25.Bölüm

4K 243 28
                                    

Zar zor zaman bulup yazdığım bir bölüm oldu.
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.
Aksilik çıkmadığı sürece haftaya Pazar görüşürüz.
Duyurular için beni takip edebilirsiniz.

Kara bulutlar bir saniye olsun üzerimden gitmiyordu. Kalp atışlarım bir saniye olsun yavaşlamıyordu.
Levent bir saniye olsun dönüp bana bakmıyordu!

Bacaklarım titredi. Buseyi ne zaman abime verdiğimi hatırlamıyordum bile. Nehir bir adım attığında Levent arkasını dönüp başını ellerinin arasına almıştı. Saçlarını sertçe çekip inanmak istemiyor gibi tekrar bize dönmüştü.
Gözlerinde ki acıyı görüyordum. Hayal kırıklığını görüyordum. Ne hissettiğini anlıyordum.
Levent üzülsün istemiyordum.

"Abi.. Ben."

Nehir ağzını açar açmaz Levent elini kaldırdı.
"Sus. Sus sakın. Sakın.."

Devamını getiremedi. Sesini özlüyorum dediği kardeşine ne kadar sarılmak istediğini anlıyordum. Fakat kardeşinin ona yaptığı bu acımasız ihaneti kaldıramıyordu.

Kahretsin ki haklıydı!

"Ben.. S-söyleyecektim. Konuşacaktım seninle a-abi yemin e-ederim. Abi.."

"Nasıl? Nasıl bana bunu yaparsın? Sen nasıl aileni böyle bir acıyla bırakıp gidersin! Bu adamla evlenmek için nasıl benim kardeşimi benden alırsın! Tanıyamıyorum. Benim karşımda ki kardeşim değil. Sen! Sen üç yıl önce aileni bırakıp gittiğinde benim için öldün! Öldü sandığım kardeşimin bir de bebeği olmuş.. Sen.. Sakın bir daha gözüme gözükme. Ne ölü ne diri bundan sonra benim Nehir diye bir kardeşim yok!."

Nehir Levent'in her kelimesinde daha çok ağlıyordu. Bir anda dizlerinin üzerine çöktüğünde yanına gittim. İnsanlar evlerinin camlarına çıkmıştı. Abim ise yavaş adımlarla Nehir'in yanına geldi.
Levente baktığımda kırgın ve öfkeli bakışları beni bulmuştu. Göğüs kafesim patlayacak gibiydi.

"Bunu unutmayacağım. Bilerek isteyerek bana yaptığın bu şeyi unutmayacağım Süveyda."

Göz yaşlarım aktığında hızla onun yanına gittim. Elini tutmaya çalıştığım da öfkeyle elimi itmişti.
"Levent.."

"Ne diyeceksin Süveyda! Sende onun gibi söyleyecektim mi diyeceksin! Bak.. Bak beni konuşturma şuan iyi değilim öfkemi senden çıkartmak istemiyorum!"

Bir adım geriye gittiğimde arabaya binişini izledim. Nehir ayağa kalkıp hızla yanıma geldiğinde arabanın kolunu tutup açmaya çalıştı.
" Abi gitme. Nolur! "

Levent başını koltuğa yaslayıp kornaya bastığında abim Nehiri kendisine çekti.
" Tamam güzelim."

Levent arabanın tekerleklerinden çıkan ağır yakıcı ses ile yanımızdan ayrılmıştı.
"Affetmeyecek. Süveyda ne olur konuş abimle ne olur?"

"Bana da çok öfkeli Nehir."

"Özür dilerim. Hepsi benim yüzümden. Allah belamı versin."

"Nehir yeter artık güzelim. Hadi evimize gidelim canımın içi. Söz seni abin ile barıştıracağım güzelim."

Nehir ağlamaya devam ediyordu. Arabaya binip gittiklerinde kolumda bir el hissettim.
"Bence Levent şuan tek kalmamalı."

Peline döndüğümde başımı salladım.
"Ama nerede bilmiyorum."

"Gideceğini düşündüğün yerler vardır illa ki. Bence git Süveyda. Levent iyi gözükmüyordu."

Başımı salladım. Annemin sorularını es geçip hızla yukarıya çıktım. Üzerime pantolonumu ve kazağımı giyip ardından topuklu botlarımı giydim. Kararlıydım. Ona kendimi inandıracaktım. Pelin de üzerini giyinmişti. Derin bir nefes alıp odasına çıkmak için adım attığımda gözlerimin önünde zikzaklar oluşmuştu. Başıma giren ani ağrı ile elimi başıma götürdüm.

SARFINAZAR | 𝑺𝒖𝒗𝒆𝒚𝒅𝒂Where stories live. Discover now