Sosyetik Güzel - 26. Bölüm

7.6K 439 13
                                    

Keyifli okumalar!

***

Bir de kadınların makyaj ile çok değiştiğini söylerler, asıl kandırılan bizdik. Erkan'ın o büyük değişiminden sonra hiçbir erkek karşıma çıkıp da bana makyajla ilgili nutuk atamazdı. Ondaki büyük değişimin şokunu atlatmak biraz güç olmuştu, hele ki kafamdaki düşüncelerle birleşince. Anlamadığım şey onu bu değişime iten neydi? Alice'in onunla konuşması demişti ama başka bir şey olduğuna emindim. Gün geçmiyordu ki adam gizemini kaybetmesin, her geçen gün hakkında yeni şeyler öğreniyordum. Birbirimizi hiç tanımaya kalkmamamızdan da kaynaklanıyor olmalıydı. Alice'in dediği gibi bir şans verdiğimde öğrendiğim şey birkaç günde sindirebileceğim şeyler değildi. Daha kim bilir neler öğrenecektim?

O günden sonraki iki gün boyunca tatil hazırlığı ile kafamı meşgul ediyordum. Çocukluğumdan beri ilk defa tatile Antalya'ya gidecektim. Uzun zamandır ülke içinde tatile çıkmadığımdan bu durumu sindirmem biraz güç olmuştu. Hayatımın değişeceğini düşünmüştüm ama bu değişim kanlı canlı olmaya başladığında daha can sıkıcı olmaya başlamıştı. Kendimi, hiç yoktan iyidir diye avutmaya çalıştım. Nevi, istediğim şekilde çantamı hazırlarken ben de eksik bir şey olup olmadığını kontrol ediyordum. Bir hafta için üç valiz olmuştu ama hâlâ unuttuğum bir şey olduğunu düşünüyordum. "Tam istediğiniz gibi, Lara Hanım." dedi Nevi, üçüncü valizi kapatmamış hâlâ başında duruyordu.

Diğer iki valizdeki gibi bu valizi de kapatmadan önce kontrolünü yapması için sırayla içinde olması gerekenleri saymaya başladım. "Yüz yıkama jeli, diş fırçası, değerli eşyalar için kilitlenebilir bir kasa, yüz ve vücut losyonu, el kremi, mikro fiber seyahat havlusu, kontakt lensler, boyun yastığı, gözlük ve gözlük kılıfı, göz maskesi..." liste uzayıp giderken Nevi istediklerimin olduğunu belli eden baş hareketinde bulunuyordu. Bunlardan biri bile eksik olursa orada ne yapacağımı düşünmek dahi istemiyordum.

Çantaların hazırlığı bittikten sonra kendi hazırlığım vardı bir de. Uçak yolcuğu için daha rahat bir şeyler giymem gerekiyordu ama daha ne giyeceğime karar vermemiştim. Odamda her taraf birbirine girmiş gibiydi. Panik hâlinde oradan oraya koştururken kapının çaldığını duydum. Daha giyinmemiştim ve uçağımıza dört saat vardı. Bu havaalanına yetişmemiz için yeterli süreydi.

"Ben bakıyorum," diye seslendi Nevi. Oldu olacak ben baksaydım, burada hazırlanmaya çalışıyorum. Sonunda tarzımı çok yansıtmasa da rahat olacağını düşündüğüm yırtık, açık bir kot pantolon ve üzerine kısa, gri bir bluzda karar kıldım. Üzerime de sadece krem rengi trençkot aldım. Üşeceğimi düşünmüyordum ama kombine uygundu.

"Fethi Bey geldi, valizleri indirecek." dedi Nevi, odadan içeriye süzülürken.

Ben hazırlanırken o da valizleri salona taşımaya başladı.

Makyaj masasının çekmecesini açtım ve içindeki gözlük kutularından birini elime aldım. Siyah, kalın çerçeveli kedi gözlük uygun olabilirdi. Aynadaki yansımama baktım. Saçlarımı trençkotun içinden çıkardım. Fazla makyaj yapmadığım için güneş gözlüğü yüzümü kapatmıştı.

Ben odadan çıkıncaya kadar ikinci kez kapı çaldı.

Bu sefer gelen kimdi ki? Gözümdeki gözlüğü kafama taktıktan sonra odadan çıktım. "Hazırlanıyordu Erkan Bey, siz buyurun isterseniz." diyen Nevi'nin sesini duydum. İçeriye girmek yerine bekleyeceğini söylediğinde Nevi, âdeta seke seke yanıma gelmişti. Yüzünün aldığı şekil de beni endişelendiriyordu. "Erkan Bey gelmiş." dedi ben salona doğru aheste aheste yürürken.

"Duydum." dedim aldığım bilgiyi umursamamaya çalışarak sonuçta beraber havalimanına gidecektik.

Nevi, ona hiç yakışmayan bir tavırla yanıma yaklaşarak "Çok değişmemiş mi, Lara Hanım?" dedi, bıraksam benimle saatlerce dedikodu yapacağına emindim. O orta yaşını biraz geçmiş, aklı başında, olgun kadın gitmiş yerine, yerinde duramayan dedikoducu teyze gelmişti. Onun bu hâline şaşırsam da "Evet, fark ettim." dedim sadece.

Sosyetik GüzelWhere stories live. Discover now