Sosyetik Güzel - 16. Bölüm

7.1K 429 33
                                    

Keyifli Okumalar! :) 

***

Annem nasıl olur da canına kıyardı, bir türlü aklım almıyordu. Ne yaşamıştı ki böyle bir şeye kalkışmıştı? Bu evde benim haberim olmadan neler dönüyordu? Nevi'nin başucuma bıraktığı sudan bir yudum aldım.

Yatağımda yarı uyur yarı uyanık vaziyette uzanıyordum. Şu birkaç haftada yaşadıklarımı düşünmeye ilk defa zamanım olmuştu. Önce şu adamı öpmem ardından sahte nişan kararı, arkadaşlarım tarafından çirkin bir iftiraya maruz kalmam ve yetmezmiş gibi annemin intiharı... Bir de şu kafede çalışmam vardı. Bazen orada olmaktan keyif aldığımı inkâr edemezdim. Elbette Alice arkadaşlarımın yerini alamazdı ama bu konuda fena sayılmazdı. Hem o kalabalığın içinde kendimi unutuyordum. Hatta uzun zamandan sonra ilk defa kendim dışında bir şeyle uğraşıyordum. Seneler önce yaptığım aptal seçimler aklıma geldi. Annem sırf bu yüzden kızlarla görüşmemi istemiyordu. Annem haklıydı ve ben değerini bilememiştim. Aklıma gelen düşünceleri bir kenara bıraktım ve yanağımda kuruyan yaşları sildim. Makyajımı çıkartmak için yataktan kalktım.

Odanın ışığını açtım ve makyaj masamın karşısına oturdum. Gözlerimin etrafına dağılan makyajıma baktım. Gözlerimi ovuşturmaktan olmalıydı yoksa göz kalemim de rimelim de suya dayanıklıydı. Çekmeceden aldığım pamuğun üzerine temizleme losyonunu akıttım ve makyajımı temizlemeye başladım. Kendimi hiç olmadığım kadar mutsuz ve umutsuz hissediyordum. Babamla gitmem gerekirdi. Babamı son yarım saat içerisinde dört beş defa aramıştım ama hiçbir aramama cevap vermemişti. Kötü bir şey olmadığını düşünmeye çalıştım. Kötü düşünmek, kötüyü çağırmaktır. Okuduğum kişisel gelişim kitaplarından birinde iyi düşünmenin iyiyi gerçekleştireceğine inanmamız gerektiği yazıyordu. Ben de öyle düşünmeye çalıştım.

Kapımın tıklatıldığını duydum. Kapının sesini duyana kadar gözlerimi kapattığımı fark etmemiştim. İrkildim ve sandalyeden hafifçe arkamı dönerek, "Gel!" dedim.

Gelen kişinin Nevi olduğunu düşünüyordum ama onun aksine gelen kişinin iki defadır karşılaştığım adam olduğunu görünce şaşırdım. Oturduğum yerden kalktım ve sabahlığımı almak için yatağın öbür ucuna gittim.

"Özür dilerim, rahatsız etmek istemedim." dedi. Ben geceliğimin üzerine pembe, uzun sabahlığımı geçirirken "Ne oldu?" diye sordum. Babamın adamlarından biri olduğuna göre belki de annemle ilgili bir şey söylemeye gelmişti. "Annemle ilgili bir gelişme mi var?" merakla kapıya doğru yürüdüm. Kapıdan içeriye girmekle girmemek arasında kalan adam aralıktan kafasını salladı. Yüzünü çevreleyen hafif kirli sakallı, koyu kahverengi gözlü, şirin sayılabilecek takım elbiseli adamı süzdüm. Bana ne söyleyebilirdi ki başka?

"Maalesef, sadece seni merak ettim. Işığının açık olduğunu görünce de bakmak istedim."

Bu samimi konuşması hoşuma gitmediğinden kaşlarımı çattım. Üzerimdeki sabahlığa daha sıkı sarıldım ve "Gayet iyiyim, teşekkürler. Gereksiz yere rahatsız etmezseniz sevinirim."

Birde karşımdaki adamın sevimli olduğunu düşünmüştüm. Bu adam orman kaçkınından bile daha itici olabilirdi. Onunla kıyaslamamın fazla gereksiz olduğunu fark ettiğimde kendime kızdım bu sefer. Karşımda bana bakan adama "Çıkabilirsiniz." dedim.

O da bu cevabımdan hoşnut olmamış olacak ki suratı bozuldu. Bozulsun, beter olsun. Kim olduğunu zannediyordu da benimle böyle konuşabiliyordu. Sinir olmuştum. Hâlâ suratıma bakıyordu. Kapıyı kapatıp def olması için son bir komut daha verdim. "İyi akşamlar!"

"İyi akşamlar!" dedi en az benim kadar kaba bir şekilde ve sonra da kapıyı sertçe kapattı.

Akıllısı beni bulmaz, delisi peşimi bırakmaz. Sinirle yatağıma uzandım. Gözlerimi kapattığımda tek gördüğüm kare, annemin yerde uzanmış haliydi. Arkamı döndüm ve aynı kareyi tekrar gördüm. Uzandığım yerden doğruldum ve komodinin üzerindeki telefonumu elime aldım. Babama ulaşmadan rahat bir uyku uyuyamazdım. Anneme bir şey olduğunu duymaktan ödüm kopsa da bunu onunla konuşmalıydım. Parmaklarım ekranı okşadı ve babamı aradım. Telefonu kulağıma götürdüğümde kalbim deli gibi çarpıyordu. Kalbimin sesinden telefonun sesini zor duyabiliyordum. Bekledim, babamın telefonu açmasını bekledim. Bekledim ve bekledim.

Sosyetik GüzelWhere stories live. Discover now