47. BÖLÜM

2.3K 180 111
                                    

Saçlarım terden ıslanmıştı ama yine de koşmaya devam ettim. Bu benim kendime verdiğim bir cezaydı. 

Karargah etrafında 30 tur tam teçhizat. Tuna komutan hamile olduğum için sadece uyarma cezası ile geçecekti ama ben kendimi cezamı çoktan vermişti. Hazar da merak etmesin bebeklerim için sorun değildi bu.  Doktor kendime zarar vermediğim sürece devam edebileceğimi söylemişti. 

"Artık yetmez mi Gökçe " dediğinde sinirli bakışlarımı Ediz'e çevirdim. 

"Daha bitmedi cezam. "

"Tuna komutan sana böyle bir ceza vermedi. Kafandan niye kendi kendine ceza veriyorsun kızım" 

"Sana ne cezayı kimin verdiği önemli değil. Ceza cezadır. Son turum bekleyeceksen bekle beklemeyeceksen git" deyip koşmaya devam ettim. 

Bana son turumda eşlik etmeye karar vermiş olacak ki yanımda koşmaya başladı. Bu turda bitince çantayı yanıma bırakıp yere oturdum. Hava kararmıştı.

"Hadi gel eve gidelim annemle babam bizi bekliyor."

"Ben bugün burada kalacağım" dediğimde kaşlarını çatmıştı. 

Eve gitmeyi düşünmüyordum. Bahar teyzelere gitsem bir sorgulama yaşayacağım için gitmek istemiyordum. Karargahın yataklarını özlemiştim zaten. Odam da vardı. Kalırdım ben burada. 

"Saçmalama kızım deli etme adamı "

"Sana soran mı var be git başımdan acıktım yemek yiyeceğim. "

"Olmaz ben seni burada bırakamam" 

"Ediz lütfen beni yalnız bırak olur mu. Zaten kendime geldiğimde bu konuyu ilk seninle konuşacağım. Tamam mı "

"O Hazarı var ya elime bir geçireyim kafasını gözünü kıracağım "

"Sen karışma lütfen. Aranız bozulmasın."

"Benim kardeşimi üzdü hemde hamileyken. Geri zekalı hiç düşünmüyor tabi. Pat pat ağzına ne gelirse söylüyor ama ben onu kelimeler ile tekrardan tanıştıracağım sen merak etme.  " ne dersem diyeyim Hazar ve Ediz arasında küçük de olsa bir tartışma geçeceği belliydi. Tek temennim  benimde  orada olmamdı. 

"Ediz hadi beni yalnız bırak olur mu ben ilk sana geleceğim merak etme. Bugün değil ama" dediğimde bir şey demeden sadece sarılmıştı. Saçlarıma küçük bir öpücük koyunca dudaklarım titremişti. 

"Tamam güzelim bugünlük kendini dinle ama yarın seninle bir kaçamak yapalım. Senden çaldığım bir ev var yarın oraya gideriz" dediğimde başımla onayladım. 

Çantayı alıp karargaha yürürken Ediz de karargahtan  çıkıyordu. Çantayı yerine bıraktıktan sonra odama geçip hemen duş alıp üzerimi giydim. 

Saçlarımı kurutmadan yatağa girdiğimde aklımda sadece bana dediği şeyler vardı. Dedikleri yanına kar olmuş dövmeden gitmişti. Köpek. 

Bütün karargaha da itinayla rezil olmuştuk. Tuna komutan bu sefer  bir şey dememişti ama bir daha olursa ne yapardı bilmiyorum. 

Normalde zaten yakın ilişkilerde aynı yerde çalışma zor oluyordu. Bir de özel hayatımızı iş hayatıyla karıştırınca beyefendi başımıza iş alırdık. 

Telefonum tekrar çalınca sessize alsam da kaçıncı arayışı olduğunu unuttum. Merak etmişti herhalde. Sadece eve gelmeyeceğimi söyleyip kapatsa mıydım acaba.

"Efendim."

"Neredesin sen"

"Sen hala bana nasıl sesini yükseltiyorsun ya. Gelmiyorum eve kal evinde tek başına" deyip telefonu yüzüne kapatıp sessize aldım.

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin