44 . BÖLÜM

3.2K 233 69
                                    

1,5 AY SONRA

Cananı öğrendiğimiz toplantının ardından bir buçuk ay geçmiş ve biz hala yapacağımız operasyon hakkında yukarıdan talimat bekliyorduk. Celilin de bu zarfta her hangi bir atak yapmaması daha büyük bir şeyin habercisiydi. 

Tabi bu zarfta mercimeklerim de büyümüş iyice ayva göbeğim ortaya çıkmıştı. Tabi artık kimse göbeğim hakkında bir şey demiyorlardı. Daha çok diyemiyorlar desek yeriydi. Çünkü o gün Ediz'e verdiğim cezadan sonra bunu duyan çömezler ilk zamanlar yanımdan geçerken bile tedirginlerdi. Bu gülmeme sebep olsa da tekrardan kilo almamı kimse söylemediği için mutluydum. 

Bir de unutmamak lazım ki Yiğit sözlenmişti. Biz kızı bulamazsın demiştik ama kızı bulmakla yetinmemiş bir de üzerine yüzük bile takmışlardı. İstemede heyecandan boncuk boncuk terlerken bomba imha ederken bile bu kadar terlemediğini söylemesi ortamı yumuşatmıştı. Kızın ailesi çok tatlıydı. Yiğit in asker olduğunu öğrendiklerinde de daha da rahatlamışlardı. Askerden zarar gelmezdi ne de olsa. Ediz'in dırdırlarını çektik birde hala da çekiyorduk. 

"Şimdi ki operasyonumuzun ismi baş bağlama. Anlaşıldı mı? " diyerek hepimizin gözlerine tek tek bakıp onay bekledi. Gözleri bende durunca bıkkınca ona baktım. Cevap bekliyordu ama ben sıkılmıştım. 

Yarım saattir aynı şeyleri geveliyordu. Hepimizi boş günümüzde karargahın arka bahçesine toplamış konuşma yapıyordu kendi çapında. Ana konu da neydi geçen gün ki öğretmen kız! Ediz'in bir kız için bu kadar endişeli olması ilk dakikalar ilgimi çekse de şuan sıkıntıdan dağlara çıkmak istiyordum. Yanlış anlaşılma olmasın kız çok tatlıydı ama yedi yirmi  dört ismini duymaktan da gına gelmişti ne yapayım.

"Görümceliğe şimdiden başladın mı Gökçe. Bu ne surat"

"Sıkıldım Ediz sıkıldım. Bu yaz aylarında  ben ikizlere hamileyken ki tam üç buçuk aylık hamileyim. Hormonlarım bedenimle horon tepiyor. Sen yarım saattir bizi güneşin başına oturtmuş papağan gibi aynı şeyleri geveliyorsun. "

Sonlara doğru bağırmam şaşkınlıkla bana bakmasına sebep oldu. Gözlerini bir kaç defa kırpıştırdığında gülmemek için kendimi tutmuştum. 

"Kızma ya, heyecanlandım ya ondan oldu. Gelin içeride devam edelim."

"İçeride devam edelim Ediz ama bu sefer aynı şeyleri konuşmayacaksın tamam mı?"

"Tamam kızım ya o zaman sen de bana yardım edeceksin " deyince gülümseyip başımı salladım.

Koluma girip içeri girerken Hazara baktım. Hala bizim bıraktığımız yerde oturuyorlardı. Her halde benim ani çıkışımdan sonra bu kadar kolay kabullenme mi idrak edememişlerdi. 

"Hazar ya gelirken bana çilek alsana" dediğimde gülerek beni onaylamıştı. 

Ediz ile odama geçmiştik. Yatağıma yatıp ayak ucuma yerleşmesini bekledim.

"Ediz öncelikle kusura bakma ama bu salaklıkla kız sana gelmez benden söylemesi" 

"Niye ya dalyan gibi çocuğum. Askerim yakışıklıyım evim var arabam var gayette iyi bir insanımdır niye bakmasın bana"

"Sende bu akıl olduktan sonra bakmaz tabi tam yarım saattir operasyon adı diye tutturdun daha kızla ilgili hiç bir şey bilmiyorsun bile. Biraz acele etme akışına  bırak. İlk olarak her şeye tamam ama belki kızın bir nişanlısı sözlüsü yada sevdiği biri var. Öncelikle karşısına çıkıp arkadaş olup birbirinizi tanımalısınız. Daha sonra hala fikrinde kararlıysan ve tabi ki de o da isterse aranızda bir şey olur."

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin