36. BÖLÜM

4.7K 263 55
                                    


5 AY SONRA 

Yüzüme gelen su ile uyanmıştım. Ne oluyor lan. Karşımda  siyahlara bürünmüş iki adam vardı. Kollarımı hareket ettirmeye çalıştığımda arkamda sandalyeye bağlanmış olduğunu anlamış oldum. 

"Ne oluyor lan burada." deyip kollarımla ipi yokladığımda kolay kolay açamayacağımı anlamıştım.

"Bir amaç uğruna burada olduğunu bil yeter"deyip ikisi de odadan çıktığında bir bok anlamamıştım. Ben buraya nasıl gelmiştim. Birileri beni yatağımdan kaçırıyorlardı ve benim ruhum duymuyordu. Üstümde sporcu atletim ve pijamam ile ben burada ne arıyordum ya. 

Hazar yokluğumu fark etmiş olmalıydı. En azından tek temennim buydu. Yine de buradan kurtulmak için her şeyi yapacaktım. Küçük odada benden başka hiç bir cisim yoktu. Boyumun yetmeyeceğine emin olduğum bir yerde küçük bir pencere vardı.

Ellerim ile ipi biraz yokladığımda hala her hangi bir açılma yoktu ama ayaklarımı bağlamamışlardı. Bu benim ileride işime yarayabilirdi. Ellerimi hafif kanatsamda iplerden biraz boşluk yaratmıştım. Şimdi çıkarırsam bitecekti. Biraz daha uğraştıktan sonra ellerimi iplerden kurtardım. Elimde ki tek silahı yani sandalyeyi sıkıca tutup kapıya ilerledim. 

Ben tam kapıya açmayı yeltenmiştim ki kapı açılmıştı. İçeriye giren iki kişi ile hızla kapatıp daha fazla kişi gelmesini birazda olsa önlemiştim. Ben  sesimizden rahatsız olmasınlar istemiştim canım başka bir şey yoktu. 

İkisinin de kafası eğik olduğu için ilk benim yokluğumu anlamadılar. 

"Lan komutan yok lan"

"Sıçtık lan biz nasıl hesap vereceğiz şimdi biz"

Sıska olan arkasına dönünce Ce-ee deyip sandalyeyi kafasında kırmıştım. Ayaklarımın dibine bayıldığında diğeri bu sefer üstüme çullanmıştı. Oha ayı insan bir kadına öyle vurur mu ya. Yumruğu tam dudağıma gelmişti. Akan sıcak kanla daha da hırslanmıştım. Dengemi tekrar sağladım.

Adam benim iki katım olduğundan benim yumruğumdan pek etkileneceğini düşünmüyordum. Karın boşluğuna sert bir tekme attığımda nefesi kesilip iki büklüm olmuştu. Ellerimi birleştirip yumruk yaptığım gibi sertçe burnuna geçirdim. Burnu kırılmıştı. 

İkisininde yerde olduğunu görünce güldüm. Heheyt be siz kime bulaştığını biliyor musunuz be. Sandalyenin kırılan parçalarından birini alıp odadan çıktım ama hıncımı alamayıp yerde duran adama tekrar vurup bu sefer gerçekten de odadan çıktım. Beni sıcacık yatağımdan almıştı piçler. 

Uzun bir koridor boyunca kimse karşıma çıkmamıştı. Hay ben şom ağzıma tüküreyim ya. Yaklaşan ayak seslerini duyunca gördüğüm ilk odaya girdim. Kapıyı sessizce kapatıp kulaklarımı kapıya dayadım. Sesler uzaklaşınca derin bir nefes alıp kapıya yaslandım. Kalk kızım kalk daha buradan çıkacaktım elimde ki sopayla. 

"Komutanım"

"Yiğit" 

Elleri ve ayakları benim gibi arkadan bağlanmıştı. 

"Ne oluyor lan burada "

"Komutanım isterseniz ilk ipleri çözün. Sonra buluruz bizi buraya kimin getirdiğini" dediğinde anca kafama dank etmişti. Hızlıca ipleri çözdüm. 

"Sen buradaysan diğerleri de burada mı " 

"Bilmiyorum komutanım. Evimden alındığımız kesin " deyip elleriyle kendini gösterdi. Eşofman ve siyah sporcu atleti vardı. Günlüktü işte herkesin evde giydiği kıyafetlerdi. 

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin