Sosyetik Güzel - 7. Bölüm

9.4K 482 69
                                    

Medya'da Lara'nın işe giderkenki hali var.

Keyifli okumalar! Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen :)

***

Sabahın köründe Nevi'nin sayesinde uyanmış ve hazırlanmıştım. Anne ve babam nereye gittiğimi sorduğunda saçma bir neşe ile "İşe!" diye haykırmıştım. Oysaki lanet bir girdabın içine girmiş gibiydim. Üzerime çok renkli desenli gömlek elbise giymiş ve belime krem rengi kemer takmıştım. Nevi'nin fönlediği saçlarımı savurarak ve gözüme taktığım gözlüklerle evden çıktım. Telefonumdan dün gece Erkan'ın attığı konumu açtım ve yola koyuldum. Bakalım şu Alice Hanım nasıl biriydi.

Konumla bile zor bulanan lanet yere gelmem 2 saatimi almıştı. Bir de sabahın köründe bu kadar insan nereye gidiyordu? Evinizde durun da trafik yapmayın. Dükkânın biraz ötesinde bulduğum yere park ettim ve arabadan dikkatlice indim. Nevi dün gece ayağıma kremle masaj yapmıştı ama hala biraz zonkluyordu. Etrafıma bakındım. Dün geceden daha berbat gözüken bir yerdi ama dün geceye göre daha canlıydı. Alice'in Harikalar zımbırtısına benzer birkaç kafe daha vardı yol boyunca.

Kendimden emin adımla Dükkâna doğru yürümeye başladım. Daha şimdiden iki müşterisi vardı. Önlerinde kahve kupası, cupcake yiyorlardı. Sabahın köründe bol kremalı ve şekerli... Düşüncesi bile midemi bulandırmıştı. Dükkândan içeriye girdiğimde kasada duran güzel ve açık kumral saçlı kadını fark ettim. Benden güzel olmasın güzeldi, alımlıydı ve sevimli duruyordu. Kafasına kırmızı bir bez bağlamış ve onu fiyonk yapmıştı. Yemyeşil gözlerini, onu dikizlediğimi anlamış olacak ki, bana çevirdi.

"Buyurun." dedi hala kaybolmamış aksanıyla.

Buyuralım, tatlım.

"Anlamadım." dedi. Az önceki düşündüğüm şeyi sesli söylediğimi fark ettim. "Ben Lara." dedim.

Gözleri büyüdü. "Aaa Erkan bahsetti." dedi ve kasayı dolaşıp yanıma geldi. Boyu benden birkaç santim kısaydı. Onun dışında yanıma yaklaştıkça daha da güzel olduğunu fark ettim. Çıkık elmacık kemikleri, yanağı ile burnu arasında küçük bir beni vardı. Bana sıcak basmaya mı başlamıştı yoksa burada klima yok muydu?

Elini uzattı. "Ben Alice. Sen de Erkan'ın müskabel nişanlısı." Kelimeyi yanlış söylemesi bile sevimliydi. Kıza gıcık olmak bile imkânsızdı. Gülümsedim. "Sayılır." dedim.

"Biliyorum biliyorum." aramızda der gibi göz kırptı. "Sen çantanı bırak, ben sana anlatacağım her şeyi." Bana çantamı bırakmam için içeriyi gösterdi. "Bu saatler genelde boş olur, kahvaltı etmek istersen bir şeyler alabilirsin." fazla misafirperverdi. Ayrıca Erkan hamarat olduğunu söylemişti. Bu kızda kusurlu olan bir yanı var mıydı? Mesela poposu fazla büyük olabilir miydi? Baktım. O bile yoktu. Kusursuz bir fiziği vardı. Üzerindeki kıyafetler çok sıradan duruyordu. Rengi solmuş siyah bir tişört ve lacivert kot pantolondu. Şimdilik kusuru zevksiz olmasıydı. Bunu düşünmek bile beni mutlu etmişti. Acaba Erkan'la aralarında bir şey geçmiş miydi? Ne kadar süredir tanışıyorlardı? İçimde çok fazla soru birikmişti ve hepsini bir anda öğrenmek istiyordum. Ama sonra durdum ve 'SANANE, LARA!' dedim. Sana ne oluyor? Sana ne, sen kimsin de bunları merak ediyorsun? Kendi kendime yaşadığım farkındalıkla kendimi dizginlemeyi başarmıştım. Derin bir nefes aldım ve içimden 'Çok güzelim, çok güzelim' diye tekrar ettim. Bu bir tür meditasyon gibiydi. Kötü düşüncelerden arınıp kendimi olumluyordum. Gerçi buna ihtiyacım yoktu ben zaten çok güzeldim.

Çantamı gösterdiği askılığa astıktan sonra yanına döndüm.

Bana gülümseyerek baktı. "Ben her şeyi hazırladım. Sadece fırından çıkarılacaklar var." kolundaki saate baktı. "Zamanını ayarladım ama yine de 20 dakikamız var. Onun dışında şuradan kahve alabilirsin. Temiz bardaklar, temiz tabaklar içeride dolaplarda." Her şeyi tek tek bana anlatmaya başladı ve başımı salladım. Çok basit görünüyordu. Ne var bunda canım? Yok müşteri kaçırırmışım da yok Alice'i delirtirmişim de. Esas bu adamın kendisi delirtiyordu insanı. Bana kasayı nasıl kullanacağımı gösterdi ve son olarak bir de bulaşıklar varmış. Onu da yıkayacak değildim herhalde. Alice de bunu düşünmüş olacak ki makine olduğunu söyledi. Her şey oldukça basit görünüyordu. Tek sorun mutfağa girip çıkarken saçlarımı toplamam gerekliymiş. Bana kendi bandanalarından birini verdi ve mecbur kafama geçirdim. Buraya gelmemin başlıca sebebi Erkan'ın dediği gibi yapıp onu delirtmekti ama onu haklı çıkartmak yerine Alice'e ayak uydurmaya karar vermiştim. Hem böyle bir şey Alice'e haksızlık olurdu. Şeytan tüylü kadın beni hemen kendine bağlamıştı. Ayrıca bu kadar basit şeyleri yapamayacaksam, daha ne yapacaktım ki?

Sosyetik GüzelWhere stories live. Discover now