Biz piç miyiz..?"

Hemen konuştum. "Hayır. Siz öyle bir şey değilsiniz.. Demeyin bir daha öyle kelime siz.."

Gözlerim Fatih ile buluşurken, ikimizin de aklına gelen, bu hikayenin bize tanıdık geldiğiydi. Tek fark, bizi kimse yakalamamıştı..

Ateş'i dizimden indirdim ve yanıma aldım. "Nasıl geldin peki buraya?" dedim yeniden.

"Biz kaçtık yurttan.. Sonra bizi polis abiler buldu.. Ben de korktum çünkü onların yüzleri korkunçtu.. Senin adını verdim Bartu abi.. Fatih abinin adı aklıma gelmemişti.. Onlar da sonra bizi buraya getirdi.."

Mert konuştu. "Abi lütfen bizi oraya götürmeyin.. Çok korkuyorum ben.."

"Aslanım benim.." diyerek Fatih yanımıza geldi ve bu sefer o Mert'i dizine aldı. "Biz gidip o müdür ile konuşacağız ve size en güvenli ortamı yaratacağız.. Korkmayın siz tamam mı?" dedi ve Mert'e sarıldı. Ben de Ateş'e..

Bu olayı çözmek müstahaktı artık!

&

Ateş'in bahtı bir türlü gülmüyordu. Sorumsuz müdüre, çöken bina, altında kaldığı kolon derken şimdi de başıma bu müdür bozuntusu çıkmıştı. Bir adam nasıl olur da onca yaş küçük bir çocuğu öyle kelime ederdi?

Çocuk lan bunlar, çocuk.. Adı üzerinde çocuk. Üstelik kimsesiz ve korkmuş çocuklar. Sevgi vermek varken üzmek neden?

Ben düşünüyorum acaba, ben de yetimhanede büyüdüğüm için mi böyle düşünüyorum ama hayır! Bu herkes için aynı olmalı. Kimsenin hayatı pespembe değil.. Hayatın kapkara yönleri de var.. Her şeyden önce vicdan. Önce saygı.

Ateş ve Mert'i yemek yeyip dinlemeleri için Suzan'a teslim ettikten sonra Fatih ve iki polis ile beraber yurda gelmiştik.

Arabadan indiğimizde polislere baktım. "Siz bekleyin. Camdan işaret edince gelirsiniz.."

"Emredersiniz komiserim."

"Emredersiniz komiserim."

Fatih'e başımla işaret yaptım ve içeri girdik. Müdürün odasını bildiğiniz için oraya yöneldik ve Fatih kapıyı tıklattı. 'Gel' sesini duyunca içeri girdik. Müdür hemen ayaklandı.

"Memur bey.. Buyurun lütfen." dedi ve önünü ilikledi. Fatih kapıyı kapattı ve kitledi. Ben onun kadar sakin kalamadım ve hemen gidip yakasına yapıştım.

"Sen kendini ne zannediyorsun?" diye sordum öfkeyle. Gözlerine baktım. "Sen bu koltuğu ne sanıyorsun?!"

Müdür derince yutkundu ve gülümsemeye çalıştı. Fatih kollarını göğsünde birleştirmiş sadece izliyordu. Kaşları çatıktı.

Müdür gülümsedi. "Lütfen sakin olun.. Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum.. Sakin olun.."

Onu bir hışımla masasına yatırdım ve daha sıkı tuttum yakalarını. "Bir parça ekmek uğruna piç denir mi lan bacak kadar çocuklara!? He! Denir mi?! Şerefsiz!"

Müdür derince yutkundu. "Şaka beyefendi.. Şaka yapmıştım ben çocuklara.. Hep yaparım."

Sinirle güldüm ve suratına bir yumruk indirdim. Acıyla inlerken konuştum. "Şaka!" dedim sinirle. "Bak bu yumrukta sana benim şakam!"

Ellerimi yakasından çektim ve cama yaklaşıp buraya doğru bakan polislere gelin işareti yaptım. Fatih kapının kilidini açtı. Müdür hâlâ masadaydı ve acıyla burnunu tutuyordu.

Polisler içeri girince nefret dolu bakışlarımı ondan çektim ve polis arkadaşlara döndüm.

"Alıyorsunuz bu ibneyi, nezaret öncesi bir güzel sorgusunu yapıyorsunuz.. Artık döver misiniz, söver misiniz bilmem.. Sonra meslekten men edilme talebini halledin. Buraya da yeni bir yönetici için bir şeyler yapın. Bu arkadaşta bizim uzun süre bir misafirimiz olsun."

Müdür konuşacakken Fatih dizine vurdu. "Kes lan!"

Polislerden biri, "Emredersiniz komiserim." dedi ve ikisi onun koluna girip arabaya götürdüler. Yurdun psikolojik danışmanıyla da konuştuktan sonra oradan ayrıldık.

Emniyete döndüğümüz zaman Suzan, Mert ve Ateş ile beraber oyun oynuyordu. Ateş beni görünce kucağıma atladı. Mert'te Fatih'e sarıldı.

"Birkaç gün benim misafirim olacaksınız beyefendiler.." dedim ve gülümsedim. Danışmanlarından resmi iznimi almıştım ve yönetici işi hallolana kadar benimle duracaklardı.

Ateş sevinçle zıpladı ve sıkıca boynuma sarıldı. O ara Mert konuştu. Fatih'e bakıyordu.

"Ben seninle kalsam olur mu?" dedi utanarak.. Yanakları kızarmıştı.

Fatih güldü ve onun saçlarını okşadı. "Nedenmiş o delikanlı?" dedi. Ardından Mert öyle bir cümle kurdu ki, Fatih'in, onun saçlarını okşayan, eli havada kalmıştı.

"Çünkü sen babam gibi kokuyorsun abi.."

***

Evet.. Nasıl buldunuz bölümü?✨Ateş gideli uzun zaman olmuştu.. Arkadaşı Mert ile geri döndü..🥳Mert'in son cümlesi..🥺 Evlilik konusu hakkında ne düşünüyorsunuz??😏 Sizce gelecek bölümde neler olur?🤭 Görmek istediğiniz sahneleri benimle paylaşın lütfen..🙂💖

Oy verip yorum yapan herkese çok teşekkür ederim..🤍

SINIR: 122 Oy🌼

Bir sonraki bölümün yarısında, Bartu'nun evlenme teklifinden sonra neler olmuş onlara bakacağız.. Ardından günümüzde devam edeceğiz..

Gelecek bölümde görüşmek üzere sevgili okurlarım, sizi çok seviyorum..❤️

***

Continue Reading

You'll Also Like

24.2K 1.5K 19
Siz:Abiiiiiiii Siz:Askerde bile ağzıma sıçıyon Siz:En son telefonun gidiyodu Siz:İNŞALLAH komutanına kaptırırsında Siz:Telefonsuz kalırsın Siz:Amin...
134K 5K 29
Askerden gelen adam annesi ve yengesiyle sarıldıktan sonra yengesinin arkasında başı eğik elleriyle oynayan kız dikkatini çekmişti üstüne başına bak...
170K 12K 21
"Bu bir emirdir binbaşı! Sen ve Şüheda yarın akşam eve geliyorsunuz!" Eğer samimiyetimiz olsaydı şurada kahkaha atmaktan bayılırdım. Ama samimiyetimi...
119K 4.7K 45
Lise öğrencisi Asya yeni gelen matematik öğretmenine ilgi duymaya başlar.