***Özel Bölüm - 1***

4.9K 310 18
                                    

Yeni özel bölüm gelen oy ve yorumlara bağlı olacak :) 

Umarım beğenirsiniz. Keyifli Okumalar! :)

*** 

Elimdeki listeyi kontrol ederken bir yandan da kucağımdaki katalogdan ürün seçmeye çalışıyorum. Renk, kumaş ve desen uyumunu yakalamak mı daha zor yoksa Kraliçenin huzuruna çıkmadan önce hazırlanmak mı deseler kesinlikle ilkini seçerdim. Tek başıma bunları karar vermeye çalışmak dışında çekimlere yetişmeye çalışıyor, videolar hazırlıyordum. Bu konuda müstakbel kocamamın bana ettiği tek yardım. "Bu da güzelmiş!" cümlesi oluyordu. Ne gösterirsem göstereyim hep aynı cümleyi söylüyordu. Geçenlerde iki aynı gelinliği göndermiştim ve ikisi de "Bu da güzelmiş!" demişti. Sinirden dişlerimi sıkmaktan yakında dişsiz kalacaktım. Sözde Alice ve Esin bana yardımcı olsunlar diye bir 'Yeni Gelinin Tatlı Telaşı' adlı Whatsapp grubu oluşturmuştuk. Daha ikinci haftadan pes etmişlerdi. Sorun şamdanların altında takılacak tüllerinin renginin, konukların oturacağı beyaz sandalyelerin arkasına takılacak tül ile aynı renk tonunda olup olmaması konusunda kararsız kalmamdı. Aynı renk olmaları çok klasik olurdu farklı ama renk uyumuna sahip tonda renkler kullanılması ise riskli olduğu kadar hoş bir görüntü oluşturabilirdi. Çünkü birçok yerde daha tül kullanılacaktı. Hepsinin aynı renk olması boğucu olabilirdi. Böyle bir önemli sorun ile boğuşurken beni yalnız bıraktıklarına inanamıyordum. Oysa onlara güvenmiştim. Önümdeki aynalı masanın üzerinde duran telefonum titremeye başladığında arayan isme baktım. Düğün asistanı Selin Hanım'ın aradığını gördüm. Bu kadın bana yardım etmek dışında zevksizliği ile bana daha çok köstek oluyor gibi hissediyordum. İçimden söylenerek telefonu açtım.

Yapmacık, sahte bir neşeyle "Selin Hanım," dedim.

"Lara Hanım,"

Sesindeki tınıdan acaba yine ne kötü haberi verecek, diye düşündüm. Çekine çekine, "Size bir şey söylemem lazım." dedi. İşte başlıyorduk.

"Dinliyorum."

"Şey... Hani düğün mekanı olarak 29 Ağustos'a Mihrabat Korusu'nu ayarlamıştık ya..."

"Eeee..." dedim sabırsız bir sesle bir an önce ağzındaki baklayı çıkarsın istiyordum.

"Onu 12 Kasım'a alma şansınız var mı?" dediğinde duyduğum sözlerle fenalık geçirecektim. "Ne!" diye bağırdım. Bu kadın öylesine, herhangi bir tarihte evlenme kararı aldığımı düşünmüyordu herhalde, astrolojik olarak uzmanlara danışıp bizim için en uygun tarihi almıştım. Kucağımda ne var ne yok hepsini önümdeki makyaj masasının üzerine büyük bir gürültüyle fırlattım. Erkan içeriden koşarak yanıma geldiğinde ona benden uzak durması için elimi kaldırıp dur işareti yaptım. Geldiği gibi benden birkaç adım uzaklaştı.

Dişlerimin arasından, "Anlamadım!" dedim. Emin olmak için, "Siz şimdi bana ağustosta yapmayı planladığım düğünü kasımda yapın mı, diyorsunuz Selin Hanım?" diye hiddetle sordum. Sözlerimin üzerine Erkan'ın kaşları hayretle kalktı.

Sesi alçaldı. "Başka bir yer mi baksanız, mesela Soho House'da hala yer bulabiliriz?"

'Sakin kal, Lara. Sakin ol, insanlar işini yapmaya çalışıyor, sakin ol! Mayıs ayında ağustosta olmasını planladığın düğünün için yer bulamadın alt tarafı, sakin ol!'

Üç kez derin soluklar alıp verdim. Erkan endişeli gözlerle bana bakıyordu. Her an telefonu elimden alacak gibiydi. Bir, iki, üç... Kendime sakin olmam gerektiğini konusunda komutlar verirken Selin Hanım'ın benden bir cevap beklediğini bir süre unuttum. Boştaki elimin işaret parmağıyla şakağımı ovdum.

Sosyetik GüzelWhere stories live. Discover now