Sosyetik Güzel -35. Bölüm

6.3K 420 29
                                    

Keyifli Okumalar! :)

***

Aramızdaki sessizlik rahatsız edici seviyedeydi. "Hele ki sevgilin bile değilken," demişti. Benden bir cevap beklediğini biliyordum. Buna tek başıma karar veremezdim öyle değil mi? Üstelik bu bir anda alınabilecek bir karar değildi. Manikürlü tırnaklarımı incelemeyi kesip "Saat geç oldu öyle değil mi?" deyiverdim.

Az önce yaşadığım hayal kırıklığını onun gözlerinde gördüm. Dudakları aralandı ama sonra tebessüm etti. İçten olmayan sadece kibar gözükmek için dudaklarına yerleştirdiği tebessümle, "Haklısın, geç oldu. Ben sanırım gösterdiğin odada yatacağım öyle değil mi?" dediğinde aslında soru sormuyordu. Oturduğu yerden hızla kalktı. Beni cevap beklemeyen sorusuyla baş başa bıraktı. Odadan çıkmadan önce ona engel olabilirdim ama bunun için kendimi hazır hissetmiyordum. O çıktığı anda ne zamandır tuttuğumu bilmediğim soluğumu bıraktım. Ardından oyalanmadan televizyonu kapatıp odama geçtim.

Üzerimdekinden kurtulup makyajımı temizlerken aklımda onunla sevgili olma düşüncesi vardı. Bu yaşıma kadar düzenli ilişkimin olmasına geç ilişkim bile olmamıştı. Bunu ona söylersem benimle dalga geçer miydi? Elbette, yirmi beş yaşındaydım. Kim duysa bununla dalga geçerdi. Geceliğimi üzerime geçirdim ve nemlendirici kremimi sürdükten sonra yatağa uzandım. Odadan çıkmadan önceki halini düşündüm. Sabah uyandığımda onu bulamayacağımın endişesi yüreğimi kapladı. Duracağını zannetmiyordum belki de ben uyuduktan sonra gece çıkar giderdi. Yarınki konser olmasa görüşmemiz için bir bahanem bile yoktu. Yatağın içinde sırt üstü uzandım. Bomboş tavana baktım. Aklıma yakınlaşmamız geldi. Hala sıcaklığını hissediyordum. Nabzım hızlanmaya başladı. Onu istiyordum, onun için endişeleniyordum ve dahası onu özlüyordum. Bunların hepsini fark ettiğimden beri ona karşı koyamıyordum ama hep bir aması oluyordu. İçimdeki endişeyi, korkuyu bir türlü atamıyordum. Hadi olsun, diyemiyordum. Aklıma sürekli olur olmadık olumsuzluklar geliyordu, onun değişmek için çabasını görüyordum ama...ama...amaaa... Sıkkınlık nefesimi verip yatağın içinde yuvarlandım. Bu gece uyuyamayacaktım. Uzandığım yerden doğruldum ve sırtımı yatak başlığına verdim. Dizlerimi gövdeme çekip çenemi dizlerime yasladım. Kendimi savunmasız hissediyordum. Saat gece yarısını geçmiş olmalıydı yoksa Alice'i arar ondan yardım isterdim. Tatilde konuştuğumuzda dedikleri aklıma geldi.

"Sürekli Erkan'la ilgili olumsuz düşünerek kendini kandırıyorsun. Ona karşı hissettiğin en ufak duyguda ondan kaçmak için elinden geleni yapıyorsun. Kendi yalanlarına da kendini inandırıyorsun. Dünya üzerinde her çift çok mu uyumlu, hem Teoman ne demiş, 'aşk nedensiz sevmekmiş'. O yüzden nefret etmeye binlerce neden aramayı bırak da nedensizce sevmeye çalış!"

Harfi harfine aklıma kazınmış kelimelerinden cesaret almaya çalıştım. Yine dediğinin aynısını yapıyor, aklıma olumsuz tüm senaryoları getiriyordum. Kendimi kandırmaya devam ediyor olabilir miydim? Yatağın içinden çıktım çünkü sanki duvarlar üzerime geliyordu. Nefes almak için camın önüne geçtiğim sırada mor bir vazonun içinde duran sümbüller gözüme çarptı. Nevi her gün onlara bakıyor, onlarla ilgileniyordu. Birkaçı kurumuş olsa da yine de renkleri capcanlıydı. Onları getirirken ki hali gözümün önüne geldi. O kaba saba adamı anımsadım, nasıl değişmeye çalıştığını düşündüm. O gün bunları neden getirdiği üzerinde durmamıştım çünkü o zamanlar benim için fazlasıyla değersizdi. Şimdi baktığımda ise bana geçmişi hatırlatıyordu. İkimiz bir anda dünya üzerinde en iyi çift olamayabilirdik, belki de uzun bir süre feci bocalayacaktık ama yine de aradan zaman geçtiğinde bir umut olduğunu görebiliyordum. Ya yıllardır beklediğim beyaz atlı prensim bir orman kaçkınıysa?

Camın önündeki koltuğa oturdum. Uykum gelene kadar yağan yağmuru izledim. Hayaller kurarken bu sefer olumlu düşünmeye çalıştım. İlerdeki nasıl olabileceğimizi düşündüm. Bunu kavgasız nasıl sürebileceğimizi hayal ettim.

Sosyetik GüzelWhere stories live. Discover now