13. BÖLÜM

7.8K 438 100
                                    


Yatakta sağa sola dönüp uyuyamayacağımı anladığımda yataktan kalktım. Hazar hala uyurken yüzümde ki gülümseme ile ortak tuvalete girip ellerimi ve yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim.

Salona geçtiğimde uzun süredir elime almadığım telefonumu elime aldım. 2 cevapsız çağrı vardı ve hepsi Ediz'e aitti. Dün gece aramış. Geri aradım hemen. Bir şey mi olmuştu ki. 

"Efendim Gökçe" 

"İyi misiniz dün arayamadım. Görev nasıl gitti." diye ardı ardına gelmeyen sorular sordum. Telefonun diğer ucundan bir oflama sesi geldi. 

Ben ona görev bittikten sonra of lamayı gösterecektim.

"Yeni bitti işte bir time yardım amaçlı çıktık yola " dediğinde şüphe ile sesini dinledim.

"Anladın operasyonun detaylarını sormayacağım ama yaralı yok değil mi" 

"Hamd olsun yaralımız yok bugün senin yokluğunda bir antrenman yapalım dedik "

"Gözlerim doluyor Ediz sen ben söylemeden yataktan kalkmıyorsun nasıl antrenman yaptıracağım time diyorsun vay canına yokluğumda neler oluyor" diyerek işi biraz dalgaya aldım.

Bunu Ediz de fark etmiş olacak ki gülüyordu.

"Senin yokluğunda neler olmadı ki Gökçe" deyince koltukta dikleştim.

Yine başına iş mi açtı bu çocuk ya. Bensiz hareket edemeyecek miydi.

"Ne oldu sakına başıma bir iş açtım deme " diyerek ofladım. Ne kadar işimiz ciddi bir iş olsa da iş bittikten sonra tamamen o ciddiyetten ayrılıp o şakacı sakar ve bela çeken bir mıknatıs oluyordu.

Zaten genelde beraber olduğumuz da beraber yanıyorduk ya hadi buraları atlayalım.

"Yok ya sadece bizim çaylak aşık oldu önemsiz bir konu"  dediğinde ilk algılayamadım. Ne dediği sonradan aklıma gelince bağırmam kaçınılmaz olmuştu.

"Sakin ol komşular yanlış anlayacaklar " 

"Salak mısın en fazla ne anlayacaklar kadın cinnet geçiriyor ve kocasını ve abisini öldürüyor mutlu son" dediğimde güldü.

"Sen anlamazsın sus bakalım küçük"

"Tamam kim bakalım o şanslı kız "  

"Yemyeşil gözlü çimen gözlüm komutanım görseydiniz siz de keşke" diyen Yiğit ile gülümsedim. 

"Ya komutanım bıraksanız da ben komutanım ile iki konuşsam hem konu benim dimi ama "

"Oğlum versene lan telefonu adamı deli etme - iyi ki bir telefonunuz var komutanım size de günaydın komutanım" deyip telefonu bıraktı.

Arkadan bir askerin sesi geldiğinde " Ben seni sonra ararım güzelim kendine iyi bak " deyip bana söz hakkı tanımadan telefonu suratıma kapattı.

Deli çocuk ya. Telefonu yatağa atıp kanepeden kalktığımda salonun girişin de duran Hazarı fark ettim.

"Asıl deli sensin Hazar niye içeriye girmiyorsun"

"Yeni geldim zaten kiminle konuşuyordun" 

"Ediz ya kiminle konuşurum ben zaten"

"Ne diyor"

"Görev başarı ile sonuçlanmış sen Tuna komutan ile konuştun mu hiç  seninle irtibata gireceğini söylediği için karışmıyorum beni de bilgilendir " dediğimde beni kafasıyla onayladı.

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin