42. BÖLÜM

3.3K 233 49
                                    

Allah'ım ben yine ne günah işlemiştim ya. 

Duvar değilde birine çarptığımı anladığımda içimden Ediz'e sövdüm. Başımı kaldırdığımda ise hiç görmek istemediğim biriydi karşımda ki. 

Hemen yerimden kalkmaya çalışırken Hazarın da  yardım etmişti. Ediz'e kötü bir bakış atıp hemen Serhat albaya döndüm.

"Kusura bakmayın albayım. Önüme bakmıyordum. İyisiniz değil mi ?"

"İyiyim sen iyi misin "

"İyiyim komutanım özür dilerim gerçekten" 

"Sorun değil Gökçe siz nereden geliyorsunuz. "

"Görev dönüşü komutanım baskın ihbarına gitmiştik."

"Anladım hepiniz sağlamsınız dimi"

"Sağlamız komutanım büyük bir çatışma olmadı "

"Anladım. Bende Tuna'nın odasına gidiyordum. Eşlik eder misin?"

"Emredersiniz komutanım  " deyip beraber yürümeye başlamıştık.

Ediz ben yanlarına gittiğimde kaçsa iyi ederdi bu sefer pis benzitecektim.

"Sen niye kovalıyordun yine Ediz'i "deyince kızarmıştım. Bir rezil olmadığımız Serhat albaydı ona da bir şekilde kendimizi göstermiştik. 

"Önemli bir şey değil komutanım her zaman ki beni sinirlendirmesi, hayır ben olmasam kimle uğraşacak bilmiyorum"

"Erkekler değer verdikleri kadınlara nasıl davranması gerektiğini bilmeyen haylaz çocuklardır. Yakında karşısına birisi çıkarsa o da öğrenir"

"Hiç sanmıyorum düzeleceğini. Ediz ezelden beri böyle ve değişmesini de istemem herhalde."

"Bende seviyorum diyorsun " 

"Biraz öyle albayım. Bizim Ediz ile çocukluğumuz bir geçti. Yürüyüşünden bakışından ne hissettiğini anlarım o da benim tabi"

"Çok kıymetli bir dostluğunuz var. Bunu sakın kaybetmeyin" 

"Emin olabilirsiniz"

------------------------------------------

Evrak işlerini diğerleri yaparken ben Serhat albay ve Tuna komutan ile birlikteydim. Serhat albayı Tuna komutanın odasına kadar eşlik ettikten sonra Tuna komutan da operasyon ile ilgili bir kaç şey sorunca oturmuştum. 

"Tamam ben hallederim okul binasındaki hasarı. Yakında tekrar eğitim alabilirler."

"Sağ olun komutanım."

"Serhat kusura bakma lütfen. İlgilenemedim."

"Hiç sorun değil Tuna yakınlarda işim vardı bende kahvenizi içmeye geldim."

"Hemen söylüyorum. Gökçe sen ne istersin "

"Ben de kahve alabilirim komutanım"  deyince telefonda ki  bakışları çatılarak bana döndü.

"Kahve istediğine emin misin" deyince kafamı olumsuz anlamda salladım. Kahve ve çay gibi sıvıları doktorum tüketmenin doğru olmadığını söylediğinden beri gram çay ve kahve içirmemişlerdi. 

Yeterince stresli bir işimin olduğunu söyleyip daha iki aylık olmamış mercimekler için yedi ay çay kahve içemeyecektim. İçim yanıyordu ya.

Siz höpür höpür götürün kahveleri bana gelince yok. Tabi bunu Tuna komutana söylemeye cesaretim yoktu.

"Portakal suyu en iyisi komutanım"

"Bence de. Ahmet  bize iki orta kahve ve portakal suyu. Hazır olmasın he"

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin