39. BÖLÜM

4.1K 226 126
                                    

Ben nasıl tepki vereceklerini beklerken sadece yengemden bir tepki gelmişti. Sevinçle gülüp ellerini birbirine vuruyordu. 

"Oh be sonunda "

Artık diğerlerinden de bir tepki beklerken ilk tepki abimden gelmiş beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı. 

"Benim güzelim anne mi olacakmış" dediğinde duygulanmıştım. Ağlamamak için kendimi sıktım. Ayrıldığımızda ikimizde birbirimize otuz iki diş gülümsüyorduk. Ediz ve diğerlerine baktığımda hala son bıraktığımız şekilde kaldıklarını gördüm.

"Hazar bunlara bir şey mi oldu ya neden hareket etmiyorlar" 

"Korkma güzelim bir şeyleri yoktur "

Elini belime koyup kendine çekti. Yengem bize bakıp o iş bende deyip dolaptan dolu sürahiyi çıkardı. 

"Şimdi gençler beni iyi izleyin. Böyle donup kalan bir insan gördüğünüz zaman yapıştıracaksınız tokadı ama bunlar şimdi dört kişiler tek tek tokat atıp kendimi yormak istemiyorum bu yüzden " deyip elinde ki soğuk suyu üzerilerine fırlattı.

İrkildiklerini görünce gülmemi durduramamıştım. Benimle beraber diğerleri de gülmeye başladı. 

Ediz  bana doğru gelince Hazarın eli belimden çekilmişti. 

"Gökçe lan bizle dalga filan geçmiyorsun dimi " dediğinde sesi titremişti. Gözlerinin dolduğunu görünce benimkilerde yerinde durmadı tabi.

"Niye dramatikleştiriyorsunuz ya ne güzel haber işte " diyen yengemi abim susturmuştu.

"Hamileyim be dayı oluyorsun" 

Hızla bana sarılınca sarılışına hemen karşılık verdim. Biz ayrılamadığımız da Hazar zorla bizi ayırmıştı. 

"Bırak be yeter yorma karımı"

"Yemedik lan karını hem ben onun dayısıyım" deyince kaşlarımı çatarak ona baktım. 

"Sen onun dayısısın benim değil" deyip ellerimle karnımı gösterdim. Karnıma şefkatle bakıp kafasını salladı. 

"Ben onu dayısıyım "daha çok kendi ile konuşuyor gibiydi. Diğerlerine baktığımda bu sefer Kutay hızla sarılmıştı bana. 

"Çok sevindim komutanım Allah analı babalı büyütsün" diyen Yiğit'e Hazar cevap vermişti. 

"Eyvallah koçum" 

Kutay'ın üstüne Yiğit ve Taner de sarılınca gülümsedim. 

"Bırakın artık karımı ya onun yorulmaması gerekiyor hem " deyip bir şey dememize izin vermeden salona geçip koltuğa oturttu. Anında diğerleri de geldi. 

"Ne zaman öğrendiniz peki"

"Daha yeni. Geçen Gökçe biraz rahatsızlanınca doktora gidelim dedik o zaman öğrendik. " deyince Ediz hızla bana döndü.

"Bu haylaz hep seni böyle hasta mı edecek."

"Ömür bunun geçici bir şey olduğunu söyledi zaten döndüğümüz zaman tekrar doktora gideceğiz" 

"Bende gelmek istiyorum "

"Eviminizin kara kedisi misin Ediz anlamadım gitti."

"Ben görümce olacak insanmışım da işte " 

"Gökçenin görümce isyanı olması gerekirken ben kayın biraderden çekiyorum" 

"Benim yokluğumu aratmıyorsun aferin sana" dedi abim. Hazarın yüzü buruşurken Ediz'in keyfi gayet yerindeydi.

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin