30. Bölüm

4.9K 307 22
                                    

2 AY SONRA 

Gökçe ile evimize girdiğimde ilk işim yatak odasına geçip yatağa yatmak olmuştu. Bu iki ay içerisinde Gökçe den herhangi bir haber alamamıştık.

Haber alamayacağımızı biliyordum ama en azından iyi olduğunu duymak istiyordum. İyi miydi acaba. Soğuktu havalar. Dağlar daha soğuk. Üşüyordur şimdi oralarda. Konservelerle yaşamak nedir bilirdim. Yaşardın sadece, tok olduğunu bile anlamazdın. Kim bilir kaç kilo vermişti. 

Bu iki ay içerisinde görev erken biter ümidiyle bütün hazırlıkları iki ayda bitirmiştim. Tek başıma yapmamıştım tabi. Evi düzerken Ediz yardım etmişti mesela. En sevdiği renkler ile döşemiştik evimizi. 

Evimiz. Bizim evimiz . Bir kez bile görmediği içeriye girmediği evimiz. Onsuz bu eve hiç girmek istemesem de gelir gelmez nikah masasını oturtmayı planladığım için bütün eşyalarımızı eve taşımakla meşguldüm iki gündür. 

Sehpanın üzerinde çalan telefonuma baktım. Miskince telefonu açtım.

"Efendim"

"Hemen karargaha gel Gökçe den haber var"

/////////////////////////////////////////////////////////////

" Siperden çıkmayın sakına" dedim nefes nefese. 

Etrafımız sarılmış bizden sayıca üstünlerdi. Arkamızı sağlama almıştık ama karşımızda bizim üç katımız kadar terörist vardı ve ne yazık ki mühimmatları alacağımız zaman çıkmışlardı karşımıza.

"Komutanım etrafımızı sarmaya çalışıyorlar."

"Gebertin gitsin" 

Gördüğüm her teröristi vursam da akşam karanlığında bu oldukça zordu. Tim ile birlikte onuncu kampı imha ettikten sonra alaydan mühimmat desteği istemiştik. Bize verilen koordinatlar bizi bu şerefsizlerin kucağına getirmişti. 

"Komutanım son iki şarjör " dediğinde ne yapacağımızı düşünüyordum. En son Demir alaya haber göndermişti. Destek geleceğini sanmıyordum.  Kendi başımızın çaresine kendimiz bakacaktık.

"Mert sen ne durumdasın" 

"Görüşüm net komutanım son dört şarjör" 

Son durum olarak mühimmat az düşman çoktu. Bu bizi durdurur mu asla. Türkün karşısına bu güne kadar kim çıktıysa yıkmayı başardıysa bizde yıkardık. 

"İndir koçum. Demir bombaları hazırla biraz ısınalım "

"Emredersiniz komutanım"

"Bomba at" dedikten sonra siper aldım. Bomba patladıktan sonra ki tiz ses ve sıcak hava yayılınca etrafa teröristler kendilerine gelmeden üstlerine sıkmaya başladık. 

Yavaş yavaş kaçmaya başlayınca biraz daha şiddetle sıkmaya başlamıştık. Ne kadar öldürebilirsek bizim için avantajdı. Gebersin itler. 

"Çekiliyorlar komutanım" Melisanın neşeli çıkan sesi ile güldüm. 

"Görebiliyorum Melisa "

"Her şeye atla zaten sen ya" diyen Mert ile gözlerim Mert'i bulmuştu bile. Geri zekalı Mert fırsatını bulduğu her an kıza sataşıyordu.

"Mert çok konuşmada etrafı kolaçan et temiz mi" dediğimde ikisi de sustu. 

"Temiz komutanım" dediğinde siperden çıkıp ayağa kalktım. Mert bulduğu yüksek kayadan aşağı inerken diğerleri de yanıma geliyordu.

Onları kısa sürede süzüp sağlam olduklarını kanaat getirince çantamı yerden aldım.

"Bunlarda nereden çıktı ya"diyen Emre'ye baktım. 

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin