35. BÖLÜM

5.6K 284 72
                                    

Arabasına kadar kolunda eşlik etmişti. Arabaya ilk ben sonra Agah bindi.  Büyük arabada onunla yan yana oturmayı kaldıramayacağım için karşılıklı oturmuştuk. Yüzünde ki gülümseme ile bana  bakıyordu. 

"Nereye gidiyoruz" 

"Kısa bir yolculuk Feride Hanım merak etmeyin" gözünde ki o tehlikeli pırıltılar hiç de öyle demiyordu ama şimdilik anlamamış gibi yapsam en iyisi olacaktı. 

Kulaklıktan hala ne yapacağını konuşuyorlardı.

"Gökçe seni kafeye götürecek. Sizin konuşmalarınızı zaten biz duyuyoruz merak etme . Arkanızda Hazar var. Ona haber vermeden gittiğin için kızgın bir müdür. Karşına birden çıkacak şaşırma. "

"Feride hanım camiada sizi yeni yeni gördüm ama sanki daha önce karşılaşmışız gibi geliyor" yüzünde sahte bir gülümseme vardı. 

Anlamıştı.

"Agah bey eminim sizi daha önce görsem unutmazdım."

Böyle bir şerefsizi bir gören bir daha asla unutmazdı. 

"Öyle mi diyorsunuz" dediğinde onayladım. 

"İki yıl kadar Almanya daydım.  Bu yüzden de biraz basından saklanmam kolay oldu. "

"Anlıyorum sizi tabi. Eğitim için mi gittiniz"

"Dil eğitimimi tamamlamak için " 

"Bende bir kaç aydır buradayım. "

"Siz nereden geldiniz Agah bey "

"Şırnak'dan" dediğinde elim çantada ki silaha gidecekken Delinin bakışları çantama kaydı. Belinden silahını çıkartıp sanki elinde gül tutuyormuş gibi baktı.

"Çantanızı kendinizden uzaklaştırmanızı tavsiye ederim Feride Hanım ama ben size komutanım desem daha samimi oluruz değil mi" 

"Tabi ki o zaman arada ki resmiyet kalktığına göre bende size isminizle hitap edeyim Deli" 

İkimizde  birbirimize meydan okuyucu  bakışlar atıyorduk gözümüzü kırpmadan. Arkada Hazar tekti ve bu operasyon ortaya çıkmıştı bile. 

"Tamam şimdi sen benim misafir perverliğimi beğenmişsin demek ki  tekrardan ayağıma kadar geldin .Seni burada da iyi ağırlarım sen merak etme ama öncelikle arkamızda ki askeri halledelim." dediğinde silah sesleri ile derin bir nefes aldım.

Tek başınaydı. Nasıl halledecekdim ben bu olayı ya. 

"Kulaklık ve çantanı ver asker" 

"Ben biraz asi misafir çocuğuyumdur. Canını sıkarım " 

"Sık canımı minik" diye yüzünü bana yaklaştırdı. Yüzümde sinsi bir gülümseme oldu. Bunu o istemişti. Bütün kuvvetimle burnuna kafa attım. Kafam da acımıştı ama buna değerdi. 

"Sert severim diyorsun ha sürtük bir gidelim bende sevdiğin gibi davranacağım sana" eliyle kanayan burnunu tuttu. Sesinden acı çektiğini anlayabiliyordum bu da bana ayrı bir zevk veriyordu. 

Kanlı elleriyle saçımdan tutup kendine çekti. Kulaklığı ve çantayı aldıktan sonra saçlarımı  bıraktı. Camı açıp elindekileri aşağı attı. 

İletişimimizde kesilmişti oh. Ankara bize ne kadar da hayırlı olmuştu ya.

-----------------------------------------------------------------------------

"Evet takipteyim deşifre oldu mu" 

"An itibari ile evet " dendiğinde sıkıntıyla nefesimi bıraktım. Bu itlerden karımı almalıydım. 

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin