KARTAL TİMİ ( ASKIDA )

26. BÖLÜM

Herkes koltuklara oturmuş yattığım yerdeki battaniyeyi yengem hemen kaldırmıştı. Hala şoktan çıkamamıştım. Abim buna nasıl izin vermişti onu anlamadım. Resmen şuan eşofmanımla istenecektim.

Çaprazımda ki koltukta Melek teyze, Ozan amca ve ortalarında Ömür ve Hazar oturuyordu. Yanıma yengem ve Ediz diğer çapraz koltukta ise Bahar teyze, Tuna amca ve abim oturuyordu. 

Yer kalmadığı için Egemen ve tim sandalyelere oturmuştu. 

"Nasılsınız Tuna bey" dedi Ozan amca.

"İyiyiz biraz zorlu zamanlar geçiriyoruz bildiğiniz üzere siz nasılsınız"

"Sağ olun bizde iyiyiz. Biliyorum olayları. Ee Barlas sen nasılsın oğlum" dediğinde ben de abime baktım. 

Geldiğinden beri yüzündeki ifade askeriyede ki eğitimler sırasında oluşan o sertlik vardı. Abi istemiyorsan niye çağırdın ki yani.

Hayır yanlış anlaşılmasın ben halimden gayet de memnundum. Bunun habersiz olması da çok iyi olmuştu hazırlık derdi yoktu oh mis. Nikahı da operasyon dönüşü yaptık mi bizden iyisi yoktu. Ya da benden iyisi diyeyim. Beyefendi her şeyin dört dörtlük olmasını istiyor.

"İyiyim sağ olun Ozan amca. "

"Barlas abi bu böyle devam mı edecek ya sıkıldım valla" dedi Kutay. Oflamaz mı birde. Abimin ve Hazarın bakışlarından sonra yayıldığı sandalyede dik oturmaya başladı. Salak çocuk .

"Komutanım ben öyle demek istemedim " deyip en sonunda sustu.

Ozan amca tam söze girecekken kapının çalması ile istenecek kız olmam nedeni ile ayağa kalkıp kapıyı açtım. Karşımda Afra Kahraman ve minnak kızları vardı. 

"Hoş geldiniz" diyerek kapıyı tamamen açarak içeri girmelerini sağladım. 

"Hoş bulduk son anda haberim oldu atladık arabaya geldik valla" diyerek sıkıca sarıldı Afra. Hastane de hep yanımda bana destek olmuştu hep.

"Geçin içeri herkes içeride." 

İçeri geçip eski yerime oturdum. Sandalye de ki yerlerini alınca bu sefer Bahar teyze söze girmişti. 

"Kızlar kahveleri hazırlamaya başlayın isterseniz" dediğinde ben ve Afra ayaklandık.

"Kahveleriniz nasıl olsun efendim" dedim nazik bir şekilde.

"Hepimize orta yap sen kızım" dedi Ozan amca. Tam solandan çıkacakken Kutay tekrar atladı.

"Hazar tuzlu içer komutanım" dediğinde gülüp salondan çıktım. Mutfağa geçtiğimde ellerimle kendime hava verdim. Çok sıcak olmuştu bura ya .

"Sakin ol hanım efendi." deyip göz kırptı.

"Sakinim canım sanki o kadar operasyona ben çıkmadım. Ne heyecanı yok canım" 

"Onlarla bunlar bir mi kızım" deyip ocağı yakıp kahveyi koydu. 

"Ben içeridekilere yaparım sen müstakbel eşinin kahvesini yapsan yeter" dediğinde aklımda sadece müstakbel eş kelimesi canlanıyordu. Resmen ilişkimiz ciddileşiyordu. Evlenecektik galiba. Hala inanamıyorum ya.

Kahveleri yapıp herkese dağıttıktan sonra en son Hazara uzattım tepsiyi. Gözlerine bakarak haince sırıttım. Kahvesini özenle kırmızı biber, tuz ve birazcık kimyon atmıştım. Hazar beyefendi gayet sakince kahvesini alıp sehpaya koydu. 

Hazar ılımış kahveyi tek dikişte içince Ozan amca Tuna amcaya bakarak konuştu.

"Şimdi gençler anlaşmış, güzel bir yuva kurma yoluna niyetlenmiş. Bizler de onların aile büyükleri olarak bu ilişkinin en güzel şekilde vesile olma telaşındayız. Bu amaçla Allah'ın emri, peygamber efendimizin kavliyle kızınız Gökçeyi oğlumuz Hazara istiyoruz." dediğinde nefesimi tutmuş gelecek cevabı bekliyordum.